İnsan eti yiyen bakteri Vibrio ABD’de yayılıyor

İnsan eti yiyen bakteri Vibrio (AP)
İnsan eti yiyen bakteri Vibrio (AP)
TT

İnsan eti yiyen bakteri Vibrio ABD’de yayılıyor

İnsan eti yiyen bakteri Vibrio (AP)
İnsan eti yiyen bakteri Vibrio (AP)

Bilim insanları, son dönemde ABD’deki ölümcül et yiyen bakteri vakalarının ikiye katlanması konusunda uyararak, bunun iklim değişikliği ve güçlü kasırgaların bir sonucu olduğunu bildirdi.
Daily Mail gazetesine göre ‘Vibrio’ adı verilen bu bakteri, bazen hastaların bacak veya kollarının kesilmesine kadar ulaşabilen büyük sağlık sorunlarına neden olabileceği gibi, bazı durumlarda ölüme de yol açabiliyor.
Genellikle suda bulunan Vibrio bakterisi, bilim adamlarına göre özellikle Güney Carolina kıyılarında yaygın olarak görülüyor.
2007’den bu yana söz konusu bakteri ile ilgili görülen vakalar Güney Carolina’da üç, Kuzey Carolina’da ise iki kat arttı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC), her yıl yaklaşık 80 bin kişinin bu ölümcül bakteriyle enfekte olduğunu tahmin ediyor.
İklim değişikliği nedeniyle bakteri vakalarının arttığına dikkat çeken bilim insanları, küresel ısınmanın, deniz seviyesinin yükselmesine neden olduğunu, bunun da kıyı kentlerine su ve sularda yaşayan bakterilerle dolmasına yol açtığını dile getirdi.
Kasırga ve fırtınaların bunda güçlü bir rol oynadığını belirten bilim insanları, daha yüksek sıcaklıklarda bu bakterilerin gücü ve şiddetinin arttığına inanıyor.
Güney Carolina Üniversitesi’nden bilim adamı Geoff Scott, “Vibrio enfeksiyonu son dönemde ikiye katlandı. Bu, sağlık hizmetleri ve maliyetleri ile ilgili endişeleri artırıyor ve suyumuzun güvenliğini tehdit ediyor” yorumunda bulundu.
İnsanların Vibrio bakterisi ile enfekte olmasının yaygın yollarından birinin yüzmek veya yengeç ve karides gibi deniz ürünlerini yemek olduğu biliniyor.
Enfeksiyonun teşhis edilmesi zor ve genellikle yaralar artmadan önce hızlı tedavi gerektiriyor. Ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle hastanede bu tedaviyi hızlı bir şekilde almak artık daha zor olarak kabul ediliyor.



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe