Sana'daki haber kaynakları, İran yanlısı Husi milisleri grubun kontrol alanlarında yaşayıp psikolojik rahatsızlık yaşayan kişi sayısının çoğunu genç erkekler teşkil edecek şekilde 6 milyonun üzerine çıkarmaya neden olmakla suçladı. Ruhsal bozukluğun grubun ihmalkarlığı, sağlık sektörünü kötü yönetmesi, kaynakların ve tıbbi yardımların yağmalanması olduğu belirtildi.
Darbeci gruba bağlı sağlık sektöründe çalışan kaynakların Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalara göre, başkent Sana ve kırsalı, İbb, Hudeyde, Zamar, Amran, Mehvit, Saada ve Taiz’de Husi kontrolü altında bulunan bölgeler gibi en yoğun nüfuslu ve yoksul şehirlerde bugün binlerce akıl hastası bulunuyor. Husilerin iktidara darbede bulunmasının ardından geçen 6 yıl içerisinde psikolojisi kötü etkilenen kişi sayısındaki artıştan bahseden kaynaklar, her bin kişiden 200’ünün akıl hastası olduğunu söylüyor. Grubun, kontrol altında tuttuğu bölgelerde sivillere karşı anlamsız savaş, yağmalama ve aç bırakma yönündeki politikalarını sürdürmesi durumunda bu rakamların yükseleceği düşünülüyor.
Akıl sağlığı konusunda uzman bir hekim, Sana şehrinden Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, ekonomi ve yaşam koşullarının bozulması, grubun çalışanların maaşlarından kesmesi, iş imkanları yokluğu, işsizliğin yaygın hale gelmesi, yoksulluk ve açlığın artması gibi hususların psikolojik istikrarsızlığın, dolayısıyla gençler arasındaki ileri akıl hastalıklarının en önemli nedenleri arasında yer aldığını bildiriyor.
Grubun genel olarak sağlık sektörüne ve psikiyatriye yönelik devam eden yıkıcı ve kasıtlı politikalarından bahseden uzman, açıklamalarına “Binlerce hasta, en temel tıbbi bakımdan yoksun, evsiz bir şekilde sokakta uyumaya devam ediyorlar. Hayatlarını Sana ve diğer şehirlerde kaldırımlarda açlıktan yalvarmakla geçiriyorlar. Bazıları ise karnını çöpten doyurmaya çalışıyor” ifadeleri ile devam ediyor.
Hastaların tedavi edileceği özel mekanların bulunmadığını, psikiyatri kliniklerinin çoğunun kapatıldığını, tıbbi ekipman ve cihazlarının yüzde 95 oranında hizmet dışı olduğunu doğrulayan doktorlar, bu durumun Husi liderlerinin yolsuzluğu ve kötü yönetiminin bir sonucu olduğuna değiniyor.
Husilere bağlı sağlık sektöründe çalışan kaynaklar, darbeci grubu ruh sağlığı için Ulusal Akıl Sağlığı Programı’na ve yaklaşık beş farklı devlet hastanesi ile özel hastaneye tahsis edilen merkezi desteği durdurmakla suçladı.
Önceki resmi istatistiklere göre, 2011 yılında Yemen'de ruhsal bozukluğu olan yaklaşık 1,5 milyon hasta bulunuyordu; 500 bini ise paranoyadan mustaripti. Gelişim ve Ailevi Danışmanlık Vakfı tarafından yakın zamanda hazırlanan yerel bir araştırma, darbeci grubun başlattığı savaşın her iki cinsiyetten ve farklı yaş gruplarından 5 milyon 455 bin 348 kişiyi psikolojik olarak etkilediğini ortaya koydu.
Her bin Yemenliden 195'inin şiddetli stres ve ruhsal bozukluklardan mustarip olduğunu doğrulayan çalışma, söz konusu hastaların acilen özel bakıma ihtiyacı olduğunu bildirdi. Aynı zamanda bu oranın doğal oranları çokça aştığı, bunun da toplumsal felakete işaret ettiği konusunda uyardı.
