Doktorların numara yapmakla suçladığı küçük kız nadir görülen bir kanser türüne yakalandı

Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
TT

Doktorların numara yapmakla suçladığı küçük kız nadir görülen bir kanser türüne yakalandı

Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)

İngiliz bir anne, doktorların başlangıçta hastalık numarası yapmakla ve semptomları ‘taklit etmekle’ suçladığı 6 yaşındaki kızının nadir görülen bir lösemi türüne yakalandığını ortaya çıkardı.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre İngiltere’nin Nottingham şehrinde Emma Osborne isimli bir anne, kızı Elizabeth'i şiddetli bacak ağrısı şikayetleri üzerine tam 8 kez hastaneye götürdü.
Ancak doktorlar her seferinde anneye, kan testleri ve röntgen sonuçlarının kızının hiçbir sorunu olmadığını gösterdiğini söyledi. Çocuğun hastalık numarası yaptığını ve doktorların muayene sonrasında verdikleri şeker almak için semptom taklit ettiğini iddia etti.
Anne Osborne, Elizabeth'in bir sorunu olduğunu hissettiği için doktorların ifadelerine inanmayı reddetti. 6 Ekim'de kızın yanağında küçük bir yumru görülmesi üzerine şüphesi doğrulandı. Emma, kızını tekrar hastaneye götürdü. Bu kez küçük kıza nadir görülen bir lösemi türü teşhisi kondu.
Emma Osborne, ​​ebeveynlere, çocuklarına güvenmeleri ve belirli yorgunluktan şikayet ettiklerinde birden fazla doktor görüşü almaları gerektiğini söyledi.
Osborne, “Korkunç bir süreçti. Umarım hiçbir anne-baba bu durumu yaşamaz. Kızım 7 aydır teşhis ve tedavi olmaksızın kanser oldu. Çok kızgınım, çünkü bunca ay çok mücadele ettim ve kimse beni ciddiye almadı” ifadelerini kullandı.
Küçük kıza, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başlandığı bildirildi.



Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
TT

Arizona'da tarihi keşif: 200 milyon yıllık uçan sürüngen fosili bulundu

Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)
Araştırmacılar, 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti (Smithsonian)

Araştırmacılar 200 milyon yıl önce dinozorlarla birlikte yaşamış kanatlı bir sürüngen olan yeni bir teruzor türü keşfetti.

Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi'nden bilim insanları 2011'de, fosilleşmiş çene kemiğini ortaya çıkardıkları bu canlının, artık Kuzey Amerika'da bilinen en eski teruzor türü olduğunu belirledi.

Arizona'daki Taşlaşmış Orman Milli Parkı'ndaki ücra bir kemik yatağında keşfedilen bu canlının çene kemiği 209 milyon yıl önce volkanik kül içinde korunmuş.

Yeni türün, bir insanın omzuna rahatça tüneyebilecek kadar küçük olduğu düşünülüyor.

Bu olağanüstü fosili, müzenin FossiLab bölümünde 18 yıldır gönüllü olarak çalışan Suzanne McIntire keşfetti.

McIntire şöyle diyor:

Bu örneği ortaya çıkarmanın heyecan verici tarafı, dişlerin hâlâ kemiğin içinde olmasıydı, bu yüzden hayvanı tanımlamanın çok daha kolay olacağını biliyordum.

Ekip, diş uçlarının aşınmış olmasından yola çıkarak teruzorun, çoğu zırh benzeri pullarla kaplı balıklarla beslendiği sonucuna vardı.

Ekip yeni teruzor türüne Eotephradactylus mcintireae adını verdi. "Kül kanatlı şafak tanrıçası" anlamına gelen bu isim, fosilin bulunduğu alandaki volkanik küle atıf yapıyor.

Arizona'nın kuzeydoğusundaki bu bölge, 209 milyon yıl önce Pangaea'nın ortasında ve ekvatorun hemen üzerinde yer alıyordu.

Küçük nehir kanallarının kesiştiği bölge muhtemelen mevsimsel sellere maruz kalıyordu; bu seller kanallara tortu ve volkanik kül taşıyarak muhtemelen kemik yatağında muhafaza edilen canlıları gömdü.

Ekip toplamda kemikler, dişler, balık pulları ve koprolitler yani fosilleşmiş dışkılar da dahil 1200'den fazla fosil ortaya çıkardı.

Araştırmacılar ayrıca sivri uçlu zırhı ve ayakkabı kutusuna sığabilecek kabuğuyla, eski bir kaplumbağanın fosillerini de tanımladı. Kara kaplumbağası benzeri bu hayvan, fosilleri daha önce Almanya'da keşfedilen, bilinen en eski kaplumbağayla aynı zamanlarda yaşamıştı.

Kligman, "Bu, kaplumbağaların Pangea genelinde hızla yayıldığını gösteriyor ki bu çok büyük olmayan ve muhtemelen yavaş bir tempoda yürüyen bir hayvan için şaşırtıcı" diyor.

Independent Türkçe