Mısır, Filistin müzakerelerine ev sahipliği yapmayı kabul etti

Fetih: Eksenlerin arasında değiliz ve çekinceleri atlattık

Avrupalı delegeler ve insan hakları örgütleri, İsrail'in askeri bölge olarak gördüğü el-Halil’in güneyindeki bir tepeyi ziyaret etti. (AFP)
Avrupalı delegeler ve insan hakları örgütleri, İsrail'in askeri bölge olarak gördüğü el-Halil’in güneyindeki bir tepeyi ziyaret etti. (AFP)
TT

Mısır, Filistin müzakerelerine ev sahipliği yapmayı kabul etti

Avrupalı delegeler ve insan hakları örgütleri, İsrail'in askeri bölge olarak gördüğü el-Halil’in güneyindeki bir tepeyi ziyaret etti. (AFP)
Avrupalı delegeler ve insan hakları örgütleri, İsrail'in askeri bölge olarak gördüğü el-Halil’in güneyindeki bir tepeyi ziyaret etti. (AFP)

Fetih Hareketi Merkez Komitesi Genel Sekreteri Cibril er-Rucub, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın seçim kararnamesini yayınlamasından sonra Filistin örgütleri arasında gerçekleşmesi beklenen müzakerelere Mısır’ın ev sahipliği yapmayı kabul ettiğini söyledi.
Rucub bu açıklamalarıyla Mısır'ın daha öne uzlaşma toplantısının İstanbul'da düzenlemesine duyduğu öfke nedeniyle söz konusu müzakerelere ev sahipliği yapmayı reddettiği yönündeki haberleri yalanlamış oldu. Uzun yıllar uzlaşma adına sayısız müzakere ve anlaşmaya destek olan Mısır ve bazı bölge ülkelerinin Filistin’in uzlaşma ilanının İstanbul’dan yapılmasına çekinceleri vardı.
Genel Sekreter, Gazze'de yerel bir radyo istasyonunda yaptığı röportajda sorunun çözüldüğünü doğrulayarak şunları söyledi: "Bizi suçlayan herkese gittik ve durumu onlara anlattık ve mesele çözüldü. Konumumuz, Arap dünyasındaki ve bölgedeki tüm farklı eksenlere sabitlenmiştir ve biz hiçbir farklı eksenin karşısında olmayacağız. Çünkü biz Arap ve İslam dünyasının bir parçasıyız. Fetih heyeti bölgede herkese gitti ve anlattı. Kararlarımız irademizden kaynaklanmaktadır.”
Fetih, geçen ay İstanbul'da Hamas ile 6 ay içinde önce yasama, ardından cumhurbaşkanlığı ve FKÖ Ulusal Konseyi ile başlayacak kademeli seçimlerin yapılması konusunda anlaşmıştı. Seçim kararnamesinin çıkarılması ve ardından "seçimler için mekanizmalar, yasalar ve referansı" tartışmak için kapsamlı bir ulusal diyalog da alınan kararlar arasındaydı.
İki hareket, seçim kararnamesini çıkarmadan önce, örgütlerin Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a yazılı onaylarını içeren genel bir anlaşmaya varmak için Filistinli gruplarla toplantılar yaptı. Ancak Fetih yetkilileri, Hamas’ın seçim önerisine yazılı bir cevap  göndermesi gecikince kararnamenin çıkarılması konusunda şüphelerini dile getirdi.
FKÖ Yürütme ve Merkez Komite üyesi Azzam el-Ahmed, Hamas’ın yazılı cevap göndermekte geciktiğini doğruladı. Ahmed, "Hamas" hareketinin şimdiye kadar uzlaşmayı engellemenin sorumluluğunu taşıdığını söyledi. Diğer yetkililer, Hamas’ın Gazze'deki konumu hakkında, özellikle uzlaşma konusunda şüphelerini dile getirdiler ve çalışanlarının maaşları gibi bazı sorunların çözümünü talep ettiğini söylediler.
Hamas, bu açıklamalara şaşırdığını belirterek şu açıklamada bulundu: "Filistin halkımızın beklediği ulusal ortaklığı sağlamaya yönelik olumlu bir atmosferde Fetih hareketiyle olan görüşmelerimiz ve temaslarımız devam ediyor, kesintiye uğramadı.” Hareketin sözcüsü Abdullatif el-Kanu, hareketle bağlantılı El Aksa TV’ye yaptığı açıklamada, "Ulusal ortaklık yolunu başarılı kılmaya ve uzlaşmayı sağlamaya kararlıyız dedi ve “Filistinlilerin uzlaşma ve ortaklığa ulaşmasının alternatifi olmadığını” vurguladı.
Rucub da aradaki anlaşmazlıkların varlığını görmezden gelerek şunları söyledi: “Fetih ve Hamas arasındaki ikili diyalog, hareketlerin güçlü iradesinden kaynaklanmaktadır. İkisi de içerideki birliği stratejik bir seçenek olarak görüyor. Bu diyaloglar ilkesel anlaşmalar çerçevesinde yapılır, ardından daha genel istişareler gelir. Burada alınan kararlar hareketlerin genel sekreterlerine sunulur ve anlaşmaya varılır.” Rucub ayrıca eşi benzeri görülmemiş olumlu bir uzlaşı durumundan bahsederek Filistin kamuoyunun hareketlerin anlaşması üzerine büyük bir baskı oluşturduğunu vurguladı.
Rucub, ikili diyalogların, ulusal eylem grupları tarafından onaylanan ve 67 sınırlarında Filistin Devleti'nin kurulması ilkesine dayanan seçimleri düzenlemek amacıyla iki hareket arasında ortak eylem için bir zemin oluşturduğunu söyledi. Ayrıca bu diyaloglarla işgalci devlete karşı çatışma durumunu güçlendirmek ve Filistin halkına yönelik işgalci tutumların devletler ve halklar nezdinde reddedilmesini sağlamanın da hedeflendiği belirtildi. Genel Sekreter, uzlaşma yolunda bazı engeller olduğunu doğruladı ancak bunların aşılacağını söyledi. Rucub, bazı Filistinli örgütlerin uzlaşmayla ilgili öneriler getirdiklerini ve bu önerilerin de açık yüreklilikle karşılandığını belirtti.  



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.