Birçok vatandaşın toplumsal sebeplerden dolayı hasta olma ihtimaline değinen söz konusu vakıfın ifadelerinde şunlar yer alıyor:
“Akıl hastası sayılarındaki artış, temel olarak Yemen'in savaş döngüsüne girmesinden kaynaklanıyor. Zirâ ülkedeki temel değişiklik bu. Bununla birlikte, maaşların kesintiye uğratılması, iş imkanlarındaki yokluk, işsizlik ve yoksulluk oranlarının yüzde 80’lere yükselmesi ve yaşam koşullarının bozulması geliyor.”
Sana'daki Ulusal Akıl Sağlığı Programı’ndan bir yetkili, akıl hastalığındaki yükselişin birçok çatışma ve savaş başlatan, çalışanların maaşlarına el koyan ve ciddi vergi ücreti kampanyaları başlatan Husi darbesine bağlıyor. Tüm bunların hayatı güçleştirdiğini, yoksulluk, açlık, hastalık ve yoksunluğu, dolayısıyla akıl hastalığını da beraberinde getirdiğini vurguluyor.
Şarku’l Avsat’a konuşan psikologlar, hasta sayılarındaki artışın nedenlerinden birinin de gençlerin silahlandırılması olduğunu ifade ediyor. Nitekim farklı sebeplerle aldatılan onlarca insan, savaşmaya maruz bırakılarak aslında psikolojik travmaya itiliyor. Çatışmalar sırasında gözleriyle şahit oldukları dehşet, bu gençlerin içsel dünyasında dengesizliklere neden oluyor.
Grubun kontrolü altındaki ruh sağlığı programından ismini vermek istemeyen bir yetkili ise şöyle söylüyor:
“Grubun kontrolü altındaki şehir ve bölgelerde yükselişe geçen bozuklukların önemli bir sonucu, yaşam boyu zihinsel engelli kalmaktır. Bu durum da psikolojik yansımaları tedavi etmenin maliyetlerini karşılama yolunda ekonomiye veya kişisel gelirlere yüklenme gibi 5 milyon Yemenliyi etkileyecek doğrudan sonuçlar doğurur.”
Psikolojik etkilerin azaltılması veya akıl hastalarının iyileştirilmesi için yaklaşık 5 milyar dolara ihtiyaç duyulduğunu söyleyen söz konusu yetkili, darbe ve savaştan psikolojik olarak etkilenen bazı insanlardaki fiziki veya ruhsal yansımaların ise ömür boyu süreceğini hatırlatıyor. Bunun maliyetinin ise aslında on milyar dolarları bulacağını ifade ediyor.
Husi kontrolü altındaki bölgelerde psikiyatri sektörünün yaşadığı zorluklara değinen yetkili, bu sektördeki kuruluşların çoğunun özel ruh sağlığı kaynakları, ekipmanları, ilaçları, ihtiyaçları ve hizmetlerinde ciddi bir kıtlıktan muzdarip olduğunu söylüyor.
Yemen'de ruh sağlığı alanında çalışan en fazla 46 psikiyatr bulunuyor. Bu da her 600 bin akıl hastasına bir psikiyatr düştüğü anlamına geliyor. Terapist ve akıl sağlığı uzmanlarının 130, bu alandaki hemşire sayısının ise 25 olduğu söyleniyor.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), geçen yıl sonlarında yayınlanan raporunda, Husi kontrolü altındaki bölgelerde bulunan akıl hastası sayısının 2017’den bu yana iki katına çıktığını bildirdi. UNHCR, azalan geçim kaynakları nedeniyle kronik hastalar ve akıl hastalıkları sayısında keskin bir artış kaydedildiğini doğruladı.
Husi işgali altındaki Yemen’de psikolojik hasta sayısı arttı
Husi işgali altındaki Yemen’de psikolojik hasta sayısı arttı
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة