Afrika Birliği’nden üst düzey bir yetkili teröristlerle diyalog önerisinde bulundu

Mali’deki aşırılık yanlıları tarafından Fransız insani yardım görevlisi Sophie Petronin ile birlikte serbest bırakılan İtalyan rahip Pier Luigi Maccalli (sağda) ve Nicola Chiacchio cuma günü Roma’daki Ciampino Havalana getirildiler. (AFP)
Mali’deki aşırılık yanlıları tarafından Fransız insani yardım görevlisi Sophie Petronin ile birlikte serbest bırakılan İtalyan rahip Pier Luigi Maccalli (sağda) ve Nicola Chiacchio cuma günü Roma’daki Ciampino Havalana getirildiler. (AFP)
TT

Afrika Birliği’nden üst düzey bir yetkili teröristlerle diyalog önerisinde bulundu

Mali’deki aşırılık yanlıları tarafından Fransız insani yardım görevlisi Sophie Petronin ile birlikte serbest bırakılan İtalyan rahip Pier Luigi Maccalli (sağda) ve Nicola Chiacchio cuma günü Roma’daki Ciampino Havalana getirildiler. (AFP)
Mali’deki aşırılık yanlıları tarafından Fransız insani yardım görevlisi Sophie Petronin ile birlikte serbest bırakılan İtalyan rahip Pier Luigi Maccalli (sağda) ve Nicola Chiacchio cuma günü Roma’daki Ciampino Havalana getirildiler. (AFP)

Afrika Birliği’nin (AfB) üst düzey yetkililerinden İsmail Şarki, Sahel bölgesindeki aşırılık yanlılarıyla müzakere etme olasılığına odaklanılması çağrısında bulundu. Bu, terör örgütleriyle şiddetli mücadelenin birkaç yıldır sürdüğü bölgede yaşananları yeniden gündeme getirdi.
İsviçre merkezli Le Temps gazetesinde yayınlanan bir makaleye göre AfB Barış ve Güvenlik Komisyonu Komiseri İsmail Şarki, “Afrika'da özellikle teröristler ve şiddet yanlılarının ellerindeki silahları susturma yönünde yenilikçi her fikre açığız” dedi.
ABD ile Taliban hareketi arasında 29 Şubat'ta varılan anlaşmanın terörizmden muzdarip AfB ülkeleri için ilham kaynağı olabileceğine değinen Şarki, bunun için radikallerle diyalog kurma olasılığını araştırmak gerektiğini, bilhassa zorla silah altına alınanların silahlarını bırakmaya teşvik edilebileceğini belirtti.
Söz konusu açıklamalar, Mali hükümeti ile ülkedeki El Kaide örgütü arasındaki görüşmelerin ardından geldi. Görüşmeler bir hafta önce, terör örgütünün 200'den fazla savaşçısının serbest bırakılması karşılığında Batılı rehinelerin ve Malili muhalif siyasetçi Soumaila Cisse’nin teslim edilmesi ile sonuçlandı.
Yerel arabulucular tarafından yürütülen müzakerelerde Fransız rolünün de etkisi vardı. Nitekim Mali’nin kuzeyindeki Gao’da, insani yardım alanında çalıştığı 2016 yılında El Kaide tarafından kaçırılan Fransız Sophie Petronin’in de serbest bırakılması sağlandı.
Muhalif siyasetçi Cisse ise serbest bırakılması ardından yaptığı basın açıklamasında 6 aydan uzun süren tutsaklıktan Mali’deki güvenlik krizini çözmek için yeni bir yaklaşım geliştirmenin gerekli olduğu kanaatiyle döndüğünü belirtti. 18 ay içerisinde yapılacak seçimlerde Mali'nin bir sonraki liderliğinde güçlü bir aday sayılan ve daha önceki seçimlerde ikinci sırada yer alan Cisse, Mali ordusu karşısında savaşanlarla diyalog kurulması olasılığına değindi.
Mali eski Cumhurbaşkanı İbrahim Boubacar Keita şubat ayında yaptığı açıklamada teröristlerle diyalog başlatmaya hazır olduğunu söylemişti. Diyaloga hazır olduğu yanıtını veren El Kaide ise Fransız kuvvetlerinin tüm Mali topraklarını terk etmesini şart koşmuştu.
Söz konusu temasların aslı veya içeriği hakkında çok az şey biliniyor. Milletvekili Dioncounda Traore, rehineleri serbest bırakan El Kaide örgütüyle bağlantılı cihatçı koalisyon liderlerine temsilci gönderildiğini bildirdi.
Afrika ülkelerini başta Sahel bölgesinde olmak üzere kendi güvenliklerinin sorumluluğunu üstlenmeye çağıran Şarki, Mali'nin bölgeye konuşlu ortaklarının varlığının kısa sürmesi gerektiğini hatırlattı. Aynı zamanda Sahel bölgesinde 5 binden fazla askeri bulunan Fransa’ya atıfta bulunarak “Halen duruyorlar” dedi.
Fransız ordusunu terörizmle savaşmamak ve terörizmi ortadan kaldırmamakla suçlayan bölge halklarının Sahel bölgesindeki Fransız askeri varlığına tepkisi artıyor. Söz konusu kesimlerin bazı önderleri, Fransızların çıkarlarını korumaya ve terörizmin büyümesine izin vermeye odaklanıldığını savunuyor.
Diğer yandan Mali’deki siyasetçilerden ve dini liderlerden bazıları yaklaşık 10 yıldır yaşanan krizin üstesinden gelmek için ülkede sosyal diyalogun kurulması çağrısında bulunuyorlar. Bu diyaloga El Kaide’de yer alan Malili vatandaşların da katılmasını talep ediyorlar.



İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
TT

İran Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşmasına bağlıdır

PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.
PlantLabs uydusu tarafından çekilen, İran'ın Kum kenti yakınlarındaki yeraltı Fordo nükleer tesisinin 2 Haziran ve 22 Haziran 2025'teki ABD saldırısından önce ve sonraki kompozit görüntüsü.

İran, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile iş birliğini askıya alma kararını onaylamasına rağmen dün, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) ve Güvenlik Tedbirleri Anlaşmasına bağlılığını ifade etti.

Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, güvenlik nedeniyle iş birliğinin Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi aracılığıyla devam edeceğini söylerken, sertlik yanlısı Milletvekili Emir Hüseyin Sabeti Tahran'ın yakında UAEK denetçilerini sınır dışı edeceğini ifade etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, UAEA ile iş birliğini askıya alan ve Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi'nin herhangi bir nükleer denetimi onaylamasını gerektiren bir yasayı onaylayarak Washington'un “kabul edilemez” olarak nitelendirdiği bir adım attı.

Fransa, İran'ın üç yılı aşkın bir süredir rehin tuttuğu iki vatandaşına yönelik “Mossad adına casusluk” suçlamalarını düşürmemesi halinde, Snapback mekanizmasını devreye sokmakla tehdit etti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İranlı mevkidaşına ulaşacağını söyledi ve karşı önlemler almakla tehdit ederek bu hareketi “kabul edilemez bir provokasyon ve saldırganlık” olarak niteledi.