Yezidiler Sincar'a dönmekten korkuyor

Sincar’daki ibadethanenin önünde duran bir Ezidi savaşçısı. (Reuters)
Sincar’daki ibadethanenin önünde duran bir Ezidi savaşçısı. (Reuters)
TT

Yezidiler Sincar'a dönmekten korkuyor

Sincar’daki ibadethanenin önünde duran bir Ezidi savaşçısı. (Reuters)
Sincar’daki ibadethanenin önünde duran bir Ezidi savaşçısı. (Reuters)

Kuzey Irak'ta DEAŞ tarafından acımasızca zulüm gören Yezidiler, memleketleri Sincar’da barış, güvenlik ve daha iyi bir yaşamdan başka bir şey istemiyorlar. Ancak durumun kendi şartlarına uygun olmasını istiyorlar. Yezidilerin çoğunluğu Irak hükümeti ile Irak Kürdistan’ı yetkilileri arasında "tarihi" olarak nitelendirilen güvenlik ve yeniden inşa planı anlaşmasından şüphe duyuyor.
Kürdistan bölgesinde şehre çok uzak olmayan bir bölgede sürgünde yaşayan Yezidi Talal Salih plana ilişkin yaptığı değerlendirmede "Sincar'daki koşulları sakinleştirebilir de kötüleştirebilir de” dedi.
Yezidiler, 2014 yılında Batı’yı şok eden DEAŞ Sincar kentine düzenlediği saldırıdan bu yana sıkıntı içinde yaşıyorlar. Örgüt militanları 3 binden fazla Yezidiyi katletti, 7 bin kadına ve kız çocuğuna zulmetti. Bu durum 550 bin nüfuslu Yezidilerin çoğunu yerinden etti.
Reuters’ın haberine göre 2015 yılında ABD’nin desteklediği Kürtlerin terör örgütünden temizlediği bölgede Irak ordusu ve silahlı Kürt güçleri hakimiyet kurdu. Habere göre silahlı gruplar içinde Şiiler, farklı aidiyetleri olan Kürt gruplar ve silahlı Yezidiler de bulunuyor.
Irak Başbakanı Mustafa El-Kazımi'nin ofisinden konuya dair yapılan açıklamada “hükümetin planının, daha önce güvenlik ve temel hizmetler yoksunluğu nedeniyle yaşadıkları yerlere geri dönmekten korkan on binlerce Yezidinin dönüşünü sağlayacağı” belirtildi. Bununla birlikte birçok Sincar sakini, planın belirsiz olduğunu ve Kürdistan bölgesinin başkenti Erbil ile Bağdat tarafından dikte edildiği görüşünde. Planın bahsedildiği gibi olumlu olmadığı ve bu nedenle daha fazla bölünme ve şiddete yol açabileceği görüşü hakim. Salih, "Sincar savaşmadan terk edilmeyecek” dedi.
Güvenlik düzenlemeleri arasında onlarca yıldır Türkiye’de silahlı eylemlerde bulunan, Kuzey Irak’taki PKK’nın da bölgeden çıkarılması var. Bu durum yüzlerce Yezididen oluşan bir silahlı kuvvetin oluşturulmasına işaret ediyor. Plan ile orduya ve silahlı Şii grupların da dahil olduğu Haşdi Şabi güçlerine PKK'nın bölgeden çıkarılmasını denetlemesi çağrısında bulunuluyor. Bölge sakinleri bu durumun bazen iki kardeşin farklı yapı içinde bulunmasından dolayı bölünmeye neden olacağından endişeli.
Yezidilerin de Haşdi Şabi içinde PKK’ya karşı silahlı güçleri bulunuyor. Kürdistan'da yerinden edilen Ezidi Ekrem Rasho, "Şu anda Sincar'da yaklaşık altı siyasi grup var. Aynı aileden kardeşler farklı gruplara katılabiliyor” dedi. Rasho açıklamasının devamında durumu iyileştirmek için gerçek anlamda çaba gösterilmesi halinde planın Sincar halkı için kabul edilebilir olacağını vurguladı.
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Hükümet Sözcüsü Cutyar Adil de “Bağdat ile Erbil arasında imzalanan anlaşmanın sorunları çözmek için iyi bir adım olduğunu” kaydetti.
Sincar, 2017'de Irak'tan tam bağımsızlık kazanmaya yönelik yapılan Kürt girişiminden bu yana Bağdat ile Erbil arasında bölgesel bir anlaşmazlığın konusu oldu. Yeni Sincar planına göre Bağdat ve Erbil hükümetleri yeni bir belediye başkanı ile yerel yetkililer seçecek ve ayrıca 2 bin 500 yeni yerel güvenlik personeli atayacak. PKK yandaşları, bu güvenlik güçlerinin Peşmergeye bağlı Yezidileri de içermesi beklentisi içindeler.
Yezidi aşiret liderlerinden Şamo Hadide pazar günü Sincar planını protesto etmek yaptığı konuşmada "Sincar halkına ait ve biz halkız" dedi.
Yezidilerin bir kısmının ise sahadaki hizmetlerin iyileştirilmesinden başka bir talepleri yok. Dolayısıyla siyasetten uzak duruyorlar.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.