Ankara, BAE-İsrail anlaşmasına karşı çıkarken, bir Türk şirket Hayfa Limanı’nı satın almak istiyor

Ankara, BAE-İsrail anlaşmasına karşı çıkarken, bir Türk şirket Hayfa Limanı’nı satın almak istiyor
TT

Ankara, BAE-İsrail anlaşmasına karşı çıkarken, bir Türk şirket Hayfa Limanı’nı satın almak istiyor

Ankara, BAE-İsrail anlaşmasına karşı çıkarken, bir Türk şirket Hayfa Limanı’nı satın almak istiyor

Türkiye, ‘İbrahim Anlaşması’na karşı İran ve Katar’a katılıp, İsrail ile normalleşme konusunda Birleşik Arap Emirlikleri’ni (BAE) hedef aldığı bir zamanda, Tel Aviv’deki kaynaklar, en büyük Türk şirketlerinden birinin İsrail’in en önemli limanlarından biri olan Hayfa Limanı’nı satın almak için BAE ile rekabete girmeyi planladığını iddia etti.
Kaynaklara göre ABD’li bir şirketle ortak çalışan ve merkezi İstanbul’da bulunan Türk menşeili ‘Yıldırım Holding A.Ş’, İsrail’in minimum 660 milyon dolar karşılığında satışa çıkardığı Hayfa Limanı’nı satın almak üzere ihaleye girmek istiyor. Türk şirketin bu kararı ‘Dubai Ports World’ şirketinin bu ihaleye katılmayı planladığını duyurup İsrail menşeili ‘Dover Tower’ şirketi ile ortaklık kurma adımını atmasının ardından verdiği ifade edildi. Daha önce Eilat limanını işleten şirketi yöneten İsrailli işadamı Eli Taylis, Türk firmalarının ihaleyi sunma çabalarını yönetmekle görevlendirildi.
Tel Aviv’in bu ihaleyi, ABD'nin daha önce Hayfa Limanı'nı yenileyen ve genişleten Çinli ‘Shanghai’ şirketine satma kararına itiraz etmesi üzerine açtığı biliniyor. Washington, bu limanı Çinli şirkete satmayı bir tür “nankörlük” olarak değerlendirdi. Washington, Akdeniz'deki ilk demirleme yeri olan bu limanın Çin’e verilmesi halinde ABD savaş gemilerinin boykot edeceği tehdidinde bulundu. Yaşanan bu gelişmenin ardından İsrail hükümeti geri çekilerek limanı satın almak veya satın alma sürecinde ortak olmak isteyen bir Amerikan şirketi aramaya başladı.



COP30 iklim konferansı mekanında çıkan yangında dumandan etkilenen 13 kişi tedavi altına alındı

Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
TT

COP30 iklim konferansı mekanında çıkan yangında dumandan etkilenen 13 kişi tedavi altına alındı

Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)
Birleşmiş Milletler İklim Konferansı'na ev sahipliği yapan mekanın içinde ve çevresine duman yayıldı (AFP)

Organizatörler, dün Brezilya'nın Belém kentinde düzenlenen BM iklim konferansı (COP30) mekanında çıkan yangının ardından 13 kişinin duman zehirlenmesi nedeniyle tedavi altına alındığını bildirdi.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Bugün erken saatlerde Belém'deki COP30 mekanının Mavi Bölgesi'nde yangın çıktı. İtfaiyeciler ve BM güvenlik görevlileri yangına hızla müdahale ederek yaklaşık altı dakikada kontrol altına aldı. Orada bulunan herkes güvenli bir şekilde tahliye edildi."

Açıklama şöyle devam etti: "Duman zehirlenmesi nedeniyle 13 kişi yerinde tedavi altına alındı. Gözlem altındalar ve uygun tıbbi bakım alıyorlar."

Şarku'l Avsat'ın AFP'den aktardığına göre büyük yangın Ulusal Pavyon alanında çıktı ve duman, Brezilya'nın Amazon bölgesindeki BM iklim konferansına ev sahipliği yapan mekanın içine ve çevresine yayılarak paniğe neden oldu.

Yangın çatının bir kısmına zarar verdi, ancak yangının tam yeri henüz belirlenemedi.

Brezilya Turizm Bakanı Celso Sabino, yangının çıkmasından birkaç dakika sonra yerel televizyona yaptığı açıklamada, yangının "kontrol altında" olduğunu, "Pará eyaletinden itfaiye ekiplerinin olay yerinde olduğunu" ve herhangi bir yaralanma olmadığını söyledi.

Sabino, "Ne olduğunu ve nedenini birkaç dakika içinde öğreneceğiz... Elektrik kısa devresi veya telefon şarjı olabilir" dedi.

Taraflar Konferansı'na katılan on binlerce kişi, konferans merkezinin yakınındaki hafif yağmur altında sakin bir şekilde tahliye edilirken, havada yanan plastik kokusu hakimdi.

Yangın, bu akşam sona ermek üzere olan zorlu müzakereleri etkileyebilir.

Mekânın dışında AFP'ye konuşan endişeli bir delege, "Bu durum süreci geciktirecek," dedi ve ekledi: "Vermemiz gereken kararlar var."

BM Genel Sekreteri António Guterres, dün sabah konferansta, gelişmekte olan ülkelerin iklim değişikliğine uyum ihtiyaçlarını ele almak ve fosil yakıtlara bağımlılıklarını azaltmak için bir uzlaşmaya varılabileceğine olan inancını dile getirdi.

Belém Konferansı'nın Brezilya başkanlığında yoğun istişareler yapılırken Guterres, katılımcılara "İddialı bir anlaşmaya varmak için iyi niyetle kararlı olun" ifadelerini kullandı.


Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
TT

Almanya İçişleri Bakanı Dobrindt: Hamas’ı destekleyen vatandaşlıktan çıkarılsın

Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)
Gazze Dayanışma Platformu, İstanbul'daki Alman konsolosluğu önünde geçen yıl düzenlediği gösteride, Berlin yönetiminin İsrail'e askeri desteğini Hamas bayraklarıyla protesto etmişti (AFP)

Almanya İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt, Hamas'ı destekleyen kişilerin vatandaşlıktan çıkarılması gerektiğini savundu. 

Dobrindt, çarşamba günü yaptığı açıklamada “Çifte vatandaşlık dahil olmak üzere Alman vatandaşlığı almış kişiler, değerler sistemimize bağlılıklarını beyan etmişlerdir” dedi ve ekledi: 

Bunun kasıtlı bir yanlış beyan olduğu ve bu değerler sistemini paylaşmadıkları ortaya çıkarsa, vatandaşlıklarının geri alınması mümkün olmalıdır.

Bakanın açıklaması, geçen ay sosyal medyada Hamas'ı “Filistin'in kahramanları” diye niteleyen bir paylaşım yaptığı gerekçesiyle Filistinli bir göçmenin vatandaşlığının iptal edilmesinin ardından geldi. 

Bild'in aktardığına göre Almanya İçişleri Bakanlığı, paylaşımı yapan kişiye vatandaşlığının iptal edildiğine dair resmi bir yazı göndermişti.

Berlin yönetiminin 2024'te vatandaşlık yasasında yaptığı düzenlemeyle, başvuru sahiplerinin Almanya'nın “özgür demokratik düzenini” ve ülkenin “Yahudi yaşamına ve İsrail'in var olma hakkına yönelik tarihsel sorumluluğunu” kabul etmeleri zorunlu kılınmıştı.

Ayrıca Dobrindt'in selefi Nancy Faeser, yeni vatandaşlık testine “Yahudi yaşamı ve İsrail'in var olma hakkına” dair sorular eklemişti.

Almanya'nın doğusundaki iki eyaletteyse başvuru sahiplerinin, İsrail'in “Yahudi inancına sahip tüm insanlar için bir sığınma yeri olarak var olma hakkını” açıkça onaylayan bir ifadeyi el yazısıyla yazmaları şart koşuluyor.

Saksonya-Anhalt eyaletinde en az 10 kişinin formun bu kısmını doldurmayı reddetmesi nedeniyle vatandaşlık başvurularının iptal olduğu bildirilmişti.

Independent Türkçe, Times of Israel, JNS


Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Rusya Savunma Bakanlığı: Ukrayna'ya ait 65 İHA düşürüldü

Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)
Rusya'nın Ukrayna'nın Ternopil kentindeki bir binayı füzeyle vurmasının ardından yükselen dumanlar (Reuters)

Rusya Savunma Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Rus hava savunma sistemlerinin gece boyunca ülkenin farklı bölgelerinde Ukrayna’ya ait 65 insansız hava aracını (İHA) düşürdüğünü duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Sputnik’ten aktardığı açıklamada, düşürülen İHA’ların Kırım, Voronej, Ryazan, Bryansk, Belgorod, Tula, Lipetsk ve Tambov bölgeleri üzerinde etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Savunma Bakanlığı verilerine göre, Voronej’de 18, Ryazan’da 16, Belgorod’da 14, Tula’da 7, Bryansk’ta 4, Lipetsk’te 3, Tambov’da 2 ve Kırım’da 1 İHA düşürüldü.

Öte yandan, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeyi hedefleyen yeni planı, Rusya’ya ülkenin doğusundaki kontrolü altında olmayan bölgeleri devretmeyi ve karşılığında ABD’nin Ukrayna ve Avrupa’ya olası bir Rus saldırısına karşı güvence sağlamasını öngörüyor. Şarku’l Avsat’ın Axios’tan aktardığına göre Beyaz Saray yetkilileri, savaş devam ederse Ukrayna’nın bu bölgeleri kaybedeceğini ve bu nedenle anlaşmaya varmanın ülke çıkarına olacağını belirtiyor.

Trump’ın 28 maddelik planına göre, Rusya Donbas olarak bilinen Luhansk ve Donetsk bölgelerinde fiilen tam kontrol sahibi olacak; Ukrayna’nın hâlâ kısmi kontrol sağladığı bu bölgelerden çekildiğinde ise bölge silahsızlandırılacak ve Rusya’nın asker konuşlandırmasına izin verilmeyecek.

Plan ayrıca, Herson ve Zaporijya bölgelerindeki mevcut kontrol hatlarının korunmasını ve Rusya’ya bazı toprakların müzakereler çerçevesinde devredilmesini öngörüyor.

Buna ek olarak plan, ABD ve bazı diğer ülkelerin Kırım ve Donbas’ı Rusya’ya ait topraklar olarak tanımasını kapsıyor; ancak Ukrayna’nın bunu resmi olarak kabul etmesi zorunlu kılınmıyor.