Bahreyn ve İsrail diplomatik ilişkiler kurarak yeni bir dönem başlatıyor

Bahreyn ve İsrail arasında mutabakat muhtıraları imzalanıyor (EPA)
Bahreyn ve İsrail arasında mutabakat muhtıraları imzalanıyor (EPA)
TT

Bahreyn ve İsrail diplomatik ilişkiler kurarak yeni bir dönem başlatıyor

Bahreyn ve İsrail arasında mutabakat muhtıraları imzalanıyor (EPA)
Bahreyn ve İsrail arasında mutabakat muhtıraları imzalanıyor (EPA)

Bahreyn ve İsrail, ‘iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni ve gelecek vaat eden bir dönemin başlangıcını oluşturacak’ diplomatik ilişkilerin kurulmasına ilişkin dün ortak bir tarihi bildiri imzaladı.
İki ülke bunun yanı sıra ekonomi, ticaret, haberleşme, hava hizmetleri, bankacılık ve mali hizmetler ve ABD himayesi altında iki ülkenin dışişleri bakanlığı arasında işbirliğini öngören 7 mutabakat zaptı imzaladı.
İsrail ve Bahreyn tarafından imzalanan ortak bildiriye göre taraflar, finans, yatırım, sivil havacılık, turizm, ticaret, bilim ve teknoloji ile sağlık ve tarım alanında işbirliğini tartışmak için toplantılar düzenleyecek.
İsrail ve Bahreyn arasında doğrudan ilişkiler kurulmasının, iki ülke ve bölge halkları için daha güvenli ve müreffeh bir geleceğe ulaşılmasına katkıda bulunacağının altı çizilen bildiride, ABD Başkanı Donald Trump’ın büyük rolü ve bu tarihi diplomatik başarının tamamlanmasını kolaylaştıran ‘İbrahim Anlaşmaları’ (Abraham Accords) girişimini başlatmasına övgüde bulunuldu.

Ortak bildiride, “Bu bildiri, Ortadoğu’da barışı teşvik etmeye yönelik önemli bölgesel ve uluslararası çabaların bir devamı olmakla birlikte sürdürülebilir barış ve refah için samimi diplomatik çabalarda üç ülkenin sergilediği cesur vizyon ve liderliğin bir kanıtıdır” denildi.

Tarihi ortak bildirinin, Washington’un bölgedeki iki dostu ve ortağını bir araya getirdiğine işaret edilen anlaşmada, üç ülkenin bir takım ortak zorluklarla karşı karşıya olduğu ve bu tarihi günün başarısından karşılıklı olarak yararlanacakları belirtildi.
Söz konusu ortak bildiride, İsrail-Filistin çatışmasına adil, kapsamlı ve kalıcı bir çözüm için çabaların devam ettiği de ifade edildi.
Bahreyn Dışişleri Bakanı Abdullatif ez-Zeyyani, “İsrail ile diplomatik ilişkiler kurmak için bir anlaşma imzaladık” diyerek, iki devletli çözüme ulaşılması gerektiğini bir kez daha dile getirdi.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise, ortak bildirinin imzalanmasından önce Bahreyn Dışişleri Bakanı ve ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ile telefonda görüşerek, “Büyük adımlar atarak barış sürecine ivme kazandırıyoruz” dedi.
ABD Hazine Bakanı ise İsrail ile Bahreyn arasında imzalanan mutabakat muhtıralarının önemli bir adım olduğunu vurguladı.
Netanyahu, haftalık kabine toplantısında yaptığı konuşmada,  “Bu adım somut bir ilerlemedir. Bahreyn ve BAE ile bu barış anlaşmalarını ilerletiyoruz. Bu gerçek barış. Barışa karşı barış ve ekonomiye karşı ekonomi” ifadelerini kullanmıştı.
Dün İsrail heyetini taşıyan uçağın Bahreyn’e inen ilk uçak olduğuna dikkat çeken Netanyahu, “Bu çok dokunaklı bir gün. Umarım yakında diğer ülkelerle ilişki kurma konusunda sizi bilgilendirebiliriz” diye konuştu.



Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yaptı

ABD ile Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında, İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Kral Selman bin Abdulaziz'in daveti üzerine düzenlenen Beşinci KİK-ABD Zirvesi, ABD Başkanı Donald Trump'ın Suudi Arabistan ziyareti kapsamında bugün Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da başladı.

Zirvede başta ekonomi, ticaret ve yatırım olmak üzere bölgesel güvenlik ve siyasi durumla ilgili çeşitli dosyalar ele alınıyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, bu zirvenin ABD ile iş birliğinin bir uzantısı olduğunu ve ABD ile Körfez ilişkilerinin stratejik bir ortaklık teşkil ettiğini vurguladı. Körfez ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklığa vurgu yapan Muhammed bin Selman, 2024 yılında KİK ülkeleri ile ABD arasındaki ticaret hacminin yaklaşık 120 milyar dolara ulaştığını belirtti.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, “Bu zirve bizi ABD'ye bağlayan stratejik ilişkinin bir uzantısıdır. Ülkelerimizin ve halklarımızın arzularını karşılamak üzere ilişkilerimizi güçlendirmek ve geliştirmek için birlikte çalışma isteğimizi yansıtmaktadır” ifadelerini kullandı.

