Cezayir Genelkurmay Başkanı’ndan anayasa değişikliğine destek

Cezayir Genelkurmay Başkanı Said Şangariha referandumun yeni ülkenin inşası için önemli bir kilometre taşı olduğunu söyledi.

Anayasa değişikliğine yönelik düzenlenecek referandumun tanıtım kampanyaları sürüyor. (AP)
Anayasa değişikliğine yönelik düzenlenecek referandumun tanıtım kampanyaları sürüyor. (AP)
TT

Cezayir Genelkurmay Başkanı’ndan anayasa değişikliğine destek

Anayasa değişikliğine yönelik düzenlenecek referandumun tanıtım kampanyaları sürüyor. (AP)
Anayasa değişikliğine yönelik düzenlenecek referandumun tanıtım kampanyaları sürüyor. (AP)

Cezayir Ulusal Halk Ordusu Genelkurmay Başkanı Korgeneral Said Şangariha dün, yaklaşan anayasa referandumunun "yeni bir Cezayir inşası için önemli bir kilometre taşı olduğunu" söyledi.  Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Korgeneral Şangariha’nın  üçüncü askeri bölgeyi ziyareti sırasında "Biz ordu olarak bu asil ve yüce hedeflere ulaşmanın kesinlikle güvenlik ve istikrarın sağlanmasından geçtiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun, seçim kampanyasında cumhurbaşkanına verilen geniş yetkileri azaltacak ve güç dengesi sağlayacak köklü bir anayasa değişikliği vaadinde bulunmuş ve önceki rejimin tüm uygulamalarını ortadan kaldırma sözü vermişti. Son olarak New York Times ile yaptığı röportajında da bu kararlılığını teyit en Tbbun "Eski yozlaşmış rejim sona erdi. Cezayir, özgür ve demokratik hale gelen yeni doğumunu ilan etti" dedi. Ayrıca yeni bir politika ve ekonomi yaratmak için ilerleme vaadini de yineledi.
Ulusal Bina Hareketi Başkanı Abdulkadir bin Karine de dün akşam yaptığı açıklamada, Cezayir halkını "evet" oyu vermeye ve 1 Kasım'da anayasa değişikliği önermeye çağırdı.
Bin Karine medyaya yaptığı açıklamada, 2016 anayasasına kıyasla getirdiği birçok değişiklik göz önüne alındığında anayasa değişikliğini savunacağını doğruladı. “Halkı ‘evet’ oyu kullanmaya ikna edemiyorsak bu görevimizi iyi yerine getiremediğimizin kanıtıdır. Bu durumda ayrılmak zorundayız” dedi.
Bina Hareketi’nin Başkanı, "2016 anayasası ile Cezayir toplumunun genel ilkelerini savunan, milletin kimliğine değer veren, özgürlük ve demokrasiyi kutsayan 2020 anayasası arasında kıyaslamaya yer olmadığını" belirterek tüm siyasi bileşenlerin görüşüne saygı duyduğunu ancak Cezayir’de hukuk için bu anayasayı ve konumunu şiddetle savunmaya devam edeceğini vurguladı. 
2019 yılının aralık ayında düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan Karine, anayasa taslağı hazırlanırken birçok çekince koyduğu ve bazı maddelerin taslağa girmesini sağladığını belirttiği açıklamasında “Hiçbir partinin vatanseverliğine itiraz etmiyoruz. Ancak bazı çekincelerimiz var ve Cezayir toplumunun kimliğini korumak için yeniden gözden geçirilmesini talep ettik” dedi.
Karine,  sivil toplumun halkın referanduma katılmasını sağlamak için bilinçlendirme sürecindeki güçlü katkısına övgüde bulunarak "Buna değer veriyoruz. Aynı zamanda sivil topluma bu süreçte daha organize bir çerçeve içinde gerçek bir rol verilmesini talep ediyoruz” ifadesini kullandı.
Bin Karine, 1 Kasım'da Cezayir halkının 2020 anayasasına güçlü bir şekilde oy vereceği beklentisini de şu şekilde dile getirdi:
"Yaklaşık 12 milyon vatandaşın ‘evet’ oyu kullanmak üzere sandık başına gideceğini düşünüyorum. Çünkü kimlikleri bu anayasada korundu ve kutsandı.”
Karine ayrıca anayasadan “muhalefet” ve “sadakat” terimlerinin çıkarılması ve bunun yerine ortaklık ve katılım ifadelerinin getirilmesini talep etti. Siyasi partilerden ve bu anayasaya karşı "hayır" oyu vermesi istenen çağrılar aldığını, kararlarına saygı duyduğunu ancak bu çağrı karşılığında onları “evet” oyu vermeye davet ettiğini bildirdi.



Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
TT

Gazze'nin kuzeyinde İsrail ateşiyle bir Filistinli öldürüldü... ve Refah'a hava saldırıları düzenlendi

Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)
Gazze şehrinin doğusundaki Zeytun mahallesinde, arkalarında yıkılmış binaların görüldüğü Filistinli mülteci çadırları (EPA)

Alman Basın Ajansı'na (DPA) göre bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyinde İsrail güçleri tarafından bir Filistin vatandaşı öldürüldü.

Filistin Enformasyon Merkezi, yerel kaynaklara dayanarak, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye el-Nazla'da 18 yaşında bir gencin İsrail ordusunun ateşiyle öldürüldüğünü bildirdi.

Merkez ayrıca, İsrail savaş uçaklarının Han Yunus'un doğusuna ve Refah'ın doğusuna hava saldırıları düzenlediğini ve bombalama sonucu patlamalar duyulduğunu belirtti. Ayrıca, İsrail güçlerinin Han Yunus'un doğusundaki binalarda yıkım operasyonları gerçekleştirdiğini de ifade etti.

Kaynaklar, "İsrail savaş uçaklarının bu sabah Refah'ın doğusuna, Han Yunus'a ve Gazze şehrine daha fazla hava saldırısı düzenlediğini" bildirdi.

Merkeze göre, "İsrail güçleri, 10 Ekim'de yürürlüğe giren ateşkes anlaşmasını ihlal etmeye devam ediyor ve bunun sonucunda yaklaşık 390 şehit ve 1000 yaralı var."

Diğer yandan Başkan Trump'ın Gazze'deki iki yıllık çatışmayı sona erdirme planının bir sonraki aşamasına geçmek için görüşmeler devam ediyor.

Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre plan, Gazze Şeridi'nde uluslararası "barış konseyi" tarafından denetlenen ve çok uluslu bir güvenlik gücü tarafından desteklenen geçici bir Filistin teknokrat yönetimini öngörüyor. Bu gücün oluşumu ve yetki alanı konusundaki müzakereler zorlu geçti.


Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
TT

Avn, Lübnan'ın Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu açıkladı

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn (DPA)

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn dün yaptığı açıklamada, ülkesinin Suriye ile sınırlarını belirlemeye hazır olduğunu ve Şeba Çiftlikleri sınır bölgesi üzerindeki anlaşmazlığın çözümünün daha sonraki bir aşamaya ertelenebileceğini duyurdu.

Bir basın heyetiyle yaptığı görüşme sırasında yöneltilen bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Fransa bize Suriye ile olan sınırın haritalarını verdi ve onlar karar verdiklerinde sınırı belirlemeye hazırız. Lübnan komitesi hazır. Deniz sınırının belirlenmesi için bir komite ve kara sınırının belirlenmesi için başka bir komite kurabiliriz.” Sözlerine şöyle devam etti: “Suriye ile ilişkiler yavaş ama iyileşiyor ve en iyisini umuyoruz.”

İsrail ile müzakereler konusunda ise Avn şunları söyledi: “Topraklarımızı işgal eden, her gün bizi hedef alan ve oğullarımızı esir tutan bir güç var. Bunu müzakereden başka nasıl çözebiliriz?” “Herhangi bir ordu savaşa girdiğinde ve çıkmaza girdiğinde, müzakere seçeneği değerlendirilir” ifadelerini kullandı.

Lübnan heyetine Mekanizma Komitesi başkanlığına Büyükelçi Simon Karam'ı seçtiğini açıkladı; bunun nedeninin "kendisinin daha önce Amerika Birleşik Devletleri'nde büyükelçilik yapmış ve Madrid'deki önceki müzakerelere katılmış olması" olduğunu belirtti.

Amerikan elçisi Tom Barrack'ın son açıklamalarına ilişkin olarak Avn, "bu açıklamalar tüm Lübnanlılar tarafından reddedilmektedir" dedi.

Bazı milletvekillerinin Kıbrıs ile deniz sınırlarının belirlenme yönteminden duydukları memnuniyetsizliğe ilişkin olarak, “2011 yılında Cumhurbaşkanı (Necib) Mikati hükümeti sınır belirleme kurallarını koydu ve biz de bu kuralları onayladık. Bu anlaşmanın Meclise gitmesinin gerekli olup olmadığı konusunda Yasama ve Konular Kurulu'na danıştık ve cevap hayır oldu” şeklinde açıklama yaptı.

Bir soruya cevaben, “Kutsal Baba'nın (Papa'nın) altı ay önceki seçiminden bu yana ilk ziyareti ve Güvenlik Konseyi üyelerinin ziyareti, (Mekanizma) Komitesine bir sivilin atanmasıyla eş zamanlı olarak geldi ve bunların hepsi olumlu işaretlerdir” dedi.

Hannibal Kaddafi'nin serbest bırakılmasının ardından Libya ile diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi hakkındaki bir soruya cevaben Cumhurbaşkanı Avn, “İmam Musa el-Sadr'ın kaybolması meselesi çözülmelidir. Bu meşru bir meseledir ve Lübnan halkı onun ve iki arkadaşının akıbetini bilme hakkına sahiptir” ifadesini kullandı.

ABD'nin Lübnan ordusuna yaptığı yardımla ilgili olarak, "birkaç yardım programı var" diyen Avn, "Önemli olan, ilk defa resmi bir kararda Lübnan ordusuna yardım etmenin gerekliliğinden bahsedilmesi ve bunun bizim için olumlu ve temel bir gelişme olmasıdır" şeklinde konuştu.

Bir soruya cevaben, Hizbullah milletvekillerinden oluşan bir grubun, cumhurbaşkanı seçilmeden önce partiye silahsızlanmadan bahsetmeyen bir savunma stratejisi konusunda söz verdiğine dair iddialarını ve medyada bu sözle ilgili olarak imzaladığı bir belgenin varlığına dair çıkan haberleri yalanlayarak, "Eğer varsa, şimdi yayınlasınlar" dedi.


Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.