İsveç: Yemen taraflarının yeni müzakerelerine ev sahipliği yapabiliriz

Muhammed el-Hadrami (sağda) ve Niclas Trouve
Muhammed el-Hadrami (sağda) ve Niclas Trouve
TT

İsveç: Yemen taraflarının yeni müzakerelerine ev sahipliği yapabiliriz

Muhammed el-Hadrami (sağda) ve Niclas Trouve
Muhammed el-Hadrami (sağda) ve Niclas Trouve

İsveç hükümeti, Suudi Arabistan, Birleşmiş Milletler (BM) ve Avrupa Birliği’ndeki (AB) ortaklarıyla birlikte, Yemen’de çatışan tarafları ateşkese ve kapsamlı bir siyasi çözüm bulmaya ikna etmek için çabaladıklarını ve istenmesi halinde Yemen’in yeni görüşmelerine ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.
Yemen hükümetinin 2018'de Husilerle yaptığı görüşmelere ev sahipliği yapan İsveç'in Yemen Büyükelçisi Niclas Trouve, İsveç ve Suudi Arabistan'ın çabalarının Yemen'deki çatışmaya sürdürülebilir bir çözüm bulma girişimine odaklandığını belirtti. Trouve açıklamasında, Suudi Arabistan’ın Arap koalisyonunun ana ülkesi olmasının yanı sıra Yemen ile doğrudan komşu olması ve kültürel ve tarihi alanlardaki derin ilişkileri nedeniyle önemli bir rol oynadığını kaydetti. Trouve, her iki ülkenin de BM’nin çatışan tarafları ateşkesi kabul etmeye ve bir an önce siyasi görüşmelere başlamaya ikna etme çabalarını desteklediğini vurguladı.
Aynı zamanda ülkesinin Suudi Arabistan ve Umman (yerleşik olmayan) Büyükelçisi olan Trouve, gelecekteki olası Yemen müzakerelerine veya istişarelerine ev sahipliği yapmak için belirli bir plan olmadığını belirterek, “Bununla birlikte, BM, uluslararası toplum ve çatışmanın tarafları herhangi bir görüşme için toplanmayı kabul ettiğinde, 2018'de Stockholm Anlaşması imzalandığında olduğu gibi yeniden ev sahipliği yapmaya hazır olduğumuzu BM’ye bildirdik” dedi.
Trouve, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, "Yemen'deki durumun hala tehlikeli ve insani açıdan çok endişe verici" olduğunu ifade etti. Trouve açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: 
"Çatışma beş yıldan fazla süredir devam ediyor. Önümüzde hala sürdürülebilir bir barışa giden yol var. Yemen hükümeti temsil ettiği ülkeye tam olarak hakim olamadı. Husi isyancıları daha fazla toprak elde etmek için askeri baskılarına devam ediyor ve Suudi Arabistan Krallığı'nı hedef alarak füzeler fırlatıyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez bir durum.”
"Çatışmaya barışçıl bir siyasi çözümden başka alternatif olmadığından, Yemen'de daha fazla iletişim kanalı açma ihtiyacını” vurgulayan Trouve, “Çatışmada farklı başlangıç ​​noktalarına sahip olabiliriz, ancak kalıcı bir barışa ulaşmak ve halkın acılarını sona erdirmek için aynı hedefi paylaşıyoruz" diye konuştu.
Trouve yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Yemen halkı acı çekiyor ve acil bir insani yardıma ihtiyaç var. Bu yıl iki kez Yemen'i ziyaret ettim ve bazı acılara ve acil yardım ihtiyacına şahit oldum. Aynı zamanda Yemenlilerin gösterdiği cesaretten ve çabalardan çok etkilendim. Bu yüzden onlar için pes etmemeliyiz. BM himayesinde siyasi görüşmelerle ateşkes ve barışçıl çözüm için baskı yapmaya devam edeceğiz.”
İsveç'in Yemen dosyasındaki çabalarıyla ilgili olarak, ülkesinin Yemen’deki çatışmanın başlangıcından beri barış çabalarında yer aldığını belirten Trouve şunları kaydetti: 
“İlgili tüm taraflarla düzenli temas ve diyalog halindeyiz. Bu da geniş bir İsveç katılımının oluşmasına yardımcı oldu. Bildiğiniz gibi, Stockholm Anlaşması 2018'de İsveç'te müzakere edildi. İki hafta önce, New York'taki BM Genel Kurulu sırasında İsveç, çeşitli taraflarla Yemen üzerine iki ayrı toplantıya ev sahipliği yaptı. Toplantılardan biri siyasi çabalarla, diğeri özellikle insani durumla ilgiliydi. Ayrıca, bu yılın Şubat ayında İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Aden ve Riyad'ı ziyaret etti."
"İsveç, BM önclüğünde ateşkese ulaşmak ve siyasi istişareler başlatmak için yürütülen çabaları destekliyor. Daha önce de belirttiğim gibi, İsveç hükümeti BM, AB, Suudi Arabistan ve diğer ülkelerdeki ortaklarımızla yakından ilgileniyor."
Trouve açıklamasında, "İsveç'in Yemen'deki çatışmada özel bir elçisi var. Büyükelçi Peter Semneby, tüm Yemenli taraflarla iletişim kurarak ileriye dönük kararlar almada her şekilde katkıda bulunmaya çalışıyor. İnsani katılımımız özellikle belirtilmeyi hak ediyor. İsveç dünyadaki en büyük 6. insani yardım bağışçısı ve özellikle Yemen için 2015 yılından bu yana BM insani yardım planına toplam 185 milyon dolar ile katkıda bulunmuştur” şeklinde konuştu.
Büyükelçi Trouve, ülkesinin Husilerin insani erişim konusunda getirdiği kısıtlamaları ele alma çabalarıyla ilgili yaptığı açıklamada, “Husi kontrolündeki bölgelerde insani yardım erişimine getirilen kısıtlamalar gibi ortak endişeleri giderebilmek için bağışçılar arasında koordinasyon sağlamaya çalışıyoruz. Dünyanın 9. en büyük bağışçısı Suudi Arabistan ve Yemen'in ana bağışçısı olan Kral Selman İnsani Yardım Merkezi ile bu konularda yakın temas halindeyiz” ifadelerini kullandı. 
Trouve ayrıca, "Kadınları sadece gelecekteki barış görüşmelerinde değil, insani ihtiyaç değerlendirmesi ve paydaşlarla yapılan istişarelerin bir parçası olarak görüşmelere dahil etmenin" önemini vurguladı.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.