Obama, Biden’ı destek mitingine katılacak

ABD’nin eski Başkanı Barack Obama. (AFP)
ABD’nin eski Başkanı Barack Obama. (AFP)
TT

Obama, Biden’ı destek mitingine katılacak

ABD’nin eski Başkanı Barack Obama. (AFP)
ABD’nin eski Başkanı Barack Obama. (AFP)

ABD’de düzenlenecek başkanlık seçimlerinin Demokrat adayı Joe Biden'in seçim kampanyası kapsamında, ülkenin eski Başkanı Barack Obama'nın ilk defa bir seçim mitingine katılacağı bildirildi. Obama’nın başkanlık görevi sırasındaki yardımcısı Biden’a destek için yarın Philadelphia’da olacağı açıklandı. AFP’nin haberine göre Pensilvanya eyaletinin en büyük şehri olan 1,6 milyon nüfuslu Philadelphia, 3 Kasım’da şiddetli bir seçim savaşına sahne olacak. Biden, seçimlerde ikinci başkanlık dönemini de kazanmak isteyen ABD Başkanı Donald Trump ile karşı karşıya gelecek.
Biden’ın seçim kampanyası ofisinden yapılan açıklamada, 59 yaşındaki Obama'nın Biden taraftarlarının araç konvoyunda katılacağı bir miting düzenleyeceği, Pensilvanya halkını erken oy vermeye teşvik edeceği bildirildi.
Demokratlar, Kovid-19 salgını ve seçim günü sandık başlarında uzun kuyruklar oluşması olasılığı nedeniyle erken oy seçeneği sunulan eyaletlerde seçmenleri teşvik etmeye çalışıyor. Seçim Projesi adlı bağımsız kuruluşun bildirdiğine göre bu kapsamda şu ana kadar yaklaşık 34 milyon oy kullanıldı.
74 yaşındaki Trump ülkenin çeşitli bölgelerinde mitingler düzenlerken insanların araçlarıyla katılım gösterdiği mitingleriyle dikkat çeken Biden ise salgın dolayısıyla daha küçük çaplı mitingler yapmayı tercih ediyor.
2016 seçimlerinde Pensilvanya’yı az bir farkla kazanan Trump, RealClearPolitics web sitesi anketleri ortalamasına göre şu an rakibinin 3,8 puan gerisinde.
Ön seçimlerinde herhangi bir adayı desteklemeyen Obama, başkanlık seçimlerine aday olmasının ardından Biden’a destek vermeye başladı.
Demokrat Parti’nin ağustos ayında düzenlenen Ulusal Kongresi’nde konuşan Obama, demokrasinin tehlikede olduğunu belirterek seçmenleri Biden'a destek vermeye çağırmıştı. “Biden, benim daha iyi bir başkan olmamı sağlamıştı. Bizi de daha iyi bir ülke yapacak kişiliğe ve uzmanlığa sahip” ifadelerini kullanmıştı.



İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

İsrail-İran çatışmaları: Tahran siyasi mahkumlara baskıyı artırdı

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

İsrail'le 12 günlük çatışmanın ardından İran ülke içindeki baskıyı artırıyor.

Guardian'ın haberinde, 13 Haziran'da İsrail'in saldırısıyla başlayan ve İran'ın misillemesinin ardından 24 Haziran'da ABD'nin arabuluculuğunda ateşkes ilan edilen çatışmaların, İran'da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği belirtiliyor.

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 kişinin hayatını kaybettiği anımsatılıyor. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği yazılıyor.

Mahsa Emini protestolarına katıldığı gerekçesiyle hapse atılan aktivist Rıza Handan'ın, bombalamadan sonra daha kötü şartlardaki bir hapishaneye gönderildiği belirtiliyor. 60 yaşındaki aktivistin kızı şunları söylüyor:

Ne babamın ne de diğer mahkumların yatağı var, yerde uyumak zorunda kalıyorlar. Bir keresinde uyandığında battaniyesinin içinde 6 ya da 7 tahtakurusu bulmuştu.

Kadın mahkumların da yanlarına kişisel eşyalarını bile alamadan Karçak Hapishanesi'ne gönderildiği belirtiliyor. İdam cezasına çarptırılan Kürt yardım çalışanı Pakşan Azizi'den en az iki gündür haber alınamadığı aktarılıyor. Af Örgütü'ne göre Azizi, "barışçıl insani yardım ve insan hakları faaliyetleri" nedeniyle cezalandırıldı. Tahran yönetimiyse kendisini "devlete karşı silahlı isyanla" suçluyor.

Savaş sonrası İran genelinde bir güvenlik baskısı dalgası başlatıldığı da ifade ediliyor. Kolluk kuvvetlerinin kontrol noktaları oluşturduğu ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle birçok kişinin tutuklandığı aktarılıyor.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edildi. CHRI'dan Hadi Gayemi şu iddiaları paylaşıyor:

İranlı yetkililer, insanları hiçbir gerekçe göstermeden ve avukatlarına erişim hakkı vermeden gözaltına alıyor, ardından ‘ulusal güvenlik' suçlamalarıyla idam ederek halkı sindirmeye ve kontrolü yeniden kurmaya çalışıyor.

New York Times'ın analizinde de Evin Hapishanesi'nin "insan hakları ihlalleriyle" gündem olduğu hatırlatılıyor. Haberde, 12 günlük çatışmaların ardından Tahran yönetiminin tarihsel bir kavşakta olduğu yazılıyor. İran'ın ileride içerideki baskıyı artırmakla ülkenin dönüşümüne yönelik politikaları uygulamak arasında bocalayabileceği ifade ediliyor.

Independent Türkçe, Guardian, New York Times