Hartum’un doğusunda bir göstericinin öldürülmesi öfkeye neden oldu

Sudan’ın başkenti Hartum’da önceki gün gerçekleşen protestolardan bir kesit (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da önceki gün gerçekleşen protestolardan bir kesit (AFP)
TT

Hartum’un doğusunda bir göstericinin öldürülmesi öfkeye neden oldu

Sudan’ın başkenti Hartum’da önceki gün gerçekleşen protestolardan bir kesit (AFP)
Sudan’ın başkenti Hartum’da önceki gün gerçekleşen protestolardan bir kesit (AFP)

Sudan’ın başkenti Hartum’da Ekim 1964 Devrimi’nin yıldönümünü kutlamak ve yaşanan sıkıntılara çözüm talep etmek amacıyla gerçekleşen protestolarda polisin gerçek mermi kullanması sonucu bir göstericinin öldürülmesi ve 14 kişinin yaralanmasının ardından gerginlik ve öfke arttı.
Öfkeli protestocular, barışçıl yürüyüşleri bastırmak için güvenlik güçlerinin aşırı güç kullanmasını kınayan sloganlar atarak, Doğu Nil bölgesinin dış mahallelerini Hartum’a bağlayan büyük bir köprüyü kapattı.
Geçiş süreci ortaklardan Özgürlük ve Değişim Güçleri ittifakı, barışçıl protestolara karşı gerçek mermi kullanımı ve vatandaşların anayasal haklarını barışçıl bir şekilde ifade etmekten mahrum bırakılmasını kınadı.
Hartum Valisi Eymen Nemr, Güvenlik Komitesi’nin, göstericilerin kullanacağı yolları güvence altına almak için tüm önlemleri aldığını dile getirerek, daha önceki gösterilerde polisin kendilerine eşlik etmemesi nedeniyle göstericiler arasında ölü ve yaralılar olduğunu kabul etti.
Protestolar sırasında meydana gelen tüm suiistimal ve ihlallerden Güvenlik Komitesi’nin sorumlu olduğunu vurgulayan Vali, Başsavcılığı olaylarla ilgili şeffaf ve acil bir soruşturma başlatmaya çağırdı.
Polis ise bazı grupların gösterileri provoke etmeye çalıştığını ancak güvenlik güçlerinin bunlarla Savcılığın doğrudan ve saha gözetimi altında yasal bir şekilde ilgilendiğini bildirdi.
Polis, Doğu Nil’de bir vatandaşın ölümüne ilişkin soruşturma açıldığı bilgisini vererek, anayasal görevlerini yerine getirdiklerini ve vatandaşların meşru ifade hakkını koruma görevini sürdürdüklerini ifade etti.
Sadık el-Mehdi liderliğindeki Milli Ümmet Partisi ise güvenlik güçlerinin barışçıl gösterilere karşı aşırı şiddet kullanımını ve ateş açılmasını kınadı.
Parti, yargı makamlarını failleri bulmak ve bir an önce adalete teslim etmek için derhal soruşturmaya çağırarak, “Ülkedeki güvenlik durumu kırılgan ve protestolar sırasında sokağın harekete geçirilmesi kötü niyetli güçlerinin devrime ve onun hedeflerine karşı komplo kurmasına olanak tanır” şeklinde bir açıklama yaptı.
Mehdi de, hükümeti görevini yapmaya, devrimin hedeflerine ulaşmak için çalışmaya ve Sudan halkının acil durumunu ele almaya çağırdı.



Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

TT

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Mikati: Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlıyız

Lübnan Başbakanı Necib Mikati bugün yaptığı açıklamada, Lübnan'ın kara, deniz ve hava sahası üzerindeki egemenliğine bağlılığını bir kez daha yineleyerek, ‘ordunun güneydeki güvenlik otoritesinin düşmanın dayandığı argümanları boşa çıkardığını’ vurguladı.

Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuşan Mikati şunları söyledi: “Bugün yıkıma uğrayan bölgeleri yeniden inşa etme sürecine başlıyoruz. Ordumuzun güney kentlerine güvenliği geri getireceğine inanıyoruz. Hükümetin Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin 1701 sayılı kararını tüm hükümleriyle uygulama konusundaki kararlılığını vurguluyoruz.”

Mikati sözlerini şöyle sürdürdü: “Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. Kazanımları koruyan bir devlet inşa etmek ve birleşmek için büyük ve kolektif bir sorumluluğumuz var. Dünyanın bize olan güvenini ve Lübnan halkının devlete olan güvenini yeniden tesis edeceğiz. Ordunun güneydeki güvenlik otoritesini yeniden sağlayacağız.”

sdcfergt
Ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından yerinden edilen insanlar evlerine dönerken, güneydeki Sayda kentinde bir adam Lübnan bayrağı sallıyor. (AFP)

İsrail'i ateşkese uymaya ve işgal ettiği topraklardan çekilmeye çağıran Mikati, “Farklılıklarımızı bir kenara bıraktığımız takdirde yarının Lübnan için daha iyi olacağına inancımız tamdır” dedi.

“Herkes fitne üzerine bahis oynuyordu, ancak zor sosyal koşullara rağmen vatandaşların birbirini kucakladığını gördük” diyen Mikati, ‘bugünün acılara rağmen Lübnan'a güvenlik ve istikrar getirmesini’ diledi.

İsrail ile Hizbullah arasındaki ateşkes, her iki tarafın da ABD ve Fransa'nın aracılık ettiği bir anlaşmayı kabul etmesinin ardından bu sabah erken saatlerde yürürlüğe girdi.