Libya’da 42 milletvekili Temsilciler Meclisi oturumunu boykot etti

Başkent Trablus’taki mayın temizleme operasyonları devam ediyor. (EPA)
Başkent Trablus’taki mayın temizleme operasyonları devam ediyor. (EPA)
TT

Libya’da 42 milletvekili Temsilciler Meclisi oturumunu boykot etti

Başkent Trablus’taki mayın temizleme operasyonları devam ediyor. (EPA)
Başkent Trablus’taki mayın temizleme operasyonları devam ediyor. (EPA)

Libya’da 42 milletvekili, meclis başkanlığının ülkenin doğu ve batısı arasında bölünmüş parlamentoyu yeniden toplamak ve birleştirmek için çalışılası, ardından da bu amaçla bir oturum düzenlenmesi talebi de dahil birçok nedenden dolayı
Akile Salih başkanlığında 19 Ekim’de Bingazi’de yapılması planlanan Temsilciler Meclisi oturumunu boykot etti.
Temsilciler Meclisi Başkanlığı yaklaşık 1 yıl aradan sonra, tüm üyeleri 19 Ekim’de Bingazi’de bir araya gelmeye çağırdı. Ancak kısa bir süre sonra boykot çağrıları yapılmaya başlandı.
Ilımlı Parlamento Bloğu, kanattaki parlamento bloğu 19 Ekim’de yayınladığı bir bildiride, Temsilciler Meclisi Başkanlığı’nın uzun süredir bir araya gelmemesi sonrasında Bingazi şehrinde sürpriz bir toplantı davetinde bulunulması nedeniyle şaşkınlığını dile getirdi. Blok, “Sanki ülkede her şey yaşanıyormuş gibi, gündemi olmayan basit bir toplantı çağrısı yapıldı. Konsey’de olanlar, bölünme ve birliği yeniden tesis edecek istisnai bir oturum için yeterli değil” ifadelerine yer verdi.
Libya Ulusal Ordusu’nun (LUO) 4 Nisan 2019 tarihinde Trablus’a başlattığı askeri operasyon, milletvekillerini başkenti saldırıların yandaşları ve muhalifleri olarak ikiye böldü. Savaştan bu yana yaklaşık 60 milletvekili, Akile Salih başkanlığında Tobruk’ta toplanan parlamento oturumlarını boykot ederek ünlü Rixos Otel’de paralel oturumlar düzenlemeye başladılar. İlk yıl 49 milletvekili, Sadık el-Kehili’yi parlamento başkanlı olarak seçti. Ardından mevcut parlamento oturumunda Kehili’nin yerini Hammude Seyyale aldı.
Ilımlı bloktan yapılan açıklamada “Parlamentoyu yasal yeter sayıya getirme hususundaki ilgisizlik bize başkanlığın bu çıkmazdan memnun olduğunu ve parlamentoda meydana gelen bölünmenin, parlamentonun iradesine ve kararına özgü hale getirildiğini hissettirdi. Bu, komitelerin oluşturulmasında,
oturumlar düzenlemeden veya temsilcilerle istişare edilmeden parlamento adına alınan kararlarla doğrulanıyor” denildi.
Bloğun üye sayısının 27 olduğu belirtilen açıklamada ‘daha önce meclisi birleştirmek için büyük çaba sarf edildiği ancak maalesef başkanlıktan gerekli desteğin alınamadığı’ kaydedildi.
Oturumu boykot eben blok, başkanlığın Temsilciler Meclisi’ni yeniden birleştirme talebine dikkati çekerken davetin bu amaçla yapıldığını bildirdi.
Blok, barışçıl her türlü çabayı desteklediklerini ifade ettiği açıklamasında ‘milletvekillerinin, özgür ve adil seçimlerde onları seçen halkı temsil ettiklerini’ kaydetti. Kimseye başkasının adına görevlerini kullanma yetkisi verilmediği vurgulandı.
2014 yılında seçilen Temsilciler Meclisi, radikalizm yanlılarının kontrolündeki bazı şehirlerde seçim olmadığı için temsili olmayan 12 boş koltuğun yanı sıra 188 milletvekili içeriyor. Söz konusu Meclis, uluslararası açıdan tanınırlığa sahip ve görevlerini Fayiz es-Serrac başkanlığında uluslararası açıdan kabul görmüş Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) paralel olarak kurulan Abdullah es-Sini başkanlığındaki, doğudaki geçici hükümetle birlikte yürütüyor.
Bu çerçevede Temsilciler Meclisi Başkanı’nın birinci yardımcısı Fevzi et-Tahir en-Nuveyri, parlamentoyu aniden toplama davetine şaşırdığını kaydetti. Nuveyri konuya dair şunları söyledi:
“Konsey başkanlığının bir üyesiyim. Konseyin birinci başkan yardımcısı olarak başkanın bu daveti göndermek istediğinden haberdar olmadım. Bana danışılmadı ve onayım da alınmadı.”
Fevzi et-Tahir en-Nuveyri ayrıca bu daveti yapan kişinin, milletvekillerine nedenlerini ve çalışma gündemlerini açıklaması gerektiğini kaydetti.
Fizan Parlamento Bloğu, geçen pazar akşamı oturumu boykot ettiklerini duyurdu. Meclis karşısındaki haklarının büyüklüğüne rağmen uzun bir süre toplanılmaması sonrasında üyelerinin Temsilciler Meclisi başkanlığı tarafından sürpriz bir davet aldığını bildirdi. Meclis Başkanlığı tarafından çağrılan oturumun boykot edildiğini duyuran blok ayrıca tüm milletvekilleri arasındaki bölünmenin giderilmesi için çaba gösterilmesini talep etti. Blok, Libya’nın güneyini temsil eden 14 milletvekilinden oluşuyor.



Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
TT

Tunuslu muhalif Şeyma İsa, hapishanede başladığı açlık grevinin dokuzuncu gününde

Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)
Siyasi aktivist Şeyma İsa (AFP)

Tunus ana muhalefet partisi Ulusal Kurtuluş Cephesi (NSFT) üyesi ve siyasi aktivist Şeyma İsa, tutukluluk koşullarını protesto etmek için başladığı açlık grevinde dokuzuncu gününe girdi.

1 Aralık'ta muhalefet tarafından düzenlenen yürüyüşe katılan İsa, devlet güvenliğine karşı komplo kurmak suçundan Temyiz Mahkemesi tarafından verilen bir kararla sivil polisler tarafından gözaltına alındı. Muhalif aktivist, hapishaneye girer girmez açlık grevine başladı.

Şeyma İsa (45), 2023 yılının şubat ayında yakalanmış, gözaltında tutulmuştu ve aynı yılın temmuz ayında serbest bırakılmıştı. Birinci Derece Mahkemesi tarafından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan İsa’nın cezası temyiz sonucunda 20 yıla çıkarılmıştı.

İsa'nın yanı sıra aynı davayla bağlantılı olarak NSFT lideri, tanınmış siyasetçi Ahmed Necib eş-Şabi (82) de tutuklandı ve 12 yıl hapis cezasına çarptırdı. Muhalif Avukat Ayaşi Hammami (66) de terör suçlamasıyla beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölümü Müdür Yardımcısı Bessam Havaci, “Tunus muhalefetinin önemli simalarının tutuklanması, Cumhurbaşkanı Kays Said'in tek başına iktidarına alternatif olan her şeyi ortadan kaldırma planının son adımıdır. Bu tutuklamalarla Tunuslu yetkililer, siyasi muhalefetin çoğunu etkili bir şekilde hapse atmayı başardı” değerlendirmesinde bulundu.

Tunus muhalefeti ve NSFT, 25 Temmuz 2021'de olağanüstü hal (OHAL) ilan edip ardından yeni bir siyasi sistem kurarak geniş yetkilerle iktidarını sürdüren Cumhurbaşkanı Kays Said'in yönetimine karşı çıkıyor ve demokrasinin yeniden tesis edilmesini talep ediyor. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre buna karşın yetkililer tutuklananları hükümeti devirmeye ve devlet kurumlarını yıkmaya teşebbüs etmekle suçluyor. Muhalefet ise mevcut rejimi tutuklulara karşı siyasi suçlamalar uydurmak ve yargıyı emirlerine boyun eğdirmekle suçluyor.


Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
TT

Hamas, İsrail medyasına konuştu: “Filistin devleti kurulursa silah bırakırız”

İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)
İsrail'in 70 binden fazla Filistinliyi öldürdüğü savaşta Hamas, Gazze Şeridi'nin neredeyse yarısını hâlâ kontrol ediyor (AP)

Hamas, ateşkesin ikinci aşamasına geçilmesini desteklediklerini ve silah bırakmaya açık olduklarını duyurdu.

Adının paylaşılmaması şartıyla Times of Israel'e konuşan Hamas yetkilisi, Filistin devletinin kurulmasını sağlayacak müzakerelerin başlatılması halinde silah bırakacaklarını söylüyor:

Bu zorla veya ültimatomlarla yapılamaz. İsrail iki yıl boyunca Hamas'ı silahsızlandırmak için tüm askeri gücünü kullandı ama işe yaramadı. Silah bırakma meselesi siyasi bir sorunla bağlantılıdır ve bu nedenle siyasi bir çözüm gerektirir.

Yetkili, Filistinlilerin 78 yıllık İsrail işgaline karşı silahlı mücadele hakkının olduğunu belirterek, 1967 sınırlarının esas alınacağı bir Filistin devleti kurulması taleplerini yineliyor.

