Özerk Yönetim affıyla serbest kalan Suriyeli: DEAŞ bizi Fırat’ın doğusunda kalkan olarak kullandı

Haseke Cezaevi’ndeki Suriyeliler Özerk Yönetim’in affıyla serbest bırakıldı. (Şarku’l Avsat)
Haseke Cezaevi’ndeki Suriyeliler Özerk Yönetim’in affıyla serbest bırakıldı. (Şarku’l Avsat)
TT

Özerk Yönetim affıyla serbest kalan Suriyeli: DEAŞ bizi Fırat’ın doğusunda kalkan olarak kullandı

Haseke Cezaevi’ndeki Suriyeliler Özerk Yönetim’in affıyla serbest bırakıldı. (Şarku’l Avsat)
Haseke Cezaevi’ndeki Suriyeliler Özerk Yönetim’in affıyla serbest bırakıldı. (Şarku’l Avsat)

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), 16 Ekim’de kabile liderlerinden ve halktan gelen talep üzerine aşırı kalabalık hapishaneler üzerindeki baskıyı hafifletmek ve diğer ülkelere vatandaşlarını geri almaları için baskı yapmak amacıyla DEAŞ terör örgütü ile bağlantılı olmakla suçlanan yüzlerce Suriyeliyi serbest bıraktı. SDG’nin siyasi kanadı olan Suriye Demokratik Konseyi’nin (SDK) yayınladığı af uyarınca Haseke’nin güneyindeki eş-Şeddadi kasabasından serbest bırakılanlar arasındaki 23 yaşındaki Hıdr, 1 yıl 7 ay boyunca tutukluydu.  Hıdr, “DEAŞ’a mensup olmakla suçlandım. Ancak örgütte sivil görevli olarak çalışıyordum. Sonuncusu Bağuz olmak üzere yeni topraklar kaybettiklerinde bizi unsurlarıyla birlikte ayrılmaya zorladılar” açıklamasında bulundu. Canlı kalkan olarak kullanıldıklarını ve kontrol alanlarından kaçmalarının engellendiğini söyledi.
Haseke şehrindeki es-Sinae Cezaevi önü 16 Ekim’de, serbest bırakılan yüzlerce tutukluyla doldu. Bazıları yanında küçük çantalarla, bazıları da koltuk değnekleriyle yürürken çocuklarını bekleyen aileler de cezaevi önünde toplandı.
Deyrizor’un doğu kırsalındaki el-Busirah kasabasından olan ve en büyük kardeşinin çıkışını bekleyen Hüseyin, “Bağuz savaşının bitmesi sonrasında ağabeyimi örgüte üye olmak suçlamasıyla bir buçuk yıldır cezaevinde tutuyorlar” açıklamasında bulundu.
Fırat’ın doğusundaki Özerk Yönetim’in yayınladığı genel afla terör suçlamasıyla tutuklanan 631 tutuklu serbest bırakıldı. Kalan 12 bin tutukludan 4 bin 500’ünün Suriyeli olduğu tahmin ediliyor. Kamışlı şehrindeki bir cezaevinden ve Halep’in doğu kırsalındaki Münbiç kentindeki başka bir cezaevinden 100’er, komşu Ayn el-Arab (Kobani) kasabasından 19 ve Haseke’deki es-Sinae merkezinden de 400’den fazla tutuklu serbest bırakıldı. Es-Sinae, örgüt unsurları için tahsis edilen en büyük gözaltı merkezi olarak biliniyor.
SDK Eş Başkanı Amina Omar yaptığı açıklamada, serbest bırakılanların DEAŞ ile çalışan Suriyeliler olduğunu ancak bunların suç işlemediklerini veya haklarında kişisel soruşturma yapılmadığını bildirdi. Söz konusu adımın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdikleri seminerler sırasında kabile ve yerel toplum liderleri ile koordineli şekilde atıldığı bilgisini veren Omar açıklamasının devamında “Çeşitli bölgelerdeki kabilelere gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde terör suçlamasıyla mahkum edilen ve elleri Suriyelilerin kanıyla lekelenmemiş tutukluları içeren genel bir af çıkarılması gerektiği sonucuna vardık” dedi.
Kuzey ve Doğu Suriye Sosyal Adalet Konseyi yetkililerine göre Hıdr ve yakın zamanda serbest bırakılan tüm Suriyeliler, özerk yönetim bölgelerinden geliyor. Kabile ve yerel toplumdan liderlerle yapılan görüşmeler sırasında söz konusu kişilerin dosyalarının yerel meclisler, cezaevi idaresi ve onları sorgulayan özel mahkemelerle koordineli bir şekilde incelendiği, normal hayata döndürülmeleri, topluma entegre olmaları ve uygun iş imkanları sağlanması üzerinde durulduğu kaydedildi.
Adalet Konseyi Sözcüsü Hasan Süleyman, af kararına göre 253 tutuklu hakkında cezalarının yarısının uygulanacağını ve cezaları biter bitmez serbest bırakılacaklarını bildirdi. Süleyman, sözlerine şöyle devam etti:
“Af, terör örgütlerindeki liderlerini, üst düzey yetkilileri, DEAŞ’a sadık uyuyan hücreler oluşturmaya dahil olan unsurları ya da DEAŞ saflarında savaşan, onun için görevlendirilenleri kapsamıyor.”
Washington liderliğindeki Uluslararası Koalisyon tarafından desteklenen SDG, kabile liderlerinden teminat sağladıktan sonra örgüt hücreleriyle bağlantılı olmakla suçlanan onlarca Suriyeliyi serbest bıraktı.
Haseke’nin batısındaki Cebel Abdulaziz köyünden gelen ve oğluna eve dönerken eşlik etmeyi bekleyen Hamdan, es-Sinae Cezaevi önünde  yaptığı açıklamada“Oğlum ve onun gibi onlarca kişi kötü niyetli ve sahte güvenlik raporları nedeniyle DEAŞ’a mensup olma suçlamasıyla hapse atıldı. Ve sonuç, karanlık bir yıl oldu” dedi.
Özerk Yönetim, af kararıyla eş zamanlı olarak binlerce yerinden edilmiş Suriyeliye ve DEAŞ savaşçılarının ailelerine kalabalık el-Hul Kampı’nı terk etme izni verdi. Amina Omar konuya dair şunları söyledi:
“Yönetim ve siyasi konseyin bölgenin istikrarını ve güvenliğini bozmaya çalışan dış tarafların ayaklarının altındaki halıyı çekmek amacıyla adımlar atıldı. Bu hamle, dış güçler tarafından ekilen anlaşmazlığı yatıştırmak, bir arada yaşama ilkelerini pekiştirmek, Cezire ve Fırat bölgelerinin tüm bileşenleri için kapsamlı bir ulusal konferansa hazırlık olarak ulusal diyalog oturumlarında başarılı olmak için yapıldı.”



Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
TT

Gazze'nin güneyinde 13 evin enkazı altında kalan 55 Filistinlinin cesetlerinin çıkarılması süreci başladı

Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)
Bir akraba, Gazze şehrinin el-Tuffah mahallesinde sığınağa dönüştürülen okula düzenlenen İsrail bombardımanında bir gün önce hayatını kaybeden el-Nadir ailesi üyelerinin cenazeleri başında yas tutuyor (AFP)

Filistin haber ajansı Safa’nın haberine göre Sivil savunma ekipleri, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta yıkılan 13 evin enkazı altında kalan 55 şehidin cesedini aramaya başladı.

Ajans, "Sivil Savunma ekiplerinin, uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde, Gazze şehrinin Rimal mahallesindeki bir evin enkazı altından Filistinli ailenin şehitlerinin cesetlerini çıkardığını" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın Safa’dan aktardığına göre "Gazze Şeridi'nde iki yıldır süren İsrail imha savaşının kurbanı olan 9 binden fazla şehit, halen evlerin enkazı altında gömülü kalmaya devam ediyor."


Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
TT

Ürdün, Suriye'deki DEAŞ mevzilerine yönelik saldırılara katıldı

Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]
Ürdün Kraliyet Hava Kuvvetleri'ne ait bir F-16 Fighting Falcon savaş uçağı, 29 Mayıs 2014'te Eager Lion tatbikatı sırasında Ürdün'ün kuzeyindeki bir hava üssünün üzerinden uçuyor. [ABD Hava Kuvvetleri web sitesi]

Ürdün, Kraliyet Ürdün Hava Kuvvetleri aracılığıyla, dün sabah erken saatlerde Suriye'nin güneyindeki çeşitli DEAŞ mevzilerini hedef alan hassas hava saldırılarına katıldı.

Ürdün devletine ait el-Memleke TV internet sitesine göre, ABD ile iş birliği içinde gerçekleştirilen bu katılım, Suriye hükümetinin yakın zamanda katıldığı DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyon operasyonlarının bir parçasıdır.

Bu operasyon, terörle mücadele çerçevesinde ve özellikle DEAŞ terör örgütünün güney Suriye'de yeniden yapılanıp kapasitesini güçlendirmesinin ardından, aşırılıkçı örgütlerin bu bölgeleri Suriye'nin komşularının ve bölgenin güvenliğini tehdit etmek için birer üs olarak kullanmasını önlemek amacıyla gerçekleştirildi.


El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
TT

El-Hakim, silahların devletle sınırlandırılmasını istiyor

Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)
Irak güvenlik güçleri, Suriye topraklarında bir operasyon düzenlediklerini ve DEAŞ liderlerini tutukladıklarını açıkladı (Hükümet medyası)

Irak'taki "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderlerinden Ammar el-Hakim, devletin güç kullanımında tekel sahibi olması gerektiğini belirterek, silahların ülkedeki karar vericiler üzerinde baskı aracı olarak kullanılmaması gerektiğini vurguladı.

El-Hakim dün yaptığı konuşmada, "Silahlar, anayasaya uygun olarak, Irak halkının ve siyasi partilerinin iradesiyle, dışarıdan dayatmalarla değil, devletin elinde olmalıdır" dedi.

Hikmet Hareketi partisinin lideri el-Hakim, karar vericiler üzerinde baskı kurmak için devlet dışında silah kullanılmasına karşı olduğunu ifade etti.

El-Hakim'in partisinin liderlerinden Fahd el-Cuburi, "Washington, yeni hükümette grupların yer alması konusunda çekincelerini dile getirdi" dedi.

Son dönemde parlamentoda birkaç sandalye kazanan ve silahlı bir fraksiyon olan İmam Ali Tugayları ise "devletin elindeki silahların tekelleştirilmesini ve Haşdi Şabi Güçlerinin güçlendirilmesini" savundu. Tugayların genel sekreteri Şibl el-Zaidi, yaptığı açıklamada, "fraksiyonel güçlerin seçimlerdeki önemli zaferi, onları önemli bir sınavın önüne koyuyor" ifadelerini kullandı.