Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tuna-1 bölgesinde toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisi'nde (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisi'nde (EPA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tuna-1 bölgesinde toplam doğal gaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisi'nde (EPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisi'nde (EPA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmaları sonunda keşfettiğimiz rezerv 85 milyar metreküp daha ilave edildi. Böylece Sakarya sahasının Tuna-1 bölgesinde toplam doğalgaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu. 405 milyar metreküplük doğalgazı burada kurulacak platform vasıtasıyla topraklarımıza ulaştıracak ve ülkemizin tamamına hizmet veren sisteme entegre edeceğiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fatih Sondaj Gemisinin yönetim odasında incelemelerde bulundu. Erdoğan ardından Sakarya gaz sahasında sondaj faaliyetini tamamlama talimatını vererek butona bastı. Fatih gemisinde yerli ve milli imkanlarla üretilen uzaktan kumandalı ileri teknoloji denizaltı robotu KAŞİF’i inceleyen Erdoğan çalışanlara teşekkür etti. Erdoğan’a Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez eşlik etti.

"Doğalgaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu"
Erdoğan grup toplantısında müjdesini verdiği Karadeniz’deki yeni rezerv miktarını açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bilindiği gibi Fatih Sondaj Gemimizi İstanbul'un fethinin 567'nci yıl dönümü olan 29 Mayıs’ta Haydarpaşa limanından Karadeniz’e uğurlamıştık. 20 Temmuz’da Sakarya sahasının şu anda bulunduğu yerdeki Tuna -1 kuyusunda sondaja başlamıştı. Yapılan çalışmalar sonucunda deniz tabanının altındaki kuyunun ilk 2 katmanında 320 milyar metreküplük doğalgaz bulunduğu müjdesini 21 Ağustos’ta milletimize ilan etmiştik. Bu tarihten sonra sondaj faaliyetlerine devam eden gemimiz 4 bin 445 metre derinliğe kadar ulaştı. Test, analiz ve detaylı mühendislik çalışmaları sonunda keşfettiğimiz rezerve 85 milyar metreküp daha ilave edildi. Böylece Sakarya sahasının Tuna-1 bölgesinde toplam doğalgaz rezervi miktarı 405 milyar metreküpü buldu. Bu kuyudaki çalışma önceden planladığı şekilde 4 bin 775 metre derinliğe ulaşmasıyla sona erdi" dedi.

"Hedefimiz; 2023 yılında bu gazı ülkemizin kullanımına sunmaktır"
Fatih Sondaj Gemisinin Filyos limanındaki bakım ve teknik hazırlık safhalarının ardından önümüzdeki aydan itibaren sondaj faaliyetlerine yine Sakarya sahasındaki Türkali- 1 kuyusunda devam edeceğini ifade eden Erdoğan, Türkali-1 kuyusundan da çok kısa sürede sevindirici haberler beklendiğini bildirdi. Erdoğan, "Tuna- 1 kuyusunda keşfettiğimiz 405 milyar metreküplük doğalgazı burada kurulacak platform vasıtasıyla topraklarımıza ulaştıracak ve ülkemizin tamamına hizmet veren sisteme entegre edeceğiz. Hedefimiz; 2023 yılında bu gazı ülkemizin kullanımına sunmaktır. Böylece Türkiye tarihindeki en büyük hidrokarbon kaynağına kavuşmuş olacaktır. İnşallah Akdeniz ve Karadeniz’de yeni sondajlardan alacağımız müjdelerle bu kaynağı daha da genişleteceğiz. Halen Yavuz Sondaj Gemimiz, Barbaros Hayrettin ve Oruç Reis Sismik Araştırma Gemilerimizle birlikte Akdeniz’de faaliyetler sürdürüyor" diye konuştu.

