Suudi National Commercial Bank, Samba Financial Group’u satın alıyor

AFP
AFP
TT

Suudi National Commercial Bank, Samba Financial Group’u satın alıyor

AFP
AFP

Suudi Arabistan’ın en büyük bankası National Commercial Bank’tan (NCB) pazar günü yapılan açıklamaya göre sektördeki en yakın rakip Samba Financial Group’un 14,8 milyar dolara satın alınması konusunda anlaşmaya varıldı. 
Regülatör onaylarının alınması ve birleşmenin tamamlanmasından sonra NCB, 223 milyar dolarlık varlığı kontrol ediyor olacak ve 46 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşacak. Yeni banka, tüm krallığın bankacılık sisteminin dörtte birini kontrolü altına almış olacak. 
National Commercial Bank’ın en büyük ortakları arasında tamamı devlete ait Suudi Arabistan Özel Yatırım Fonu, Kamu Emeklilik Ajansı ve Sosyal Sigortalar Genel Örgütü bulunuyor. NCB ayrıca yğzde 67,03’lük pay ile Türkiye Finans'ın hakim ortağı konumunda.
Her iki bankadan da yapılan açıklamada birleşmenin, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın 2016’da açıkladığı “Vizyon 2030” planı ile uyumlu olduğu belirtildi. 
NCB Yönetim Kurulu Başkanı Saeed al-Ghamdi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada Vizyon 2030 planları kapsamında ülkesinin, tarihi bir dönüşümden geçtiğini söyleyerek hedeflerinin “yarının endüstri liderlerini” destekleyen bir yeni nesi bankacılık geliştirmek olduğunu belirtti. 
1953’te kurulan NCB, Suudi Arabistan’ın resmi lisans alan ilk bankası. 
Tarihi 1955’e kadar dayanan Samba Financial Group’un yüzde 40’ı 1980’de ABD’li Citibank’ın olmuştu. Ancak 2004’te bu payı satılmıştı.  
Independent Türkçe, AP



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe