Irak: ‘El-Ferhatiye katliamı’ için saha soruşturması başlatıldı

Ferhatiye katliamında öldürülen 8 sivilin cenaze namazı kılındı (AFP)
Ferhatiye katliamında öldürülen 8 sivilin cenaze namazı kılındı (AFP)
TT

Irak: ‘El-Ferhatiye katliamı’ için saha soruşturması başlatıldı

Ferhatiye katliamında öldürülen 8 sivilin cenaze namazı kılındı (AFP)
Ferhatiye katliamında öldürülen 8 sivilin cenaze namazı kılındı (AFP)

Irak’ın Selahaddin vilayetine bağlı El-Ferhatiye bölgesinde 8 kişinin hayatını kaybettiği ve 4 kişiden haber alınamayan katliam son üç gündür Iraklıların gündemindeki yerini koruyor. Sosyal medya platformlarında ve siyasi gruplardan olaya yönelik tepkiler sürüyor.
Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, hayatını kaybeden kişiler için Selahaddin vilayetinin El-İshaki ilçesinde yapılan taziye törenini ziyaret etti. Kazimi, buradaki konuşmasında ‘El-Ferhatiye katliamına yanıt olarak sert kararlar’ alma taahhüdünde bulundu. Ancak söz konusu kararların detayları hakkında bilgi vermedi. Selahaddin’in 12 milletvekili ise Haşdi Şabi’nin vilayetten çıkarılmasını talep etti.
Kazimi, El-Ferhatiye katliamının incelenmesi için kurduğu soruşturma komitesi hakkında bilgi vermedi. Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi de aynı amaçla başka bir komite kurdu. Halbusi’nin komitesinde, Meclis Savunma ve Güvenlik Komisyonu üyeleri yer alıyor. Bu komite gerekli incelemelerde bulunmak üzere dün Selahaddin’e ulaşmıştı.
Kazimi’ye, El-İshaki ziyaretinde Savunma ve İçişleri bakanları, Haşdi Şabi Heyeti Başkanı, Genelkurmay Başkanı ve Ortak Operasyonlar Komutanı eşlik etti. Kazimi, mağdurların yakınlarına hitaben, “Kalleşçe öldürülen evlatlarınız, bizim evlatlarımızdır. Kanları boşa gitmeyecek. Güvenlik güçlerinin varlığını artırması ve daha fazla güvenlik sağlanması için talimat vereceğiz” dedi.
Kazimi, “Mağdurların hakkı kanunla gelecek. Soruşturmalar başladı. Bizzat kendim takip ediyorum. İntikam yerine faillerin cezalandırılması adaleti sağlayacak. Suçluların yakalanması uzak değil. Terör her ne kadar yeniden sızmaya çalışsa da yeri veya sığınağı olmayacak. Kanun ve adaletin eli, nerede ortaya çıkarsa çıksın terör kalıntılarının belini kıracak” diye konuştu.
Soruşturma komitesi çalışmalarının gidişatı hakkında bilgi vermezken, medyada yer alan haberlere göre kurbanların aileleri katliamdan Haşdi Şabi 42. Tugayı sorumlu tutuyor.
Selahaddin vilayetinin Meclis’teki 12 milletvekili, vilayetteki tüm Haşdi Şabi tugaylarının çıkarılmasını talep etti. Vekiller, yaptıkları ortak açıklamada, “Kendilerini Haşdi Şabi’ye eklemlemeye çalışan parti veya silahlı örgütlerle bağlantılı tüm silahlı grupların çıkarılması bir gereklilik haline geldi. Bazı zayıf kişiler, masumlara karşı suç işlemek için Haşdi Şabi’yi paravan olarak kullanıyor. Bunların vilayetimizden çıkarılması bir gereklilik haline geldi. Güvenlik konusunda söz sadece Silahlı Kuvvetlerimiz ve İç Güvenlik Güçlerinde olmalıdır” ifadelerine yer verdi. Açıklamada ayrıca Haşdi Şabi’ye, kendilerini karalayan bu çetelerle bağlantısının olmadığı mesajını verme çağrısı yapıldı.
Irak’ın eski Başbakanı Haydar el-İbadi’nin liderliğindeki Nasr Koalisyonu El-Ferhatiye olayında şeffaf ve adil bir soruşturma yürütme çağrısında bulundu. Koalisyondan yapılan açıklamada, hükümetin, sivil güvenlik planlarını ve bu planları uygulamaktan sorumlu güçleri yeniden gözden geçirmesi, istihbarat çabalarını aktif hale getirmesi, önleyici tedbirler alması ve bunları esnek güvenlik planlarıyla desteklemesi, ülkede toplum güvenliğinin sağlanması için devlet kurumları ile yerel aktörlerin ortak hareket etmesini sağlaması gerektiğini dile getirdi.



İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
TT

İsrail ordusu, Gazze'de bir Hamas liderinin öldürüldüğünü duyurdu

Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)
Gazze şehrine düzenlenen İsrail hava saldırısında hedef alınan bir araç (AFP)

İsrail ordusu, Gazze şehrinde bir Hamas liderini öldürdüğünü duyurdu. Şarku’l Avsat’ın İ24 NEWS’ten aktardığına göre dün Gazze şehrinde bir araca düzenlenen İsrail saldırısında dört kişi hayatını kaybetti. Saldırının Hamas'ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın Operasyon Komutanı Ala el-Hadidi'yi hedef aldığı belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi dün, Hamas’ın Yahudi devletiyle olan kırılgan ateşkes anlaşmasını ihlal ettiğini gerekçe göstererek, İsrail'in Gazze Şeridi'nde beş üst düzey Hamas yetkilisini öldürdüğünü açıkladı.

Netanyahu'nun ofisi tarafından X platformu üzerinden yapılan paylaşımda şu ifadeler yer aldı: “Bugün Hamas, İsrail askerlerine saldırmak için teröristleri İsrail kontrolündeki bölgelere göndererek ateşkes anlaşmasını bir kez daha ihlal etti. Buna karşılık İsrail, beş üst düzey Hamas teröristini ortadan kaldırdı.”


Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
TT

Tunus’ta adaletsizliğe karşı ve özgürlükler talebiyle protesto yürüyüşleri düzenlendi

Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)
Tunus’ta daha fazla özgürlük ve sosyal adalet talebiyle düzenlenen protesto gösterilerinden bir kare (Reuters)

Tunus’ta çoğunluğu gençlerden oluşan protestocular, sivil toplum örgütleri, aktivistler ve bağımsız siyasetçiler dün, ‘adaletsizliğe karşı’ ve özgürlük talepleriyle bir yürüyüşe katıldı. Yürüyüş, İnsan Hakları Meydanı’ndan başlayarak başkentin merkezindeki 5. Muhammed Caddesi’ni geçerek devam etti.

Protesto yürüyüşü, Tunus’un güneyindeki Gabes'te çevre kirliliğine karşı geniş kapsamlı protestoların, sektörel grevlerin ve ‘devlet güvenliğine karşı komplo kurmak’ suçlamasıyla hapiste tutulan politikacılar için uzaktan yapılan duruşmalara tepki olarak düzenlendi.

Bu durum, gazetecilerin yargılanması, sivil toplum kuruluşlarının ve basın kuruluşlarının faaliyetlerinin dondurulmasına ilişkin mahkeme kararları, vergi denetim kampanyası ve siyasi partilerin faaliyetlerinde önemli bir düşüşün yaşandığı bir dönemde ortaya çıktı.

Protesto yürüyüşü organizatörlerinden oluşan komisyonun sözcüsü gazetecilere yaptığı açıklamada, “Amacımız safları birleştirmek. Bildiğiniz gibi, bugün iklim zorlu. Adaletsizliği durdurmayı ve ülkenin uçuruma sürüklenmesini önlemeyi amaçlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Protestolar sırasında göstericiler “Özgürlük, özgürlük, polis devleti bitti” ve “İş, özgürlük, ulusal onur” sloganları attılar. Göstericiler ayrıca üzerinde ‘Sadece adaletsizlik ve tehditleri bilen bir başkan! Halkın ve halkın isteklerinden uzaklaşan yolun nereye gidiyor?’ yazan büyük bir pankart açtılar.

Muhalefet kanadından Ulusal Kurtuluş Cephesi lideri Riyad Şuaybi, Alman Basın Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “Ulusal sahnede yaşanan çok yönlü siyasi, sosyal ve çevresel gelişmeler çerçevesinde, bu yürüyüş, beş yıldan fazla bir süredir durmuş olan demokrasi ve kalkınma sürecinin yeniden başlatılması hedefine ilişkin gerçek bir ulusal konsensüsü ifade ediyor” dedi.

Bu hareket, sokakta yetkililer ile Tunus'un en büyük sendikası olan Tunus Genel İşçi Sendikası (UGTT) da dahil olmak üzere çeşitli parti ve örgütlerden muhalefet kanadındaki gruplar arasındaki gerginliğin bir göstergesi olarak görülüyor.

Paris'te yaşayan Tunuslu muhalif siyasetçi ve Fransa'daki Tunuslular Demokratik Derneği Başkanı Tarık Tukabri, “Siyasi partilerin genel sekreterlerinin çoğu bugün hapiste. Siyasi görüşleri ne olursa olsun, kamu özgürlüklerini savunmak ve onların serbest bırakılmasını talep etmek önemli” ifadelerini kullandı. Tukabri, “Siyasi ve demokratik hayata dönmemiz, partilerin ve sivil toplumun rolünü yeniden tesis etmemiz ve uzaktan yargılamalara son vermemiz gerekiyor” diye ekledi.

2019 yılında iktidara gelen Cumhurbaşkanı Kays Said, muhaliflerini devleti içeriden parçalamaya çalışmakla, yabancı güçlerle bağlantıları olmakla ve devlet kurumlarında yaygın şekilde yolsuzluğa neden olmakla suçluyor.

Öte yandan Adalet Bakanı Leyla Ceffal, ifade özgürlüğüne karşı davalar veya kovuşturmalar ya da hapishanelerde muhaliflere işkence uygulandığı iddialarını reddediyor. Ancak Tunus İnsan Hakları Birliği ve Tunus Gazeteciler Sendikası gibi insan hakları örgütleri, kamusal özgürlüklerde ciddi bir gerileme olduğuna işaret ederken hapishanelerde tutuklu bulunan politikacıların sağlık durumunun kötüleştiğini vurguluyor.

Yetkililer, özgürlük kısıtlamalarını kaldırmak, kamu hizmetlerini ve yaşam koşullarını iyileştirmek ve artan fiyatlarla mücadele etmek konusunda çifte baskı altında bulunuyor.

Tukabri, yaptığı açıklamada ayrıca “Bu boşluk bir an önce kapatılmalı ve vatandaşların sağlık, çevre kirliliği, barınma ve diğer alanlardaki gerçek sorunlarına çözüm bulmaya özen gösterilmeli” diye vurguladı.


Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
TT

Sudan’da çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne sıçradı

Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)
Sudan Ordusu Komutanı Abdulfettah el-Burhan (AFP)

Sudan’da Kordofan'ın kuzey bölgelerinde, özellikle stratejik öneme sahip Babnusa şehrinde şiddetli çatışmalar devam ederken çatışmalar Kuzey Eyaleti’ne de sıçradı. Kuzey Eyaleti’nin yönetim şehri Dongola, Sudan ordusu ile ‘Evlad Kamari’ adıyla bilinen yerel milisler arasında patlak veren ilk çatışmaya tanık oldu. Bu olay, yerel halk arasında terör ve korku dalgasına yol açarken, çok sayıda milis öldürüldü ve liderleri ağır yaralı halde hastaneye kaldırıldı.

Öte yandan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), ABD Başkanı Donald Trump'ın Sudan'daki savaşı sona erdirme isteğini memnuniyetle karşıladı. Cumartesi günü, BAE Devlet Başkanı Diplomasi Danışmanı Enver Karkaş, ‘Sudan’daki kanlı iç savaşın acilen sona erdirilmesi ve acil ateşkes’ çağrısında bulundu.

Karkaş, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada, Sudan'ın birliğine vurgu yaparken Müslüman Kardeşler'in (İhvan-ı Müslimin) etkisinin geri dönüşünün ciddi endişe kaynağı olduğunu söyledi. Karkaş, Sudan’da çatışan her iki tarafta da ihlallere karışanların hesap vermesi gerektiğinin altını çizdi.