Kuzeydoğu Suriye'de vaka oranında yükseliş kaydediliyor

Haseki’deki Waşokani Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşivden bir fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
Haseki’deki Waşokani Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşivden bir fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
TT

Kuzeydoğu Suriye'de vaka oranında yükseliş kaydediliyor

Haseki’deki Waşokani Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşivden bir fotoğrafı (Şarku’l Avsat)
Haseki’deki Waşokani Kampı’nda kalan yerinden edilmişlerin arşivden bir fotoğrafı (Şarku’l Avsat)

Kuzeydoğu Suriye’deki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı sağlık kurumu, Nisan ayında ülkede ilk koronavirüs vakaları ortaya çıktığından bu yana rekor sayıda vaka oranı kaydedildiğini bildirdi. Dün 107 vaka, 2 can kaybı kaydedilirken Perşembe günü ise 115 yeni vaka ve 2 can kaybı teyit edilmişti.
Özerk Yönetim Sağlık Komitesi Eş Başkanı Dr. Ciwan Mustafa, söz konusu 4 can kaybının yaşça büyük erkeklerden olduğunu, böylece Kuzeydoğu Suriye’de toplamda 90 kişinin koronavirüs sebebiyle hayatını kaybettiğini bildirdi. Salgının daha tehlikeli seviyelere ulaşılacağından korkulurken sağlık yetkilisi ise bölge halkını salgınla mücadelede sorumluluk almaya çağırdı. Salgının özellikle de kışın gelişiyle birlikte bölgeyi tehlike altına alacağını söyleyen Mustafa, “Herkesin dikkatli davranması, önlem alması, tıbbi tedbirlere dikkat ederek sağlığını koruması gerekiyor. Zirâ bireylerin korunması toplumun korunması anlamına geliyor” ifadelerine başvurdu.
Haseki’nin batısında bulunan Waşokani Kampı yönetimi de bu bağlamda katı önlemler aldı. Zirâ yerinden edilenler arasındaki öğrencilerin salgını yayacağından korkuluyor. Kamptaki önleyici tedbirler arasında, öğrencilerin aralarındaki sosyal mesafeye iltizam sağlayabilmeleri için ikisi sabah, ikisi ise akşam dönemi olmak üzere dört gruba ayrılması da bulunuyor. Söz konusu kamp, Barış Pınarı Harekatı kapsamında yaşanan çatışmalar nedeniyle Resulayn’daki evlerinden kaçan yaklaşık 12 bin kişiye ev sahipliği yapıyor.
Kampın yönetici Muhammed Haco, salgının öğrenciler arasında yayılmaması için pek çok tedbir aldıklarını söylüyor. Kamptaki okulda en az 2 bin 400 öğrenci ve 135 hoca bulunuyor. Haco ise bu kadar çok sayıda öğrenciyi okul binasında barındırmak için gruplara ayırmaya karar verdiklerini söylüyor. Aynı zamanda, “Ortaokul ve liseleri üç saate ayırdık. Dört farklı grubun dersleri sabah 8’de başlayıp akşama doğru 4’te bitiyor” ifadelerini kullanıyor.
Söz konusu planın üç günde bir değiştirilmesi, her öğrencinin ders saatlerinde tekli sıralarda oturması, teneffüslerde, spor aktivitelerinde ve eğlence saatlerinde sosyal mesafeye dikkat edilmesi öngörülüyor.
Diğer yandan, Uluslararası Koalisyon İnsani İşler Koordinatörlerinden ve ABD Dışişleri Bakanlığından bir heyet, Haseki’nin doğusundaki Serekaniye Kampı’nı ziyaret etti. Bu ay başında açılan bu kampta bölgedeki çatışmalar nedeniyle evlerinden ayrılanlar da barınıyor. Kamp yönetiminin ifade ettiğine göre, söz konusu heyet yerlerinden edilmiş ailelerin içerisinde bulundukları durumu, kampın Haseki’deki Resulayn ve Rakka’daki Tel Abyad’dan da yerlerinden edilmiş kimseleri barındırma için genişletilmesi çalışmalarını inceledi.
Diğer yandan, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), çocuk felci için Halep'in doğu kırsalındaki Ayn el-Arab (Kobani) kasabasındaki aşılama çalışmalarını sonlandırdı. Özerk Yönetim bölgelerinde faaliyet gösteren yerel sağlık örgütü olan Kürt Kızılayı işbirliğinde gerçekleştirilen çalışmalar, toplamda 25 bin çocuğu kapsadı.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.