Vikings: Lagertha neden sözünü çiğneyip Aslaug'u öldürdü?

Lagertha sözünden dönmesi nedeniyle hayranları şaşırtmıştı (History)
Lagertha sözünden dönmesi nedeniyle hayranları şaşırtmıştı (History)
TT

Vikings: Lagertha neden sözünü çiğneyip Aslaug'u öldürdü?

Lagertha sözünden dönmesi nedeniyle hayranları şaşırtmıştı (History)
Lagertha sözünden dönmesi nedeniyle hayranları şaşırtmıştı (History)

Vikings dizisinde Aslaug, Ragnar'ın adamlarıyla Kral Horik için bir toprak anlaşmazlığını çözmek için Götaland'a gittiğinde tanıştığı bir Götaland prensesiydi. Ejderha öldüren ünlü Sigurd'un kızıydı. O noktada Ragnar'la Lagertha'nın (Katherine Winnick) ilişkisi, Lagertha'nın düşük yapmasından sonra sallantıdaydı ve karakter Aslaug'a hemen vuruldu.

Aslaug, Ragnar'ın ikinci eşi, oğulları Ubbe, Hvitserk, "Yılangöz" Sigurd ve "Kemiksiz" Ivar'ın annesi oldu. Anlaşılacağı üzere Lagertha ve Aslaug arasında epeyce rekabet vardı ve bu 4. sezonda zirveyi buldu, özellikle de Aslaug'un Kattegat Kraliçesi sıfatından feragat edip Lagertha'ya ona güvenli geçiş sağladığı takdirde oğullarının intikam aramayacağı sözünü verdiği "In the Uncertain Hour Before the Morning" isimli bölümde . Lagertha teklifi kabul etti ama Aslaug uzaklaştığı sırada sırtına bir ok atıp onu oracıkta öldürdü.

Screen Rant'in haberine göre onca yıldan sonra Lagertha'nın sözünü bozup Aslaug'u öldürmeyi seçmesi izleyenler için merak konusu olmuştu ama bunun için epey geçerli nedenleri var. Öncelikle Lagertha'nın Aslaug'un Kattegat'ı elinde tutmasına izin vermesi olanaksızdı, ne kadar zaman geçerse geçsin ve Ragnar'ı sevmeyi hep sürdürdüğü için  affetse de Aslaug'u yaptıkları için hiç affetmedi. Lagertha Kattegat'ı geri almak istiyordu ve bunu başardı ama Aslaug'u da ailesini basbayağı dağıtmasının karşılığında öldürmek zorundaydı. Dahası, Aslaug'u öldürerek Lagertha Kahin'in bir kadının Kattegat'a hükmedeceği kehanetini yerine getirmiş oldu, daha sonra kendi ölümüyle de bir başka kehaneti yerine getirecekti.
Lagertha, Vikings'in 6. sezonunda, hezeyan içindeki Hvitserk’in, kardeşi Ivar olduğuna inandığı bir yılanın sanrısını görüp, aslında savaşta halihazırda yaralanmış Lagertha olduğunu farketmeden onu bıçaklamasıyla öldü. Lagertha'nın cenazesi bir sonraki bölümde gerçekleşti. Ölümüyse Kahin'in kehanetlerinden bir başkasını daha doğruladı, ölümünün Ragnar'ın oğullarından birinin elinden geleceği kehaneti. Vikingler kaderlerinin önceden çizildiğine inanıyordu, Kahin ve kehanetlerini diziye dahil etmek de bunu göstermek için iyi bir yol. Yine de Lagertha'nın Aslaug'a güvenli geçiş sözü verdikten sonra onu öldürmesi sürpriz olmuş, neticede ne Aslaug ne de Lagertha Kahin'in sözlerinden kaçabilmişti.
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
TT

Ağızdaki bakteri miktarı ne kadar mutlu olduğumuzu gösteriyor

New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)
New York Üniversitesi'nden araştırmacılar, depresyonla ağızdaki bakteri çeşitliliğinin azalması arasında bir ilişki bulduklarını söylüyor. Araştırmacılar 15 binden fazla yetişkinin verilerini inceledi (AFP)

Yeni bir araştırmaya göre depresyon, ağızda bulunan bakterilerin çeşitliliğinin azlığıyla bağlantılı olabilir.

