Uluslararası Af Örgütü: Katar’daki yabancı ev işçileri istismar ve sömürü ile karşı karşıya

‘Biz köle değil, işçiyiz’ yazılı kağıdı tutan bir kadın (Reuters-Arşiv)
‘Biz köle değil, işçiyiz’ yazılı kağıdı tutan bir kadın (Reuters-Arşiv)
TT

Uluslararası Af Örgütü: Katar’daki yabancı ev işçileri istismar ve sömürü ile karşı karşıya

‘Biz köle değil, işçiyiz’ yazılı kağıdı tutan bir kadın (Reuters-Arşiv)
‘Biz köle değil, işçiyiz’ yazılı kağıdı tutan bir kadın (Reuters-Arşiv)

Uluslararası Af Örgütü (Amnesty), Katar’daki yabancı ev işçilerinin genellikle fiziksel taciz, aşağılama ve sert çalışma koşullarına maruz kaldığını bildirdi.
DPA’ya göre Amnesty’nin 105 işçi kadınla yapılan görüşmenin ardından hazırlanan raporuna göre kadınların yaklaşık yüzde 85’i hiç tatil yapmadıklarını veya nadiren yaptıklarını söyleyerek, işverenlerin pasaportlarını kendilerine vermediğini bildirdi. Birçoğu, maaşlarının geç ödendiğini veya hiç ödenmediğini de belirtti.
Rapora göre, çoğu Bangladeş, Nepal ve Hindistan gibi yoksul ülkelerden olmak üzere Katar’da yaklaşık iki milyon göçmen işçi çalışıyor. 173 bin kadın ise ev işçisi olarak çalışıyor.
2022 FIFA Dünya Kupası’na ev sahibi yapacak olan Katar, ısrarlı eleştirilerin ardından göçmen işçilerin durumunu iyileştirmeyi amaçlayan reformlara karar verdi. 
Katar, kısa bir süre önce aylık bin Katar riyali (yaklaşık 275 dolar) asgari ücret uyguladı. Bununla birlikte yabancı işçiler önceki işverenlerinin izni olmadan iş değiştirebilecekler.
Ancak Amnesty, bu reformların ev işçilerinin maruz kaldığı kötü muameleyi önemli ölçüde azaltma olasılığının düşük olduğunu öne sürdü.
Amnesty Ekonomik ve Sosyal Adalet Programı Başkanı Steve Cockburn, “Ev işçileri bize haftanın her günü, yasanın izin verdiğinden çok daha uzun bir süre günde ortalama 16 saat çalıştıklarını söyledi. İşverenlerin neredeyse tamamı kadın işçilerin pasaportlarına el koydu ve bazıları maaş alamadığı gibi ağır hakaret ve saldırılara maruz kaldıklarını açıkladı. Genel tablo, işverenlerin ev işçilerini insan olarak değil, bir mal olarak görmelerine izin vermeye devam eden bir sistemin varlığını gösteriyor” dedi.
Söz konusu işçilerin sözleşmelerine göre haftada altı gün günde 10 saatten fazla çalışamaz. Ancak çoğu kadın günde 16, haftada 112 saat ek mesai ücreti almadan, sözleşme yaptıkları saatlerin neredeyse iki katı çalışıyor.
Rapora göre Katar, işçileri istismar eden işverenleri sorumlu tutmakta tamamen başarısız oldu.
Pasaportlara el konulması ve ücretlerin ödenmemesi gibi uygulamalar soruşturulmuyor. Bu da gelecekteki ihlaller için pek de caydırıcı bir ceza olmadığı anlamına geliyor
Steve Cockburn konuya ilişkin, “Amnesty’nin konuştuğu kadınlardan hiçbiri, istismar eden işverenlerin eylemlerinden sorumlu tutulduğuna tanık olmadı. Katar, ev işçilerini sömürüden korumak istiyorsa, işverenlere işçi ihlallerine izin vermeyeceğine dair güçlü bir mesaj göndermelidir” yorumunda bulundu.



Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
TT

Suudi Arabistan ile Fas arasında çok alanlı iş birliği anlaşması

Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Abdulaziz bin Suud ve Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi'nin dün (Çarşamba) Riyad'da iki bakanlık arasındaki iş birliği yollarını geliştirme ve ortak ilgi alanlarına giren bir dizi konuyu ele alma amacıyla gerçekleştirdikleri görüşmelerin ardından Suudi Arabistan ve Fas, Suudi Arabistan İçişleri Bakanlığı ile Fas Adalet Bakanlığı arasında bir dizi alanda iş birliği anlaşması imzaladı.

Şarku’l Avsat’ın Fas resmi haber ajansı MAP’tan aktardığına göre, Fas Adalet Bakanı imza töreninin ardından yaptığı açıklamada, “Bu anlaşmalar iki ülke arasındaki hukuki ve adli iş birliği programını tamamlamakta olup Fas ve Suudi Arabistan arasındaki tarihi ortaklığın büyük bir takdiridir. Söz konusu anlaşmalar ayrıca, adaletin pekiştirilmesine ve sınır ötesi suçlarda cezasızlıkla mücadeleye katkıda bulunmaktadır” ifadelerini kullandı.

scdf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet törenine katıldı. (SPA)

Vehbi, anlaşmaların ‘iki ülkenin güvenlik ve istikrarı sağlama çabalarını destekleyeceğini ve aralarındaki adli ve hukuki iş birliği olanaklarını arttıracağını’ söyledi.

Mezuniyet töreni

Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi Yüksek Konseyi'ne başkanlık eden Prens Abdulaziz bin Suud dün yaptığı açıklamada, bölgenin karşı karşıya olduğu güvenlik sorunlarının, Arap ülkelerine refah ve huzur getirmek, umut ve özlemlerini gerçekleştirmek amacıyla güvenliği sağlamaya yönelik ortak çabaların sürdürülmesini engellemeyeceğini vurguladı.

Suudi Arabistan İçişleri Bakanı, dün üniversitenin Riyad'daki kampüsünde düzenlenen yedi Arap ülkesinden 259 kız ve erkek öğrencinin 42. dönem mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada, insana yapılan yatırımın geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu söyledi. Prens Abdulaziz bin Suud, “Çabaları ve vizyonuyla Arap ülkelerinin takdirini kazanan bu üniversitenin kurucusu Prens Naif bin Abdulaziz'in vefatına kadar bu üniversite için istediği de buydu” dedi.

sdcf
Prens Abdulaziz bin Suud, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin 42. dönem mezunlarıyla hatıra fotoğrafı çekildi. (SPA)

Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin kuruluşundan bu yana güvenlik alanında Arap iş birliğini teşvik etmek için büyük çaba sarf ettiğini belirten Suudi Bakan, Konsey'in iki organı olan Genel Sekreterlik ve Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'ni, Konsey tarafından onaylanan plan ve stratejilerin başarısı ve kırk yılı aşkın bir süredir uygulanması temelinde başarılı Arap örgütleri için bir model olarak gördüğünü ifade etti. Arap güvenlik kurumları arasındaki koordinasyonu güçlendirmenin yanı sıra Konsey, Arap halkının güvenliğini korumak ve Arap bölgesinde suç oranını azaltmak amacıyla güvenlik işleriyle ilgilenen uluslararası örgütlerle ilişkilerini pekiştirmek için büyük çaba sarf ediyor.

Prens Abdulaziz bin Suud, Suudi Arabistan'ın Arap İçişleri Bakanları Konseyi'nin çalışmalarına gösterdiği yoğun ilginin Konsey'in hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunduğuna işaret etti. Ayrıca, Suudi Arabistan'ın, ortak Arap eyleminin önemine olan inancı ve Arap dayanışmasını güçlendirme ve Arap bölgesinde güvenlik ve barışı sağlama konusundaki kararlı yaklaşımının bir uzantısı olarak, Genel Sekreterliğin çalışmalarına verdiği desteğe ve bilimsel organı olan Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi’ne ev sahipliği yapmasına ve her türlü kolaylığı sağlamasına dikkat çekti.

dfrg
Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi, Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin mezuniyet töreninde yaptığı konuşma sırasında (SPA)

Fas Adalet Bakanı Abdullatif Vehbi ise Naif Arap Güvenlik Bilimleri Üniversitesi'nin merkezi olarak Suudi Arabistan'ın bu üniversitenin gelişiminde çok önemli bir rol oynadığını söyledi. Vehbi, “Suudi Arabistan, üniversitenin kendisine verilen görevleri kaliteli ve mükemmel bir şekilde yerine getirmesi için sağladığı mali ve lojistik destekle, üniversitenin bugün gördüğümüz haline gelmesinde, birçok yüksekokul ve bilim merkezini kucaklamasında önemli bir rol oynamıştır” şeklinde konuştu.

Vehbi, 42. mezuniyet töreninin, kolluk kuvvetlerinin yeteneklerinin geliştirilmesine ve hızlı gelişim ve zorluklar doğrultusunda çoklu güvenlik alanlarında uzmanlaşmış liderler ve uzmanlar yetiştirilmesine katkıda bulunan bu üniversitenin personeli tarafından yürütülen ciddi ve büyük çalışmaların bir örneği olduğuna dikkat çekti.

Üniversite Rektörü Dr. Abdulmecid el-Bunyan ise üniversitenin 1978'deki kuruluşundan bu yana uzun bir yürüyüşe dayandığını belirttiği yeni stratejik planını hayata geçirmek üzere hazırlıkların sürdüğünü ifade etti. El-Bunyan, geçtiğimiz yıllarda üniversitenin Arap İçişleri Bakanları Konseyi tarafından onaylanan Arap güvenlik stratejileri ve planlarının çıktılarını uyguladığını, birçok Arap lider ve kadro yetiştirdiğini, geniş bir çalışma yelpazesi sunduğunu ve küresel güvenlik eğitimi veren sınırlı sayıdaki elit kurum arasından kendi alanındaki en önemli uluslararası gruplara seçilerek çabalarını doruğa ulaştırdığını belirtti.

Üniversite bu yıl, Suudi Arabistan'daki Eğitim ve Öğretim Değerlendirme Komisyonu'ndan tam kurumsal akreditasyon aldı.