Gazze savaşının sonlandırılması için ABD öncülüğünde hazırlanan 20 maddelik barış planı 10 Ekim'de devreye girmişti. Anlaşmanın garantörleri arasında Türkiye, Mısır ve Katar var.

Plan kapsamında Hamas'ın silah bırakması ve Gazze'nin geleceğinde söz sahibi olmaması isteniyor. Bunun yerine Gazze Şeridi'nin yönetiminin Filistinlilerin yer alacağı bir teknokratlar komitesine geçici olarak devredilmesi planlanıyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın başkanlık edeceği Barış Kurulu'na ek olarak bölgeye Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) konuşlandırılması öngörülüyor.

Anlaşmanın ilk aşamasında Hamas ve İsrail arasında rehine takası gerçekleştirilmişti. Ayrıca İsrail askerleri belirlenen "sarı hatta" geri çekilmişti. Haberde, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin yüzde 53'ünü kontrol ettiği belirtiliyor.

İsrail, Hamas'ın elindeki 28 rehinenin hepsini teslim etmeden ikinci aşamaya geçilmeyeceğini duyurmuştu. Filistinli örgüt şimdiye dek 27 rehineyi İsrail'e gönderdi. Ancak 7 Ekim saldırısında öldürülen İsrailli polis memuru Ran Gvili'nin naaşı hâlâ Gazze'de. Hamas yetkilisi, cesedin yerini bulmak için çalışmaların sürdüğünü söylüyor.

İkinci aşama kapsamında Barış Kurulu üyelerinin belirlenmesi ve Gazze'ye güvenlik gücü konuşlandırılması hedefleniyor. Bu aşamaya geçiş için Hamas'ın silah bırakmayı kabul etmesi gerekli. Bunun ardından İsrail askerleri daha gerideki bir hatta çekilecek.

Trump ikinci aşamaya "çok yakında geçileceğini" söylemiş fakat bir takvim açıklamamıştı. Ocak itibarıyla Gazze'ye ISF askerlerinin gönderilmesi planlanıyor.

Hamas yetkilisi, 7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nda esir alınan kişileri ilk etapta operasyondan kısa süre sonra bırakmayı düşündüklerini söylüyor.

Ancak İsrail'in saldırıları durdurmaması ve arabulucular tarafından savaşın sonlandırılacağına dair garantiler sunulmaması nedeniyle bu plandan vazgeçtiklerini ifade ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump'ın öncülüğünde hazırlanan plana göre ISF, Hamas'ın silahsızlandırılmasında da rol oynayacak.

Öte yandan Hamas yetkilisi, ISF kontrolündeki böyle bir sürece yanaşmayacaklarını belirterek, güvenlik gücü askerlerinin Gazze'de İsrail ordusuyla Filistin halkı arasında "tampon bölge" görevi görmesi gerektiğini savunuyor.

Ayrıca silahsızlanma karşılığında İsrail ordusunun tamamen Gazze'den çekilmesini talep ettiklerini aktarıyor.

7 Ekim 2023'te düzenlenen Aksa Tufanı'nın sonuçlarından pişmanlık duymadıklarını söyleyen Hamas yetkilisi, dünya kamuoyunun İsrail'in gerçek yüzünü görmesini sağladıklarını vurguluyor:

Tarihi değiştirmeyi başardık. Dünya gözlerini açtı, Filistinlilerin yaşadıklarını ve İsrail'in ne suçlar işlediğini gördü.

IDF ve Yahudi yerleşimciler işbirliği yapıyor

Diğer yandan İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF), Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimcilerle aktif işbirliği yaptığı aktarılıyor.

İsrail'in kamu yayıncısı Kan'ın hazırladığı Zman Emet (Gerçek Zamanlı) programına katılan Tuğgeneral Avi Bluth, ISF'nin "sınır bölgelerinde çiftlikler kurmaları için yerleşimcilerle tam işbirliği içinde hareket ettiğini" söyledi.

Bluth, bu işbirliğinin özellikle geçen yıl temmuzda hızlandırıldığını belirtti.

Independent Türkçe, Times of Israel, Haaretz


Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
TT

Muhammed bin Salman ve eş-Şara Suriye ekonomisini canlandırma çabalarını görüştü

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman, geçen şubat ayında Riyad'da Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'yı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bin Abdulaziz, dün Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara'dan telefon aldı.

Prens Muhammed bin Salman ve Ahmed eş -Şara, Suudi Arabistan ve Suriye arasındaki ikili ilişkilerin çeşitli yönlerini ve bu ilişkileri bir dizi alanda güçlendirme fırsatlarını gözden geçirdiler.

İki taraf ayrıca ortak ilgi alanlarına giren konuları ve Suriye'de güvenlik ve istikrarın pekiştirilmesi ile ekonomik toparlanmanın sağlanması çabalarını görüştü.