"Sismik araştırma gemilerimiz kendi alanlarının en modern donanımlarına sahiptir"
Kanunu Sondaj Gemisinin Karadeniz’deki sondaj faaliyeti için yola çıktığını kaydeden Erdoğan, "Yıl sonuna kadar fiilen kuyu açmaya başlayacak. Hepsi Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığına ait sondaj gemilerimiz; dünyadaki toplam derin deniz sondaj filosunun yaklaşık yüzde 20’sini oluşturuyor. Sismik araştırma gemilerimiz kendi alanlarının en modern donanımlarına sahiptir. Fatih Sondaj Gemimiz ekipmanın ve ekibin millileştirilmesi yolunda önemli bir adımdı" açıklamasında bulundu.
Fatih Sondaj Gemisi’nin ekipmanın ve ekibin millileştirilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu, şimdi yeni bir adım daha atarak uzaktan kumandalı ileri teknoloji ürünü denizaltı robotunu da yerli ve milli imkanlarla petrol sektörüne kazandırdıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “'Kaşif' adını verdiğimiz bu denizaltı robotu sayesinde yüzlerce metre derinlikteki ihtiyaç duyulan elektrik ihtiyacını ve video görüntülerini uzaktan kumandayla hiçbir riske girmeden elde edebileceğiz. Denizaltı robotumuzun ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu.
Türkiye’nin keşfettiği hidrokarbon kaynaklarının ekonomik değer olarak çok önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, şunları kaydetti:
“Çünkü, Türkiye bu konuda net ithalatçı bir ülkedir. Rusya, İran ve Azerbaycan’dan doğal gaz, Cezayir, Katar, Nijerya, Amerika gibi yerlerden de sıvılaştırılmış doğal gaz ithal ediyoruz. Ülkemizin çeşitli yerlerinde küçük miktarlarda petrol ve doğal gaz çıkıyor olmakla beraber, bunlar toplum olarak toplamda tüketimimiz içinde bir hayli yetersiz düzeydedir. Karadeniz’de keşfettiğimiz rezerv, ülkemizin bugüne kadar ki en büyük hidrokarbon kaynağıdır. Devamının da geleceğine inandığım bu keşiflerle inşallah ülkemizin doğal gazda dışarıya bağlılığı önemli ölçüde azalacaktır. Bu aynı zamanda milletimize daha ucuz doğal gaz hizmeti verebileceğimiz anlamına da geliyor. Çünkü, Türkiye sahip olduğu bu güçlü altyapı sayesinde sondaj çalışmalarını dışarıdan kiralamaya göre gerçekten çok uygun bir maliyetle, en önemlisi de güvenle gerçekleştiriyor. Gazın kalitesinin yüksekliği, işletme maliyetlerinin de minimum seviyede olacağına işaret ediyor. Kalkınma ve büyüme çabamızın en büyük kalemini oluşturan petrol ve doğal gazda dışarıya ödediğimiz rakam azaldıkça bu hizmetleri milletimize daha hesaplı bir şekilde sunabileceğiz. Böylece ülkemizde kalan kaynağı da yatırıma, üretime, istihdama yönlendirme imkanına kavuşacağız. Ancak, bu keşfin en az miktarı ve değeri kadar önemli kabul ettiğim bir diğer hususta; Türkiye’nin yürüttüğü tarihi istiklal ve istikbal mücadelesi sürecinde milletimize büyük bir moral vermiş olmasıdır. Yıllarca gıptayla baktığımız hidrokarbon zenginliklerine, artık ülkemizin de sahip olabileceğini görmemiz inşallah diğer alanlardaki mücadelelerimizin başarıya ulaşacağının da işaretidir.”

"Ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan hiçbir plana, hiçbir girişime, hiçbir oldubittiye izin vermemekte kararlıyız"
Dünyada son bir asırda yaşanan çatışmaların çoğunun hidrokarbon kaynaklarına sahip olabilmek için çıktığını ya da çıkartıldığını söyleyen Erdoğan, “Türkiye bu çatışmaların tamamen dışında kalarak, kendi emeği ve gayretiyle bugün bulunduğu yere gelmiştir. Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon kaynaklarını paylaşım mücadelesinden Türkiye’yi dışlama çabalarına rıza göstermeyerek, yeni bir dönemin kapısını açtık. Ülkemizin ve Kıbrıs Türklerinin haklarını yok sayan hiçbir plana, hiçbir girişime, hiçbir oldubittiye izin vermemekte kararlıyız. Buradan bir kez daha tekrarlıyorum; bizim kimsenin hakkında, hukukunda, özellikle de toprağında gözümüz yoktur. Biz sadece kendi haklarımızın müdafaası içerisindeyiz. Bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak için diplomasinin tüm yollarıyla birlikte gücümüzün tamamını kullanmakta kararlıyız. Doğu Akdeniz’de barışı, huzuru, istikrarı egemen kılmanın yolu Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin haklarına saygılı olmaktan, tanımaktan, teslim etmekten geçiyor. Bunun dışındaki hiçbir zorbalığa ve komedi düzeyine varan oyunlara ‘eyvallah’ etmeyeceğiz. Avrupa Birliği’nin bu konuda Yunanistan ve Rum kesiminin adeta ‘esiri’ haline gelmiş olması en çok kendisine zarar veriyor. Ülkemize, bugüne kadar savunduğu tüm değerleri hiçe sayma pahasına uyguladığı çifte standart sebebiyle Avrupa Birliği’nin güvenilirliği zaten azalmıştı. Şayet, halihazırdaki tartışmalarda Doğu Akdeniz’de adil bir tutum takınmaz ise bu durum artık Avrupa Birliği’nin sonunun geldiğinin ilanı olacaktır” şeklinde konuştu.
İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) çıkma kararı alması sonrası, AB’nin güç kaybettiğine değinen Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa’yla ilişkilerini geliştirmekten yana olduğunu söyledi. Karadeniz ve Akdeniz’de hidrokarbon kaynağı aramaya devam edileceğinin altını çizen Erdoğan, “Irkçılık ve İslam düşmanlığı bataklığında çırpınan, İngiltere’nin ayrılmasıyla güç kaybeden AB doğal kaynakların acil bölüşümü konusunda devre dışı kalmasının yükünü taşıyamaz. Biz her şeye rağmen Avrupa ile kadim tarihi geçmişe sahip siyasi, ekonomik, kültürel ilişkilerimizi geliştirerek sürdürmekten yanayız. Burada cevap bekleyen tek soru; AB’nin bunu isteyip, istememesidir. Salgının da etkisiyle küresel ve bölgesel düzeyde yeni yapılanma sürecinden geçildiği kritik dönemde bunun cevabını AB’den başka verebilecek merci yoktur. Türkiye olarak, biz kendi işimize bakıyoruz. Öyle de devam edeceğiz. Karadeniz ve Akdeniz’de hidrokarbon kaynakları aramayı sürdüreceğiz. Suriye, Libya, Azerbaycan’da hakkın ve haklının yanında durmayı sürdüreceğiz. Sınırlarımız içinde ve dışında terör örgütleriyle mücadelemizi kesintisiz bir şekilde yürütmeyi sürdüreceğiz. Ekonomimizi; üretim, ihracat, istihdam odaklı büyütmeyi sürdüreceğiz. Dünyanın neresinde olursa olsun, gözünü ve kalbini ülkemize yöneltmiş tüm mazlum ve mağdurlara el uzatmayı sürdüreceğiz. Milletimize hak ettiği hizmetleri getirmeyi, dev projeleri hayata geçirmeyi ve yenilerini devreye almayı sürdüreceğiz. Bu uğurda gerekirse canımızı ortaya koymak dahil, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Türkiye’yi girdiği bu yoldan döndürmeye, artık ne darbeler ne ekonomik tuzaklar ne siyasi ayak oyunları ne de içi boş tehditler kafi gelir. Son yıllardaki girdiğimiz mücadelelerde, elde ettiğimiz başarıların gerisinde milletimizin sergilediği sağlam birlik ve beraberlik ile devletimizin tüm kurumlarıyla ahenk içinde çalışması vardır. İnşallah, bu güzel tabloyu bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. 2023 hedeflerimize ulaşana, bizden sonraki nesillere 2053 vizyonunu hayata geçirebilecekleri büyük ve güçlü bir Türkiye bırakana kadar durmayacağız, duraksamayacağız” ifadelerine yer verdi.
Öte yandan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Osmanlı’da zafer kazanan donanma gemilerine asılan sancak hediye edildi.



Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
TT

Trump bugün Venezuela’ya yönelik sonraki adımları görüşecek

ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki yıl sonu tatil süslemelerinin önündeki fotoğrafı (AP)

ABD merkezli CNN televizyonu, Başkan Donald Trump’ın bugün akşam saatlerinde Beyaz Saray’da Venezuela konusunda izlenecek yol haritasını değerlendirmek üzere bir toplantı düzenleyeceğini duyurdu. Toplantı, Washington yönetiminin Karakas üzerindeki baskıyı artırdığı bir dönemde gerçekleşiyor.

Habere göre toplantıya, Savunma Bakanı Pete Hegseth, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Kane, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Beyaz Saray Özel Kalem Müdürü Susie Wiles ve Başkan Yardımcısı Özel Kalem Müdürü Stephen Miller gibi yönetimin kilit isimleri katılacak.

ABD son haftalarda, uyuşturucu kaçakçılığı yapan gemilere yönelik operasyonlar düzenleyerek ve Karayipler’deki askeri varlığını güçlendirerek Venezuela üzerindeki baskısını tırmandırdı.

Trump, cumartesi günü Truth Social hesabından yaptığı açıklamada, Venezuela’nın üzerindeki ve çevresindeki hava sahasının “tamamen kapalı” kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

Öte yandan New York Times gazetesi, Trump’ın geçen hafta Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ile telefon görüşmesi yaptığını ve tarafların olası bir buluşmayı değerlendirdiğini aktardı. Gazete, Trump’ın Maduro’ya ABD’de bir görüşme teklif ettiğini ancak şu anda böyle bir plan bulunmadığını kaydetti.


Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
TT

Witkoff, ABD'nin Ukrayna savaşını sona erdirme planını görüşmek üzere yarın Putin'le bir araya gelecek

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 25 Nisan 2025 tarihinde ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff'u Kremlin'de ağırladı. (DPA)

Kremlin, ABD Başkanı Donald Trump’ın Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un yarın öğleden sonra Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya geleceğini duyurdu. Kremlin tarafından bugün yapılan açıklamada, görüşmenin, Ukrayna savaşını sona erdirmeye yönelik Amerikan planına ilişkin temasların devamı niteliğinde olacağı belirtildi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov günlük basın toplantısında, “Witkoff ile toplantının yarın yapılması planlanıyor” ifadesini kullandı ve buluşmanın öğleden sonra gerçekleşeceğini söyledi.

Witkoff’un Rusya ziyareti, dün Florida’da ABD ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan görüşmelerin ardından gerçekleşiyor. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu temasları ‘verimli’ olarak nitelese de anlaşmaya varılabilmesi için daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ise Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’yi bugün Paris’te ağırlaması nedeniyle, içinde bulunulan haftanın çatışmayı sonlandırma çabaları açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’nın yaklaşık dört yıl önce başlattığı savaşın sona erdirilmesine yönelik çözüm arayışları sürerken, hem askeri hem de siyasi açıdan yoğun baskı altında bulunuyor. Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump da çatışmanın çözülebileceğine dair iyimserliğini dile getiriyor.

Washington, üç yılı aşkın süredir devam eden savaşı bitirmeyi amaçlayan bir plan sunmuş durumda. ABD yönetimi, bu planın son halini Moskova ve Kiev’in onayına sunarak tamamlamayı hedefliyor.

