Avrupa’da ilk kez bir günde 200 binden fazla koronavirüs vakası kaydedildi

Koronavirüs hastası ambulansla Hollanda'daki bir hastaneye nakledilirken (AFP)
Koronavirüs hastası ambulansla Hollanda'daki bir hastaneye nakledilirken (AFP)
TT

Avrupa’da ilk kez bir günde 200 binden fazla koronavirüs vakası kaydedildi

Koronavirüs hastası ambulansla Hollanda'daki bir hastaneye nakledilirken (AFP)
Koronavirüs hastası ambulansla Hollanda'daki bir hastaneye nakledilirken (AFP)

Avrupa’da kayıtlı yeni tip koronavirüs vakaları son 10 günde iki katına çıktı. Avrupa’da günlük vaka sayısı 200 bine ulaşırken, Güney Avrupa ülkelerinde de vaka sayısında artış yaşanıyor.
Avrupa, 12 Ekim'de ilk kez bir günde 100 bin vaka kaydedildiğini açıklamıştı.
Reuters haber ajansına göre, Avrupa’da şu ana kadar yaklaşık 7,8 milyon vaka ve 247 bin ölüm kaydedildi.
İtalya, Avusturya, Hırvatistan, Slovenya ve Bosna gibi Avrupa ülkeleri dün bir günde en yüksek koronavirüs vakalarını kaydetti.
Kıta olarak Avrupa, günlük olarak Hindistan, Brezilya ve ABD’nin toplamından daha fazla vaka kaydediyor. Bu artışın nedeni, pandeminin ilk dalgasından bu yana çok daha fazla test yapılmasından kaynaklanıyor.
Diğer yandan dünya genelinde koronavirüs vaka sayısı 41,4 milyonu, ölümler ise 1,1 milyonu aştı.
Geçtiğimiz Çarşamba günü, dünya çapında bir günde kaydedilen en yüksek vaka sayısı toplamı 422 bin 835 olmuştu.
Avrupa'da en yüksek yeni vaka ortalamasına sahip olan Fransa, dün 41 bin 622 yeni teyit edilmiş vakayla şimdiye kadarki en yüksek enfeksiyon sayısını kaydetti.
Ulusal Halk Sağlığı Enstitüsü'nün yayınladığı veriler, bir başka Batı Avrupa ülkesi olan Hollanda'nın 24 saat içinde 9 binden fazla vaka kaydettiğini gösterdi.
Dün ilk kez günde 10 binden fazla vaka kaydeden Almanya, seyahat uyarısını İsviçre, İrlanda, Polonya, Avusturya ve İtalya topraklarına uzattı.



Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
TT

Trump'ın BM Daimi Temsilcisi adayı BM'yi önyargılı olmakla suçladı ve reform çağrısında bulundu

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı Mike Waltz (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilcisi adayı ve eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, BM'nin muazzam potansiyelini överken reform yapılmasının önemini vurguladı.

Senato Dış İlişkiler Komitesi'ndeki onay oturumunda konuşan Waltz şunları söyledi: “Çin'den Rusya'ya, Avrupa'dan gelişmekte olan ülkelere kadar herkesin anlaşmazlıkları çözmek için bir araya gelebileceği bir yer olmalı. Ancak 80 yılın ardından BM, temel misyonu olan barışı sağlama görevinden uzaklaştı. BM Şartı’na ve onun temel ilkelerine geri dönmeliyiz. ‘Barışı koruma’ amacı halen önemli bir role sahip, ancak reforma da ihtiyaç var.”

Waltz, ABD'nin BM operasyonlarının yüzde 25'ini finanse ettiğini, Afrika'daki misyonların ‘milyarlarca dolara mal olduğunu ve on binlerce askeri içerdiğini’ kaydetti. Waltz, “1940'lardan bu yana var olan, yenilenmiş bir yetkisi olmayan ve görünürde bir sonu olmayan iki misyonumuz var. BM Güvenlik Konseyi'ne misyonların süresini ve maliyetlerini sınırlandırması, hedeflerini netleştirmesi ve ulus inşasına değil barışı korumaya odaklanması için baskı yapmalıyız” ifadelerini kullandı.

Waltz, Çin'le yüzleşmenin kendisi için ‘mutlak bir öncelik’ olduğunu vurguladı ve Pekin'in etkisine karşı koymak için ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile birlikte çalışma sözü verdi.

BM'de ‘antisemitizmle’ yüzleşmek

Öte yandan Waltz, BM Genel Kurulu'nun 2015-2023 yılları arasında İsrail aleyhinde 154 karar kabul ederken, diğer tüm ülkeler aleyhinde sadece 71 karar kabul ettiğine dikkat çekerek, ‘yaygın antisemitizmle’ yüzleşilmesi gerektiği çağrısında bulundu. Waltz, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) çalışanlarını 7 Ekim olaylarına karışmakla ve okullarını da ‘Yahudi karşıtı nefreti öğretmekle’ suçlayarak, ‘UNRWA'nın dağıtılması’ gerektiğini bildirdi.

Waltz, ‘İsrail ile iş yapan ABD şirketlerinin boykot edilmesi çağrısında bulunan BM Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese'nin yeniden atanmasının bu önyargının bir tezahürü olduğunu’ söyledi.

Suriye ‘değerlendirilmesi gereken bir fırsat’

Suriye konusunda ise Waltz, ABD için büyük bir fırsat olduğunu belirterek, önceliklerinin BM'deki müttefik ve ortaklarıyla birlikte çalışarak ‘Esed rejimini hedef alan ve İran'ın etkisini sınırlayan yaptırımları’ kaldırmak olacağını vurguladı.

Waltz, “Önümüzde değerlendirilmesi gereken bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Ancak kritik bir dönemden geçiyoruz. Bu bana Libya’yı hatırlatıyor, bir seçim yapmamız gerekiyor: Ya bu fırsatı değerlendiririz ya da Suriye kaosa sürüklenir ve bu da tüm bölgeyi beraberinde sürükleyebilir. Şu anda bu fırsat değerlendirilebilir” şeklinde konuştu.

Suriye konusunda ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve diğer yetkililerle birlikte çalışmayı dört gözle beklediğini ifade eden Waltz, “Suriye'de Libya'da yaptığımızdan daha iyisini yapmayı umuyoruz” dedi.

Waltz sözlerini şöyle tamamladı: “ABD Başkanı'nın liderliğinde barış ve refahı yaymaya devam edebileceğimize ve ‘BM'yi yeniden büyük yapabileceğimize’ inanıyorum.”