Suudi Arabistan’da koronavirüs önlemelerine uymayan 5 kuruluş İçişleri Bakanlığı’na sevk edildi

Koronavirüs kritik vaka sayıları 4 aydan bu yana ilk defa 800’ün altında

Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Otoritesi, koronavirüs önlemlerine uyulmaması nedeniyle 5 kuruluş İçişleri Bakanlığına sevk etti (SPA)
Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Otoritesi, koronavirüs önlemlerine uyulmaması nedeniyle 5 kuruluş İçişleri Bakanlığına sevk etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan’da koronavirüs önlemelerine uymayan 5 kuruluş İçişleri Bakanlığı’na sevk edildi

Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Otoritesi, koronavirüs önlemlerine uyulmaması nedeniyle 5 kuruluş İçişleri Bakanlığına sevk etti (SPA)
Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Otoritesi, koronavirüs önlemlerine uyulmaması nedeniyle 5 kuruluş İçişleri Bakanlığına sevk etti (SPA)

Suudi Arabistan’da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgının kontrol altına alınmasının teşvik edilmesinin yanı sıra vaka ve aktif vaka sayılarındaki düşüşün sürdürülmesi için, Gıda ve İlaç Otoritesi, gözetimi altında bulunan bazı kuruluşları virüsün yayılmasını önlemeye yönelik tedbirlere riayet etmemeleri sebebiyle İçişleri Bakanlığı’na sevk etti.
Suudi Arabistan Gıda ve İlaç Otoritesi daha önce, gıda, yem, ilaç, kozmetik ve tıbbi cihaz üreticilerine yardımcı olacak olan koronavirüse karşı koruyucu şartlar içeren bir kılavuz yayınlamıştı.
Söz konusu karar, Koronavirüs İzleme Komitesi’nin, koronavirüsün ülke genelinde yayılmasının engellenmesi için komitenin direktif ve tavsiyelerinin uygulanması, gerekli tüm önlemlerin alınması ve gözetimi altındaki tüm tesis ve mekanlarda önlemlere ve onaylanan protokollere uyulduğundan, ihlaller olmadığından emin olunması için yürüttüğü çalışmalar kapsamında alındı.
Öte yandan, koronavirüs salgını etkisini göstermeye devam ederken toplum sağlığının korunması amacıyla Suudi Arabistan’daki camiler, cuma hutbelerinde  mevsimsel grip aşısı olmanın önemine vurgu yapıldı
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Dr. Muhammed el-Abdulali, her yıl milyonlarca insanın ölüme neden olan bir tehlike olduğunu ifade ederek, mevsimsel gribe karşı uyarıda bulunmuştu.
Suudi Arabistan Sağlık Bakanlığı, 401 yeni vakanın tespit edilmesi ile ülkedeki toplam vaka sayısının 343 bin 774’e yükseldiğini, vakaların 8 bin 343’ünün hala tedavi görmekte olan aktif vakalar olduğunu, 791’inin ise yoğun bakımda tedavi gördüklerini açıkladı.
Ülkede 466 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşen sayısının 330 bin 181’e yükselirken, 15 kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından toplam ölüm sayısının 5 bin 250’ye yükseldi.

BAE
Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) iki kişinin daha virüs sebebiyle hayatını kaybetmesiyle can kaybı 474’e yükseldiği ve bin 578 yeni vakanın tespit edilmesi ile toplam vaka sayısının 120 bin 710’a yükseldiği duyuruldu. Ayrıca 550 kişinin daha sağlığına kavuşması ile ülkede iyileşen vaka sayısının 113 bin 364’e ulaştığı açıklandı.

Umman
Umman Sağlık Bakanlığı 353 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 111 bin 837’ye yükseldiğini duyurdu. Bakanlık sağlığına kavuşan kişi sayısının 97 bin 949 kişi olduğunu, toplam bin 147 kişinin işe virüs sebebiyle yaşamını yitirdiğini açıkladı.

Kuveyt
Kuveyt’te 889 yeni vakanın kaydedilmesi ile toplam vaka sayısının 119 bin 420’ye yükseldiği ve 9 kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam vefat sayısının 730’a yükseldiği duyuruldu.
Öte yandan 798 hastanın daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen vaka sayısının 110 bin 714’e yükseldiği kayıtlara geçti.
Avrupa Birliği’nin Kuveyt elçisi Dr. Christian Tudor, Kuveyt’in yeni tip koronavirüs salgınını kontrol altına alma kapsamında aldığı önlemlere övgüde bulunmuştu.

Bahreyn
Bahreyn’de üç kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam ölü sayısı 308’e yükselirken, 374 yeni vaka kaydedildi. Ülkede 335 kişinin daha sağlığına kavuşması ile iyileşen sayısının 75 bin 424’e yükseldiğini kaydetti. Aktif vaka sayısı ise 3 bin 175 olarak kayıtlara geçti. Vakalardan 3 bin 144’ünün sağlık durumu stabilken 31’i yoğun bakımda tedavi görüyor.

Katar
Katar’da üç kişinin daha virüs sebebiyle yaşamını yitirmesi ile toplam ölü sayısı 228’e yükselirken, 252 yeni vakanın daha tespit edilmesi ile toplam vaka sayısı 130 bin 46’ye yükseldi. Ülke genelinde 235 kişinin daha sağlığına kavuşması ile toplam iyileşen kişi sayısı 127 bin 328’e ulaştı.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.