'Karın ağrınızın nedeni kist olabilir'

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)
TT

'Karın ağrınızın nedeni kist olabilir'

Fotoğraf (İHA)
Fotoğraf (İHA)

Op. Dr. Ayşe Kavasoğlu “Yumurtalık kistleri yırtıldığında ciddi ağrı ve bazen de iç kanamaya sebep olabilir. Kistlerin başlıca belirtileri arasında karında ağrı, dolgunluk hissi, şişkinlik, adet düzensizliği, lekelenme, idrar yolu şikayetleri, göğüslerde hassasiyet, ağrılı bağırsak hareketleri ve kabızlık yer alıyor” dedi.
Çamlıca Medipol Üniversite Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Ayşe Kavasoğlu, özellikle menopoz dönemindeki kistlere dikkat çekerek kadınlarda düzenli kontrole ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Kavasoğlu, 5 çeşit yumurtalık kisti olduğunu belirterek “Yumurtalıkların içinde veya yüzeyinde zaman zaman kist yapıları oluşur. Bunların çoğu rahatsızlık vermez, zararsızdır ve tedavisiz birkaç ay içinde kendiliğinden kaybolur” dedi. Kistler yırtıldığında ise iç kanamaya da neden olabileceğine değinen Kavasoğlu, şöyle devam etti: “Menopoz dönemindeki kistler kötü huylu olmaya eğilimlidir. Yumurtalık kistleri yırtıldığında ciddi ağrı ve bazen de iç kanamaya sebep olabilir. Bazen de kistler kendi etrafında dönebilir. Bu durumlarda da ciddi ağrı, bulantı, kusma olabilir. Kistlerin başlıca belirtileri arasında karında ağrı, dolgunluk hissi, şişkinlik, adet düzensizliği, lekelenme, idrar yolu şikayetleri, göğüslerde hassasiyet, ağrılı bağırsak hareketleri ve kabızlık yer alıyor.”

“Düzenli kontrol şart”
Kavasoğlu, özellikle şiddetli ve keskin karın ağrısı, ateş, kusma, baygınlık hissi, hızlı solunum gibi durumlarda acil tıbbi müdahalenin gerektiğine işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Doğum kontrol haplarıyla yumurtlama baskılanarak kist gelişimi önlenebilir. Bazı kist gelişimlerinde ameliyat önerilir. Tabii ameliyata; kistin cinsi, boyutu, hastanın yaş ve hikayesi gibi pek çok faktöre göre karar verilir. Ameliyatta bazen sadece kist alınırken bazen kist beraberinde yumurtalığın da alınması gerekebilir. Ameliyat; açık ameliyat dediğimiz sezaryen tarzı cilt kesisiyle yapılabileceği gibi günümüzde kapalı ameliyat teknikleri olan laparoskopik ve robotik cerrahi yöntemleriyle de yapılabilir. Kapalı ameliyat teknikleri hastaya konfor ve ameliyat sonrası daha az ağrılı olma imkanı sunar. Yumurtalık kistleri önlenebilecek bir durum değildir fakat düzenli yaptıracağımız kadın doğum muayenesi ile riskli durumlarla karşı karşıya kalmaktan korunmuş oluruz.”



NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
TT

NASA teleskobu, evreni dönüştürmüş olabilecek minik galaksiler buldu

James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)
James Webb Uzay Teleskobu'nun tespit ettiği küçük galaksiler (beyaz kutular), evrenin aydınlanmasında kilit rol oynamış olabilir (NASA/ESA/CSA)

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu (James Webb Space Telescope /JWST), milyarlarca yıl önce evrenin aydınlanmasını sağladığı düşünülen minik galaksiler buldu. 

Yaklaşık 13,8 milyar yaşında olduğu tahmin edilen evren ilk 1 milyar yılında nötr hidrojen gazıyla doluydu. Yoğun bir sisin hakim olduğu bu dönemde ışık uzaklara gidemiyordu. 

Ancak daha sonra bu gaz iyonize hale geldi, yani elektronlarından arındırıldı ve Reiyonizasyon Çağı'nın başlamasıyla evrenin ışıkları yandı. 

İlk yıldız ve galaksilerin bu süreci başlattığı düşünülürken, bilim insanları hangi türden gökcisimlerinin sorumlu olduğundan emin değildi. Araştırmacılar hızlı bir şekilde yıldız oluşturan, yani "yıldız patlamaları" yaşayan küçük galaksilerin bu hidrojen sisinin iyonize olmasında rol oynadığından şüpheleniyordu.

Bulguları Amerikan Astronomi Topluluğu'nun 11 Haziran'da Alaska'da düzenlenen 246. toplantısında sunulan çalışmada bu düşünceyi destekleyen güçlü kanıtlar bulundu.

Bilim insanları JWST'yi kullanarak Dünya'dan yaklaşık 4 milyar ışık yılı uzaklıkta, Pandora'nın Kümesi diye bilinen Abell 2744 adlı galaksi kümesine odaklandı. Kütleçekimsel merceklenme denen bir olgu sayesinde küme, etrafındaki ışığı bükerek daha uzaktaki cisimlerin ışığının JWST'ye ulaşmasını sağladı.

Araştırmacılar bu görüntülerde iki elektronunu kaybetmiş oksijen atomlarının yaydığı yeşil ışığı aradı. Bu tür bir ışık, elektronların kopmasını sağlayan güçlü bir ultraviyole ışığın işareti olabilir. Bilim insanları aynı ışık kaynağının evreni kaplayan hidrojen gazı sisini iyonize etmiş olabileceğini söylüyor.

Ekip böylece evrenin yaklaşık 800 milyon yaşında olduğu dönemde yıldız patlaması yaşayan 83 küçük galaksi tespit etti ve 20'sini detaylıca inceledi. 

Çalışmanın bulgularına göre bu eski galaksiler, ultraviyole ışığın yaklaşık yüzde 25'ini uzaya saldıysa, evreni kaplayan sisi temizlemek için gereken tüm enerjiyi sağlamış olmalı. Araştırmacılar bugünkü benzer galaksilerin bu oranda ultraviyole ışık yaydığını söylüyor.

NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi'nden ve makalenin yazarlarından Isak Wold, "Ultraviyole ışık üretme konusunda bu küçük galaksiler ağırlıklarının çok üzerinde bir performans sergiliyor" diyor.

Bilim insanları bu galaksilerin 2 bin ila 200 bin tanesinin birleşimiyle Samanyolu'ndaki yıldız kütlesine ulaşılabileceğini belirtiyor. Ancak kütlelerinin düşük olması, evrenin aydınlanmasını sağlayan süreci başlatmalarına engel değil gibi görünüyor.

Çalışmanın bir diğer yazarı James Rhoads, "Düşük kütleli galaksiler etraflarında daha az nötr hidrojen gazı toplar ve böylece iyonlaştırıcı ultraviyole ışığın kaçması kolaylaşır" diyerek ekliyor:

Aynı şekilde yıldız patlamaları sadece bol miktarda ultraviyole ışık üretmekle kalmaz, aynı zamanda galaksinin yıldızlararası maddesinde bu ışığın dışarı çıkmasına yardım eden kanallar açar.

Independent Türkçe, Live Science, Universe Today, NASA