Nijerya'nın Lagos eyaletinde sokağa çıkma yasağı

Nijerya'nın Lagos eyaletinde sokağa çıkma yasağı
TT

Nijerya'nın Lagos eyaletinde sokağa çıkma yasağı

Nijerya'nın Lagos eyaletinde sokağa çıkma yasağı

Nijerya'da devam eden protestoların şiddet olaylarına dönüşmesi nedeniyle Lagos eyaletinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi.
Nijerya'da Ekim ayı başından bu yana Özel Hırsızlıkla Mücadele Ekibinin (SARS) insan haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle gerçekleştirilen protestolar ülke genelinde devam ediyor. Ülkenin ticaret merkezi Lagos eyaletinde devam eden protestoların şiddet olaylarına dönüşmesi nedeniyle yetkililer harekete geçti. Lagos eyaleti Valisi Babajide Sanwo-Olu, eyalette 24 saat süreyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini duyurdu. Sanwo-Olu açıklamasında, "Kötü niyetli kişiler ve suçlular bu protestoların arkasında saklanarak kargaşa çıkarttıktan sonra çok sayıda can kaybı yaşandı" dedi.
Sokağa çıkma yasağı yerel saatle 16.00'da yürürlüğe girerken, yalnızca mecburi işlerde çalışanların dışarı çıkmasına izin verildi. Sokağa çıkma yasağı, Orile bölgesindeki bir karakolun ateşe verilmesinin ardından geldi.
Nijerya'nın Delta eyaletinde iki hafta önce bir gencin SARS tarafından öldürülmesinin ardından sosyal medyada yapılan çağrıların ardından başlayan protestolar ülke geneline yayıldı. Protestolarda tansiyonun yükselmesi üzerine dün birçok bölgede ordu sokağa inmişti. Göstericiler, güvenlik güçleri yapılanmasında geniş çaplı reform talebinde bulunuyor.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times