ABD: İran ‘kötü niyetli’ nüfuzunu genişletmek için Yemen’e DMO komutanı gönderdi

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus
TT

ABD: İran ‘kötü niyetli’ nüfuzunu genişletmek için Yemen’e DMO komutanı gönderdi

ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus

ABD Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada Yemen’de “kötü niyetli nüfuzunu” arttırmaya yönelik çabaları konusunda İran rejimini uyardı.
Uyarı, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Morgan Ortagus'un resmi Twitter hesabından yapıldı. Açıklamada, İran rejimini yeni "büyükelçi" kılığında Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) Komutanlarından Hasan İrlu'yu Sana'ya göndermesi eleştirildi. Ortagus, "İran rejimi, Lübnan Hizbullahı ile bağlantılı DMO Komutanı Hassan Eyrlou'yu Husi milislerini eğitmesi ve yönetmesi için Yemen'e nakletti" dedi.
“İran'ın, kötü niyetli nüfuzunu genişletmek için Husileri kullanma niyeti açıktır" diyen Ortagus, Yemen halkı İrlu ve İran'a hayır demeli” ifadesini kullandı.
ABD sözcüsü açıklamalarıyla Yemenli aktivistlerin İrlu’nun Umman üzerinden Sana’ya gitmesinin ABD ile yapılan gizli bir anlaşma bağlamında gerçekleştiği iddialarını da yalanladı.
ABD’nin İran’ın Yemen’deki artan nüfuzuyla ilgili uyarısıyla eş zamanlı olarak ABD “ödül” programının bir açıklaması yayınlandı. Amerika Dışişleri Bakanlığına bağlı olan bu program Hizbullah’ın Suriye ve Yemen Özel Kuvvetleri Komutanı Heysem Tabatabai hakkında bilgi verenlere 5 milyon dolar ödül vereceğini açıkladı.
Yemen Hükümeti BM’ye şikayet etti
Yemen hükümeti de Tahran'ın İrlu’yu Sana'ya göndermesiyle ilgili BM Güvenlik Konseyi'ne, bu adımın uluslararası diplomasi kurallarını ihlal ettiğine dair resmi bir şikayette bulundu. Başbakan Muin Abdulmelik başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu son toplantısında resmi kaynaklara göre, “Husi darbe milisleri ile savaş cephelerindeki durum ve barış için uluslararası adımlar ve bu adımlara karşı Husi milislerinin uzlaşmazlığı masaya yatırıldı.  Ve İran'ın Yemen'de devam eden bariz ihlallerinin sonuçlarına ek olarak, hükümetin yapacağı açıklama metin taslağı da tartışılan konular arasında yer aldı.”
Şarku’l Avsat’ın Yemen resmi haber ajansı SABA’dan aktardığı habere göre, geçici hükümetin "İran rejiminin uluslararası hukuku ve Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal etmeye devam etmesi, bunların sonuncusu olarak DMO Komutanlarından birini “büyükelçi” adı altında Husilerin başına ataması" olduğunu bildirdi.
Yemen hükümeti, Tahran'ın bu düşmanca adımının “Birleşmiş Milletler'e üye devletlerin haklarının özünü etkileyen tehlikeli bir emsal teşkil ettiğini belirterek haydut devlet ve rejimlere, darbecilerin devlet egemenliğini ihlal etmelerine ve terörist gruplarla haydut devleti temsil edecek elçiler göndermelerine imkan tanımaktadır” açıklamasında bulundu. Yemen Bakanlar Kurulu, konuyla ilgili BMGK’ya hitaben yazdığı mektubunda Yemen hükümetinin "uluslararası ilişkileri düzenleyen kuralları korumak için bu tarz eylemleri kınama, böylece İran davranışının uluslararası ilişkilerde tehlikeli bir emsal oluşturmaması" talebini yeniledi.
Haklarını korumak için uygun gördüğü her şeyi alma hakkına sahip olduğunu düşünen Yemen, İran ile bağlarını kopardığından beri Tahran büyükelçisi adına yapılan her türlü eylemi hiç yapılmamış gibi hükümsüz gördüklerini belirtti.
BM'nin Yemen elçisi Martin Griffiths, BM’nin, DMO liderlerinden Hasan İrlu’nun Sana'ya gelişini kolaylaştırdığı yönündeki suçlamalarına cevaben, DMO Komutanının Sana’ya getirilmesinde BM’nin herhangi bir rolü olmadığını belirtti.  
Yemen hükümeti, "Mevcut bilgiler, Hasan İrlu'nun üst düzey bir dini rehber ve uçaksavar silahları eğitiminin komutanı olduğunu ve Tahran'ın kuzeyinde bulunan bir kampta Lübnan bağlantılı Hizbullah üyelerinin eğitiminden sorumlu olduğunu doğruluyor" açıklamasında bulundu.
Tahran’ın İrlu’nun atamasını açıklaması, Yemen kamuoyunda yaygın bir hoşnutsuzluğa yol açtı.
İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatib ise yaptığı açıklamada, "İran'ın yeni Yemen büyükelçisi Hasan İrlu’nun Sana'ya gönderildiğini ve "Olağanüstü Büyükelçi” olarak atandığını açıkladı.
İran sözcüsü, “ İrlu’nun güven mektubunu yakın zamanda (Husi Darbe Yönetimi’nin sözde) Dışişleri Bakanı Hişam Şeref’e ayrıca (sözde) Başbakan Mehdi el-Muşat’a da sunacağını” belirtti.



