Rapor: Türkiye’nin dış politikası onu uluslararası arenadan izole ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
TT

Rapor: Türkiye’nin dış politikası onu uluslararası arenadan izole ediyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan (Reuters)

Geçtiğimiz ay Dağlık Karabağ bölgesinde Ermenistan ile Azerbaycan arasında çatışmaların patlak vermesiyle, uluslararası toplum hızla her iki tarafı düşmanlıkları sona erdirmeye çağırırken Türkiye, Birleşmiş Milletler (BM), Fransa, Rusya ve ABD’nin aksine, Azerbaycan'ı alenen destekleyerek iddialara göre Bakü’ye askeri destek sundu.
Gözlemciler, bölgede yaşanan şeyin Batılı güçler ile Türkiye arasında büyüyen dış politika anlaşmazlığının en son örneği olduğuna inanıyor. Son yıllarda Türkiye, Libya, Suriye ve Irak'ta askeri olarak yer alırken,  Doğu Akdeniz'de devriyeleri yoğunlaştırarak Avrupa Birliği'ni kızdırdı. Euronews’in haberine göre, tüm bu yaşananlar neticesinde Türkiye’nin dış politikası Ankara’nın uluslararası arenadan soyutlanmasına neden oldu.
Euronews’te yer alan haberde, ABD’nin 2003’te Irak’ı işgali ve Türkiye'nin Suriye’de terör örgütü olarak gördüğü Kürt güçleriyle ortaklığı, Avrupa Birliği’ne (AB) katılım görüşmeleri duran Ankara’yı kızdırdı.
Avrupa Reform Merkezi'nde araştırmacı olan Luigi Scasiri, iç siyasetin Türkiye'nin dış politikasındaki değişime önemli katkı sağladığını ifade ederek, “Batılı ortaklardan daha uzak bir politikaya geçiş Erdoğan'ın o zamandan beri sağcı MHP ile ittifakına denk geliyor. Son zamanlarda hükümet, Türkiye'deki kötüleşen ekonomi üzerindeki dikkati başka yöne çekme arzusuyla harekete geçti" dedi.



ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
TT

ABD elçisi Tom Barrack Lübnan konusunda konuştu: Trump'ın sabrının da bir sınırı var

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)
ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack (AFP)

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Lübnan'da kendi ifadesiyle ‘Başkan Trump'ın sabrına bağlı’ sınırlı bir zaman dilimi olduğunu vurguladı.

Barrack, New York'ta düzenlediği ve Şarku’l Avsat'ın da davet edildiği basın toplantısında şunları söyledi: “Trump sabrıyla tanınsa da bu sabır sınırsız değil. Lübnan'ı çok seviyor ve belki de Dwight Eisenhower'dan bu yana hiçbir ABD başkanı bu sevgiyi göstermemiştir. Bu ülkeye yönelik samimi takdirlerini ifade etti. Ancak Lübnanlılar harekete geçmeli. Bu fırsatı değerlendirmek zorundalar. Aramızda bir etkileşim var, bu nedenle zaman zaman biraz hayal kırıklığına uğrasam da iyimserim.”

Hizbullah'ın silahları konusunda Barrack, kabine içinde ve üç başkan (Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı) arasında bir uzlaşmaya varılırsa ve Hizbullah ağır silahlarını yavaş yavaş bırakmayı kabul ederse bunun bir başlangıç olacağını söyledi. Barrack sözlerini şöyle sürdürdü: “Lübnan'da herkes hafif silahlar taşıyor ama burada söz konusu olan İsrail'i etkileyebilecek silahlar. Bu desteklenmesi gereken bir süreç ve Lübnan ordusunun silah toplama işini yapabilmesi için güçlendirilmesi gerekiyor. Sorun şu ki orduya bir süredir ödeme yapılmıyor ve bu da engellerden biri. Tüm bu unsurların aynı anda gerçekleşmesi gerekiyor. Lübnanlılar arasında büyük saygı gören Lübnan ordusunun silahların nasıl iade edileceği ve bir iç savaşa yol açmadan nasıl toplanacağı konusunda Hizbullah ile yumuşak bir müzakere yürütmesi için güçlendirilmesi lazım. Çünkü bu silahlar yeraltı garajlarında, mahzenlerde ve evlerin altında saklanıyor.”

Barrack, Lübnan hükümetinin Hizbullah'ın silahlarıyla ilgili olarak gecikmesinin sebebinin iç savaş korkusu olduğuna inanıyor.

ABD elçisi, Suriye ile İsrail arasındaki herhangi bir normalleşmenin doğal olarak Lübnan, İsrail, Irak ve nihayetinde İsrail arasında da normalleşmeyi gerektireceğini belirtti. Barrack, “Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, İsrail'in düşman olmadığını ve mevcut sorunlara çözüm bulmak için İsrail'le görüşmeye ve müzakereye açık olduğunu söylerken tutumunda netti. Bu süreç diğer komşu ülkelerde olduğu gibi kademeli adımlarla başlayacak” ifadelerini kullandı.

Barrack, “Başkan Trump'ın İran'ın bombalanmasına verdiği destek gibi attığı cesur adımlar kısa vadeli de olsa bir fırsatı temsil ediyor. Çünkü İran, Hamas, Hizbullah ve Husiler şu anda geçici bir geri çekilme durumunda. Geri kalan ülkelerin kendilerini yeniden tanımlama şansı var” dedi ve kararın kendilerine bağlı olduğunu vurguladı. Barrack, “Bu adımların zaten atılmakta olduğuna ve herkesin bu yönde ilerlemek için sorumlulukla hareket ettiğine inanıyorum” diyerek sözlerini noktaladı.