7u8
Körfez liderleri ve temsilcilerinin Riyad'daki KİK-ABD Zirvesi sırasında ABD Başkanı Donald Trump'la çektirdikleri toplu fotoğraf (Reuters)

Bölgedeki zorlukların büyüklüğünden bahseden Muhammed bin Selman, “Bölgemizin yaşadığı zorlukların büyüklüğünün farkındayız… Gazze Şeridi'ndeki savaşı durdurmak için kalıcı bir çözüm bulunmalı” dedi.

Muhammed bin Selman, Filistin sorununa Arap Barış Girişimi ve uluslararası kararlar doğrultusunda bir çözüm bulunması gerektiğini söyledi.

Veliaht Prens bölgedeki zorluklara da değinerek, bölgedeki zorlukların büyüklüğünün farkında olduğunu vurguladı. “Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşılması için Yemenli taraflar arasında diyaloğu teşvik ediyoruz” diyen Muhammed bin Selman, Suriye'nin toprak bütünlüğünün önemini vurgulayarak ABD Başkanı Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımları kaldırma kararını övdü.

Veliaht Prens Muhammed bin Selman, bölgenin istikrarı için ABD ile iş birliği ve koordinasyonu sürdürmek istediklerini söyledi.

Hindistan ile Pakistan arasındaki ateşkesi de memnuniyetle karşıladığını ifade eden Muhammed bin Selman, “Bunun gerilimin kontrol altına alınmasına ve sükûnetin sağlanmasına katkıda bulunacağını umuyoruz” dedi.

Ukrayna konusunda ise “Ukrayna krizinin çözümüne yardımcı olmak için çabalarımızı sürdürmeye hazırız” şeklinde konuştu.

KİK ülkeleri ABD ile yakın ticaret ve yatırım bağlarına sahip; aralarındaki ticaret hacminin 2025 yılında 180 milyar doları aşması öngörülüyor.

Kral Abdulaziz Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilen zirvede, bölgedeki ve dünyadaki ekonomik durumun yanı sıra İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, ateşkes ve yardım girişi ele alınacak. Gazze Şeridi’ne yardım girişi için yeni bir mekanizma önerilecek. Ayrıca ABD'nin İran'la yürüttüğü nükleer müzakereler ve iki taraf arasında yaşananların ayrıntıları ile bölgeye barış getirmenin yolları da ele alınacak.

Diğer yandan ABD Başkanı Donald Trump, KİK-ABD Zirvesi sırasında yaptığı açıklamada, Körfez ülkelerinin gelişmiş ve müreffeh ülkelerin başında geldiğini ve dünyanın Körfez ülkelerindeki fırsatları takip ettiğini söyledi.

İran konusuna da değinen Trump, İran'ın bölgedeki vekalet savaşlarını durdurması gerektiğini belirterek, Tahran’ın nükleer silah elde edemeyeceğini, İran'la bir anlaşma yapmak istediğini, ancak İran'ın terörü desteklemeyi bırakması gerektiğini vurguladı.

gthyjuık
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Suriye konusunda ise Trump, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile yaptığı istişarelerin ardından Suriye'ye yönelik tüm yaptırımların kaldırılması talimatını vereceğini bildirdi ve ülkesinin yeni Suriye hükümetiyle tüm ilişkileri normalleştirmek için çalışacağını kaydetti. Trump, “Suriye ile ilişkileri normalleştirmek Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ile Riyad'da yaptığımız görüşmeyle başladı” dedi.

dfrgthy
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın ev sahipliğinde ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. (AFP)

Trump Lübnan'la ilgili olarak, Lübnan'ın yeni cumhurbaşkanı ve başbakanla birlikte bir fırsata sahip olduğunu ve Lübnan'da Hizbullah'tan arınmış bir gelecek için gerçek bir şans olduğunu belirtti.

Mevcut zirve, özellikle İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik savaşı, İran-ABD müzakereleri, ‘İran ekseni’ olarak adlandırılan yapının gerilemesi ve ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu yönetimi arasındaki perde arkası gerilimler gibi bölgedeki önemli değişikliklerin arka planında gerçekleşiyor.

KİK ülkeleri ile ABD arasındaki stratejik ortaklık, çeşitli siyasi, ekonomik, ticari ve yatırım alanlarında iş birliğinin geliştirilmesine katkıda bulunan güçlü ilişkilere ve ortak çıkarlara dayanıyor. Siyasi, askeri, ekonomik ve diğer yönler de dahil olmak üzere uzmanlık alanlarındaki uygulamaları takip etmek üzere ortak çalışma grupları için örgütsel bir çerçeve oluşturulmuş ve söz konusu ortaklık bu yönlerin ötesine geçerek kültür ve eğitim alanlarını da kapsamıştır.

Suudi Arabistan daha önce dört zirveye ev sahipliği yaptı. Zirvelerin ilki Mayıs 2015'te Camp David'de gerçekleşti. İkincisi Nisan 2016'da, üçüncüsü ise Trump'ın ilk döneminde katılımıyla Mayıs 2017'de Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da gerçekleştirildi. Dördüncüsü ise Temmuz 2022'de Mısır, Ürdün ve Irak'ın da aralarında bulunduğu Arap ülkelerinin katılımıyla gerçekleşti.