Trump, başkanlık uçağında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ukrayna’nın bazı küçük sorunları var” dedi. Bu ifadeyle, kısa süre önce Ukrayna’da yolsuzluk soruşturması nedeniyle Zelenskiy’nin hem başkanlık ofisi direktörünü hem de müzakere heyeti başkanını görevden almak zorunda kalmasına gönderme yaptı. Trump, “Her şeye rağmen bir anlaşmaya varılması için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Ukrayna heyetine Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi Sekreteri Rüstem Umerov başkanlık ederken, ABD tarafını Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Steve Witkoff ve Jared Kushner temsil ediyor.

Öte yandan Umerov müzakereleri överek, bunları ‘verimli ve başarılı’ olarak nitelendirdi.

Umerov Facebook hesabından yaptığı paylaşımda, Zelenskiy’yi müzakerelerde kaydedilen ‘önemli ilerleme’ hakkında bilgilendirdiğini söyledi.

Zelenskiy ise görüşmelerin ardından X platformunda yaptığı açıklamada, “Müzakerelerin yapıcı bir dinamizmle ilerlemesi, tüm konuların açık biçimde tartışılması ve odağın Ukrayna’nın egemenliği ile ulusal çıkarlarının korunması üzerinde olması büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.

İlk taslak, Ukrayna’nın Avrupa’daki müttefiklerinin müdahalesi olmadan hazırlanan 28 maddelik bir öneriden oluşuyordu. Bu taslak, Ukrayna güçlerinin doğudaki Donetsk bölgesinden çekilmesini ve ABD’nin Donetsk, Kırım ve Luhansk bölgelerinde fiili Rus kontrolünü tanımasını öngörüyordu. Washington, Kiev ve Avrupa’dan gelen eleştirilerin ardından ilk metinde değişiklik yaptı; ancak mevcut taslağın içeriği hâlâ net değil.

Florida’daki Kiev heyetine yakın bir kaynak dün AFP’ye yaptığı açıklamada, “Süreç kolay değil; hâlâ formüller ve çözümler aranıyor” dedi.

Görüşmelere hâkim bir başka kaynak ise AFP’ye, “Amerikalılar, Moskova’ya gidebilmek için yürütülen müzakerelerde nihai maddelerin gerçekten netleşmesini istiyor” değerlendirmesinde bulundu.


İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
TT

İsrail Cumhurbaşkanı, Netanyahu'nun af talebine ilişkin konuştu: ‘Devletin çıkarlarını’ dikkate alacağız

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)
İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ve Başbakan Binyamin Netanyahu (EPA)

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog bugün yaptığı açıklamada, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun af talebiyle ilgili olarak, “Sadece devletin çıkarlarını dikkate alacağız” dedi.

Netanyahu, yıllardır süren yolsuzluk suçlamalarıyla ilgili davada af talebini dün Herzog'a resmi olarak iletti. Netanyahu, cezai yargılamanın İsrail'i yönetme yeteneğini engellediğini ve af kararının ülkenin çıkarlarına en uygun adım olacağını savundu.

İsrail'in kuruluşundan bu yana en uzun süre görev yapan başbakanı olan Netanyahu, rüşvet, dolandırıcılık ve güveni kötüye kullanma suçlamalarını uzun süredir reddediyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre avukatları, Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne gönderdikleri mektupta, Netanyahu'nun hukuki sürecin tam beraatle sonuçlanacağına halen inandığını belirtti.

Likud Partisi’nin yayınladığı kısa bir video açıklamasında Netanyahu, “Avukatlar bugün Cumhurbaşkanı’na af talebini ilettiler… Ülkenin çıkarlarını önemseyen herkesin bu adımı desteklemesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Isaac Herzog'un ofisi bugün erken saatlerde talebin alındığını doğruladı ve avukatların mektubunu yayınladı. Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump bu ay Herzog'a Netanyahu'yu affetmesini isteyen bir mektup gönderdi.