Putin'den, Dağlık Karabağ konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye açıklamaları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
TT

Putin'den, Dağlık Karabağ konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Türkiye açıklamaları

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin (İHA)

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunun çok sert olduğunu fakat ortak bir yol bulabileceklerini ifade etti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın en önemli fikir kulüplerinden olan Valday Tartışma Kulübü'nün geleneksel toplantısına telekonferans yoluyla katıldı. Putin, toplantıda birçok önemli konuya değindi. Dağlık Karabağ'daki çatışmalara değinen Putin, Türkiye'nin, Dağlık Karabağ konusundaki konumundan bahsetti. Devlet Başkanı Putin, “Birilerinin bizim arabuluculuğumuza ihtiyaç duyduğunu düşünmüyorum. Türkiye ve Fransa, kendi aralarındaki ilişkileri bizzat düzenleyebilecek kapasitede birer ülke. Erdoğan'ın tutumu ne kadar sert görünürse görünsün, onunla ortak dil bulunabileceğini biliyorum. Bu nedenle durumun normale döneceğini düşünüyorum. Biz, diğer ülkeler arasındaki çatlakları hiçbir zaman suistimal etmedik. Türkiye ile Rusya arasındaki etkileşim önemli. Türkiye ile işbirliği hacmimiz artıyor. Türkiye ve Rusya için ülkelerimiz arasındaki işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu daha detaylı şekilde anlatabilirim” dedi.
Konferansta Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın politikaları ile ilgili görüşlerini aktaran Putin, “Erdoğan'ın bağımsız politika izlediğini biliyorum. Her türlü baskıya rağmen, Türk Akım Projesi'ni Erdoğan'la oldukça kısa süre içinde gerçekleştirdik. Kuzey Akım 2 için ise Avrupa'yla yıllardır sürüncemedeyiz. Avrupa, projenin uygulanması için egemen şekilde hareket edemiyor ancak Türkiye ile çok hızlı şekilde uyguladık. Ulusal çıkarlarının farkında olan Erdoğan, bunu yapacağımızı söyledi ve yaptık. Erdoğan'ın konumu tutarlı. Kırım'ı tanımıyor. Dağlık Karabağ'ı tanımıyor. Herkesle ısrarlı bir şekilde çalışmamız gerekir, sabırlı olmamız gerekir, ki bunu yapıyoruz ve herkese, duruşumuzun doğru olduğunu kanıtlıyoruz. Bu duruşumuzu savunmaya devam edeceğiz. Orada konumlarımız ve yaklaşımlarımız örtüşmüyor, uzlaşma aramamız gerekiyor. Biz, bu tür tartışmalı konuların güç yardımıyla, silah yardımıyla değil, diplomatik mecrada, müzakere masasında çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Evet, görüşmelerin 30 yıldır devam ettiğini ama bir faydası olmadığını söyleyebilirsiniz. Bence bu, ateş etmeniz gerektiği anlamına gelmez” ifadelerini kullandı.



Yetkililer: ABD'den sınır dışı edilenleri taşıyan uçak Güney Sudan'a ulaştı

Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
TT

Yetkililer: ABD'den sınır dışı edilenleri taşıyan uçak Güney Sudan'a ulaştı

Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)
Amerikan Havayolları'na ait bir uçak (Reuters)

Juba havaalanında görevli iki yetkili, Amerika'dan iki göçmeni taşıyan uçağın dün Güney Sudan'a indiğini söyledi. Bu gelişme, sekiz göçmenin ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından sınır dışı edilmeyi engellemek için yaptıkları son girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanmasının ardından gerçekleşti.

Havaalanında çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir görevli, Reuters haber ajansına, uçağın “bu sabah saat 06:00'da (04:00 GMT) geldiğini” gösteren bir belge gördüğünü söyledi.

Göçmenlik yetkilisi de sınır dışı edilenlerin Güney Sudan'a ulaştığını ancak daha fazla ayrıntı veremediğini söyledi ve tüm soruları ABD Ulusal Güvenlik Ajansı'na yönlendirdi.

Güney Sudan'daki bir hükümet kaynağı daha önce, ABD'li yetkililerin göçmenlerin gelişini beklemek üzere havaalanında bulunduğunu söylemişti.

ABD Yüksek Mahkemesi, göçmenlerin kendi ülkelerine değil başka ülkelere gönderilmesiyle ilgili hukuki mücadelede, Başkan Donald Trump yönetimini bir kez daha destekledi. Perşembe günü, hükümetin siyasi açıdan istikrarsız Güney Sudan'a göndermeye çalıştığı sekiz kişiyi korumak için bir yargıcın getirdiği kısıtlamaları kaldırdı.

Mahkeme, 23 Haziran'da Boston'daki ABD Bölge Mahkemesi yargıcı Brian Murphy'nin verdiği karara göre, sınır dışı edilecek göçmenlere, kendileriyle hiçbir bağı olmayan “üçüncü ülkelere” gönderilmeden önce, yasal itirazları değerlendirilirken, bu ülkelerde işkenceye maruz kalma riski olduğunu yetkililere bildirme fırsatı verilmesi yönündeki kararını askıya almıştı.