Doktorların numara yapmakla suçladığı küçük kız nadir görülen bir kanser türüne yakalandı

Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
TT

Doktorların numara yapmakla suçladığı küçük kız nadir görülen bir kanser türüne yakalandı

Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)
Küçük kız, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başladı (Daily Mail)

İngiliz bir anne, doktorların başlangıçta hastalık numarası yapmakla ve semptomları ‘taklit etmekle’ suçladığı 6 yaşındaki kızının nadir görülen bir lösemi türüne yakalandığını ortaya çıkardı.
İngiltere merkezli Daily Mail gazetesine göre İngiltere’nin Nottingham şehrinde Emma Osborne isimli bir anne, kızı Elizabeth'i şiddetli bacak ağrısı şikayetleri üzerine tam 8 kez hastaneye götürdü.
Ancak doktorlar her seferinde anneye, kan testleri ve röntgen sonuçlarının kızının hiçbir sorunu olmadığını gösterdiğini söyledi. Çocuğun hastalık numarası yaptığını ve doktorların muayene sonrasında verdikleri şeker almak için semptom taklit ettiğini iddia etti.
Anne Osborne, Elizabeth'in bir sorunu olduğunu hissettiği için doktorların ifadelerine inanmayı reddetti. 6 Ekim'de kızın yanağında küçük bir yumru görülmesi üzerine şüphesi doğrulandı. Emma, kızını tekrar hastaneye götürdü. Bu kez küçük kıza nadir görülen bir lösemi türü teşhisi kondu.
Emma Osborne, ​​ebeveynlere, çocuklarına güvenmeleri ve belirli yorgunluktan şikayet ettiklerinde birden fazla doktor görüşü almaları gerektiğini söyledi.
Osborne, “Korkunç bir süreçti. Umarım hiçbir anne-baba bu durumu yaşamaz. Kızım 7 aydır teşhis ve tedavi olmaksızın kanser oldu. Çok kızgınım, çünkü bunca ay çok mücadele ettim ve kimse beni ciddiye almadı” ifadelerini kullandı.
Küçük kıza, iki buçuk yıl içinde bitmesi beklenen bir kemoterapi tedavisine başlandığı bildirildi.



İncir ağacının karbondioksiti taşa çevirdiği ortaya çıktı

İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
TT

İncir ağacının karbondioksiti taşa çevirdiği ortaya çıktı

İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)
İncir ağaçları atmosferdeki karbondioksiti yakalayıp tutma açısından umut vaat ediyor (Unsplash)

Bilim insanları bazı incir ağacı türlerinin yüksek miktarda karbondioksiti taşa çevirebildiğini buldu.

Bütün ağaçlar havadaki karbondioksiti toplayarak bunu selülöz gibi bitkiyi meydana getiren yapılara dönüştürür. Bazı ağaçlarsa CO2'yi kalsiyum oksalat adı verilen kristal bir bileşiğe çevirir. Bu bileşik daha sonra kireçtaşı ve tebeşir gibi taşların ana bileşeni olan kalsiyum karbonata dönüştürülebilir.

Kalsiyum karbonattaki inorganik karbon toprakta organik karbona kıyasla çok daha uzun süre kalabildiğinden daha etkili bir CO2 tutma yöntemi sunuyor.

Zürih Üniversitesi'nden Dr. Mike Rowley liderliğindeki bir araştırma ekibi bazı incir ağaçlarının da karbondioksitten şaşırtıcı seviyelerde kalsiyum karbonat üretebildiğini keşfetti. 

Araştırmacılar Kenya'nın Samburu bölgesine özgü üç incir ağacı türünü belirledikten sonra kalsiyum karbonatın ağaçtan ne kadar uzakta oluştuğunu inceledi. Ayrıca bu süreçte rol alan mikrobiyal toplulukları da tespit ettiler. 

Bilim insanları senkrotron analizi yoluyla kalsiyum karbonatın hem ağaç gövdelerinin dış kısmında hem de ağacın derinlerinde oluştuğunu buldu.

Çalışmanın bulgularını Prag'da düzenlenen Goldschmidt Konferansı'nda yarın sunması beklenen Dr. Rowley "Beni gerçekten şaşırtan ve hâlâ şaşırdığım şey, kalsiyum karbonatın ağaç yapılarının beklediğimden çok daha derinlerine inmesiydi" diyerek ekliyor: 

Bunun ağaç yapısındaki çatlaklarda gerçekleşen yüzeysel bir süreç olmasını bekliyordum.

Çalışmanın bulguları ağaç öldükten çok sonra bile karbonun toprakta kalacağına ve böylece meyveleri için dikilen incir ağaçlarının ekstradan iklim faydaları sağlayabileceğine işaret ediyor.

Dr. Rowley, "Ağaçların büyük bir kısmı toprak üstünde kalsiyum karbonata dönüşüyor" diyor: 

Ayrıca toprağın beklenmedik yerlerinde kök yapılarının yüksek konsantrasyonlarda kalsiyum karbonata dönüştüğünü görüyoruz.

İnceledikleri ağaçlar arasında en büyük etkiyi Ficus wakefieldii türünün yarattığını saptayan ekip, ağacın su ihtiyacını ve meyve verimini ölçmeyi ve farklı koşullar altında ne kadar CO2 tutulabileceğini araştırmayı planlıyor.

Bu ağaçların yaygınlaşması, iklim krizinin arkasındaki en önemli nedenlerden biri olan karbondioksitin atmosferden uzaklaştırılmasına büyük katkı sağlayabilir.

Independent Türkçe, Phys.org, New Scientist, Goldschmidt Konferansı