Siz bu haberi okurken ağzınızda 500 milyar ila 1 trilyon bakteri bulunuyor. Bağırsak mikrobiyomundan sonra ağız, insan vücudundaki en büyük ikinci mikroorganizma topluluğunu barındırıyor.

New York Üniversitesi'ndeki (NYU) araştırmacılar, bu mikropların yapısının depresyonun teşhis ve tedavisinde işe yarayabileceğini söylüyor. Yeni çalışmada, ağızda mikropların çeşitliliğinin azalmasının ruh sağlığıyla ilişkili olduğunu buldular.

NYU Rory Meyers Hemşirelik Okulu'nda araştırmadan sorumlu dekan yardımcısı Dr. Bei Wu, "Ağız mikrobiyomunun, iltihaplanma veya bağışıklık sistemindeki değişiklikler yoluyla depresif semptomları etkilemesi mümkün. Tersine, depresyon beslenme alışkanlıkları, kötü ağız hijyeni, sigara ve alkol kullanımının artması veya ilaç kullanımı gibi değişikliklere yol açabilir ve bunların tümü ağız mikrobiyomunu değiştirebilir" dedi.

Bu ilişkinin hangi yönde işlediğini ve altında yatan mekanizmaları anlamak için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.

Wu, bu hafta BMC Oral Health adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın kıdemli yazarı.

Bu sonuçlara ulaşmak için yazarlar, ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri'nin Ulusal Sağlık ve Beslenme İnceleme Anketi'nden elde edilen verileri inceledi. 2009'la 2012 arasında 15 binden fazla yetişkinden toplanan anket verilerini kullanarak depresyon belirtilerini tükürük örnekleriyle karşılaştırdılar.

Ayrıca, tükürükteki mikropları tanımlamak ve ağız mikrobiyomunun çeşitliliğini ölçmek için gen dizileme kullandılar. Böylece, mikrobiyal çeşitliliği daha az olan kişilerin depresyon belirtileri gösterme ihtimalinin daha yüksek olduğunu keşfettiler.

Ek analizler, sigara içme, alkol tüketimi ve diş bakımı gibi alışkanlıkların ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkiyi etkilediğini ortaya koydu. Bunların tümü ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor.

Antidepresanlar ve diğer psikotropik ilaçların, tükürük miktarını azaltan ve ağız mikro ortamını değiştiren yan etkileri olduğunu belirttiler.

"Dolayısıyla ilaçlar sadece depresif semptomları hafifletmekle kalmıyor, aynı zamanda ağız sağlığı üzerinde düzenleyici bir etkiye de sahip" dediler.

cdsfvgh
Önceki araştırmalar, ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu göstermişti. İçki içme ve diş bakımı gibi alışkanlıklar ağızdaki bakteri yapısını değiştirebiliyor (AFP)

Yine de ağızdaki mikropların çeşitliliğinin depresyonu etkileyip etkilemediği, depresyonun ağız mikrobiyomunda değişikliklere yol açıp açmadığı veya simbiyotik bir ilişki olup olmadığı hâlâ belirsiz.

Araştırmacılar, yakın zamanda yapılan bir çalışmanın depresyonla bağırsaktaki bakteri çeşitliliği arasında olası bir bağlantı bulduğunu belirtti. Ayrıca giderek artan sayıda araştırmanın ağız mikrobiyomuyla genel sağlık arasında bağlantı olduğunu gösterdiğini eklediler. Bunun nedeninin iltihaplanma ve bağışıklık sistemindeki bozukluklar olduğu düşünülüyor.

Araştırmacılar, bu bulguların konunun daha iyi anlaşılmasına yardımcı olacağını umuyorlar. 2021'de, tahmini 21 milyon yetişkinin geçen yıl en az bir kez majör depresif nöbet yaşadığı tahmin ediliyor.

Wu, "Ağız mikrobiyomuyla depresyon arasındaki ilişkinin daha iyi anlaşılması, sadece depresyonun altında yatan mekanizmaları öğrenmemize yardımcı olmakla kalmayıp, duygudurum bozuklukları için yeni biyolojik işaretler veya tedaviler geliştirilmesine de katkıda bulunabilir" dedi.

Independent Türkçe