BRICS zirvesi Gazze'de koşulsuz ateşkes çağrısı yaptı

Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
TT

BRICS zirvesi Gazze'de koşulsuz ateşkes çağrısı yaptı

Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)
Rio de Janeiro'da düzenlenen BRICS zirvesinden (AP)

BRICS liderleri, Brezilya'nın Rio de Janeiro kentinde dün düzenlenen zirvede, müzakerecilere, Gazze Şeridi'nde 22 aydır devam eden savaşı sona erdirmek için koşulsuz ateşkes çağrısında bulundu.

Grup ortak açıklamada, “Tüm tarafları, ateşkesin derhal, kalıcı ve koşulsuz olarak sağlanması ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nden tamamen çekilmesi için iyi niyetle ek müzakerelere katılmaya çağırıyoruz” dedi.

Grup ülkeleri, İran'a yönelik “askeri saldırıları” kınayarak, bunların “uluslararası hukuku ihlal ettiğini” ifade etti. Ancak açıklamada, İran'ın askeri ve nükleer tesisleri ile diğer tesislerine saldırı düzenleyen İsrail ve ABD'nin adı açıkça geçmedi.

Brezilya Cumhurbaşkanı Luiz Inácio Lula da Silva, dün zirve sırasında, “İsrail'in Gazze'de işlediği soykırımı görmezden gelmeye devam etmememiz” çağrısında bulundu.

Lula açılış konuşmasında şunları söyledi: “Hamas'ın işlediği terör eylemlerini hiçbir şey haklı çıkaramaz. Ancak İsrail'in Gazze'de işlediği katliamları, masum sivillere yönelik katliamları ve açlığı bir savaş silahı olarak kullanmasını görmezden gelmeye devam edemeyiz.”

Savaş, 7 Ekim 2023'te Hamas'ın İsrail'e düzenlediği benzeri görülmemiş saldırının ardından patlak verdi. Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre saldırıda çoğu sivil olmak üzere bin 219 kişi hayatını kaybetti. Hamas'ın yönettiği ve Birleşmiş Milletler tarafından güvenilir kabul edilen Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, İsrail'in saldırıya yanıtında Gazze'de çoğu sivil olmak üzere en az 57 bin 418 Filistinli hayatını kaybetti.