ABD'den Suriye’nin kuzeybatısına hava saldırısı: 17 radikal öldü

ABD ekim ortalarında Hurras Ed-Din örgütünün yöneticilerinin kullandığı araca saldırı düzenlemişti. (İdlib Haberleri)
ABD ekim ortalarında Hurras Ed-Din örgütünün yöneticilerinin kullandığı araca saldırı düzenlemişti. (İdlib Haberleri)
TT

ABD'den Suriye’nin kuzeybatısına hava saldırısı: 17 radikal öldü

ABD ekim ortalarında Hurras Ed-Din örgütünün yöneticilerinin kullandığı araca saldırı düzenlemişti. (İdlib Haberleri)
ABD ekim ortalarında Hurras Ed-Din örgütünün yöneticilerinin kullandığı araca saldırı düzenlemişti. (İdlib Haberleri)

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nden (SOHR) dün yapılan açıklamada, ABD ordusunun perşembe günü Suriye’nin kuzeybatısında El Kaide liderlerini hedef aldığı hava saldırısında 17 cihatçının ve 5 sivilin öldüğü bildirildi.
ABD'nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“ABD güçleri Suriye'de El Kaide'ye bağlı bir grubun üst düzey yöneticilerinin toplantısına saldırı düzenledi. Suriye'deki El Kaide liderlerinin ortadan kaldırılması terör örgütünün ABD vatandaşlarını, partnerlerimizi ve masum sivilleri tehdit eden küresel saldırıları planlama ve düzenleme kabiliyetini sekteye uğratacaktır.”
Açıklamada saldırıda ölenlerin sayısına ilişkin bilgi verilmedi.
Gözlemevi saldırının Türkiye sınırına yakın Salkin bölgesinin Cakara köyünde bir tarlada kurulan çadırda akşam yemeği yenildiği sırada gerçekleştiğini, 11’i komutan olmak üzere 17 cihatçı ile 5 sivilin öldüğünü aktardı. Gözlemevi, ölen 5 cihatçının uyruklarının belirlenemediğini kaydetti.
Gözlemevi Müdürü Rami Abdurrahman, “Heyetu Tahriru’ş Şam’dan (HTŞ) ayrılan ve Rusya-Türkiye ateşkesine muhalif olan liderler, Hurras Ed-Din’den diğer cihatçılarla birlikte akşam yemeğindeydiler” dedi.
2018’de İdlib’de kurulan ve yüzlerce militanı bulunan El Kaide bağlantılı Hurras Ed-Din aktif bir örgüt. Örgüt, geçmişte HTŞ’nin (halihazırda Hama, Halep ve Lazkiye vilayetlerinin karşısında yer alan bazı bölgeleri ve İdlib’in yarısını kontrol ediyor) saflarında savaşıyordu.
Türkiye ve Rusya’nın 6 Mart’ta ilan ettiği ateşkesten bu yana Şam ve Moskova güçlerinin İdlib ve çevresine yönelik geniş çaplı saldırıları nedeniyle yaklaşık 1 milyon kişi yerinden oldu.
ABD güçleri daha önce birçok kez cihatçıları ve İdlib’de düzenledikleri toplantıları hedef aldı. Söz konusu saldırıların sonuncusu eylül ortalarında gerçekleşti. Saldırıda Hurras Ed-Din’e bağlı Tunus uyruklu bir komutan öldürülmüştü.
ABD güçlerinin perşembe günü gerçekleştirdiği hava saldırısı, Fransa’da derste karikatür gösterdiği gerekçesiyle başı kesilerek öldürülen tarih öğretmeni Samuel Paty davası hakkında bilgi sahibi olan bir kaynağın, cinayeti işleyen Çeçen asıllı Rus mültecinin Suriye’de Rusça konuşan bir militanla irtibat halinde olduğu bilgisini paylaşmasından kısa bir süre sonra geldi.
Le Parisien gazetesi perşembe günü yayınladığı haberde, Paty’nin katilinin irtibat kurduğu kişinin, internet adresi üzerinden İdlib’de olduğunun tespit edildiğini aktardı.
Gözlemevi, bu ayın ortalarında yaptığı açıkalamda, Ebu Zer el-Mısri ve Ebu Yusuf el-Mağribi lakaplı iki Arap lider ve beraberlerindeki bir çocuğun içerisinde bulunduğu aracın İdlib şehrinin batısında ABD’ye ait bir drone tarafından hedef alınması sonucu öldüklerini bildirdi.
SOHR’a konuşan kaynaklar, Ebu Zer el-Mısri’nin daha önce kamu hukuku görevinde olduğunu, Hurras ed-Din bünyesinde Şura Meclisi üyeliğinde bulunduğunu, öncesinde ise örgüt içerisinde gençlerin katıldığı bir hukuk kurumunda yer aldığını bildirdi. Ebu Yusuf el-Mağribi’nin ise Hurras ed-Din örgütünde kamu güvenliği makamında bulunduğu kaydedildi. Söz konusu iki liderin söz konusu örgüt saflarına katılmadan önce El Kaide bünyesinde yer aldığı, HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Cevlani ile ilişkilerinin iyi olmadığı bilgilerine de yer verildi. Açıklamada ayrıca içerisinde bulundukları Santafe model aracın Arab Said’e giden yolda drone tarafından saldırıya uğradığı, ikiliye ait cesetlerin nerdeyse tamamen yandığı bilgisi verildi.
Muhalif Şam haber ağı ise 14 Eylül’de Uluslararası Koalisyon’a ait bir İHA’nın İdlib’in merkezindeki Ravda Camii yakınlarında Santafe model arabayı hedef aldığı kaydedildi. Uluslararası Koalisyon’a ait İHA’lar tarafından Suriye'nin kuzeybatısında Hurras Ed-Din ve diğer örgütlerin hedef alındığı operasyonlar kapsamında düzenlenen saldırıda kimliği belirsiz 2 kişinin öldürüldüğü kaydedildi.
Uluslararası Koalisyon’a ait bir diğer İHA 13 Ağustos'ta İdlib kırsalındaki Sarmada ilçesinin güneyindeki dağ yolunda askeri bir aracı hedef almıştı. Yerel kaynaklar, saldırıda Ebu Yahya Özbeki adlı bir Özbek liderin öldürüldüğünü bildirmişti.
24 Haziran’da ise Binniş ile İdlib şehirleri arasındaki yolda askeri bir araç hedef alınmış, saldırıda 3 kişi ölmüştü. Hurras ed-Din örgütü söz konusu dönemde Ebu el-Kassam el-Ürdüni lakaplı Halid el-Aruri’nin öldürüldüğünü ilan etmişti.
Bundan 10 gün öncesinde Hurras ed-Din’e ait bir askeri aracın yine bir İHA tarafından hedef alınması sonucunda Deyri Zor’un doğu kırsalındaki el-Aşara şehrinden Bilal es-Sanaâni ile ‘Bedia (Çöl) Ordusu’ yetkilisi Salih Muhanned el-Ceidani’nin öldürüldüğü bildirilmişti.
20 Haziran’da ise Halep'in doğu kırsalındaki el-Bab şehri eteklerinde bir kişinin sürdüğü motosiklet hedef alınmıştı. Kaynaklar, söz konusu kişinin DEAŞ örgütü eski Rakka valisi olan ve ‘derviş’ kod adını kullanan Fayiz el-Akkal olduğunu öne sürmüştü.
21 Mayıs’ta Uluslararası Koalisyon’a ait savaş uçaklarının Afrin kırsalındaki Şeyh ed-Deyr ile İskan yolunda askeri bir aracı ateşe vermesi sonucunda 3 kişi öldürülmüştü.
Aralık 2019’da Termanin kasabası yakınlarındaki yolda bir taksinin Uluslararası Koalisyon’a ait olduğuna inanılan bir keşif uçağı tarafından doğrudan hedef alınması üzerine 1 kişi öldürülmüş, araç ağır hasar almıştı. Yine Uluslararası Koalisyon’a ait olduğu düşünülen bir uçak ve küçük boyutlu üç füzenin Afrin kırsalında Kefer Cenne ile Azez arasındaki yolda bir aracı hedeflemesi sonucu kimliği bilinmeyen 3 kişi yaşamını yitirmişti.
Şam haber ağı tarafından aktarılan bilgiye göre, söz konusu hava saldırılarının ortak noktası, füzelerin tam isabet ederek araçların tavanlarından girmesi ve hem sürücü hem de yanındaki kişinin hayatına mâl olması. Aynı şekilde HTŞ’ye ait bir araç Kefer Deryan-Sarmada yolu üzerinde hedef alınmış, örgütte yargıdan sorumlu lider Ebu Cabir el-Hamavi dahil olmak üzere araç içerisindeki 4 kişi ölmüştü.



İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
TT

İsrail polisi: Filistinlilerin saldırısında iki kişi öldü

İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)
İsrail polis araçları, Batı Şeria'da düzenlenen bir baskın sırasında (Arşiv-Reuters)

İsrail yetkilileri bugün, kuzey İsrail'de bir Filistinli tarafından gerçekleştirilen bıçaklı ve araçla saldırıda iki kişinin öldüğünü açıkladı.

 İşgal altındaki Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)Batı Şeria'da İsrail polisi (Reuters)

İsrail acil servisleri, yaklaşık 68 yaşında bir adamın araç çarpması sonucu hayatını kaybettiğini bildirdi.

İsrail kamu yayın kuruluşu Kan ise yaklaşık 20 yaşında bir kadının bıçaklanarak öldürüldüğünü duyurdu.

 Ayrıca, iki kişinin de hafif yaralandığı belirtildi.

İsrail polisi, şüpheli saldırganın işgal altındaki Batı Şeria'da yaşayan bir Filistinli olduğunu açıkladı.

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, orduya saldırganın memleketi olan Batı Şeria'daki Kabatiye kasabasında operasyon başlatma emri verdi.

Ofisinden yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Savunma Bakanı Yisrael Katz, cani teröristin geldiği Kabatiye’ye karşı İsrail ordusuna güçlü ve derhal harekete geçme talimatı verdi. Amaç, tüm teröristleri tespit edip etkisiz hale getirmek ve kasabadaki terörist altyapıyı çökertmektir."


Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Dışişleri Bakanlığı: SDG ile yapılan görüşmeler somut sonuç vermedi

Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)
Kamışlı şehrinde düzenlenen askeri geçit töreninde SDG mensupları, (Arşiv- Reuters)

Suriye Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili bugün yaptığı açıklamada, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile yapılan görüşmelerin henüz somut sonuç vermediğini belirterek, ülkenin kuzeydoğusundaki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesi konusundaki söylemlerin, icraat adımları atılmadan teorik ifadelerden ibaret kaldığını kaydetti.

Suriye Haber Ajansı'na (SANA) konuşan kaynak, Suriye'nin birliğine yapılan tekrarlanan vurgunun, ülkenin kuzeydoğusundaki gerçeklikle çeliştiğini, burada devlet çerçevesinin dışında ayrı ayrı yönetilen idari, güvenlik ve askeri kurumların bulunduğunu ve bunun da sorunu çözmek yerine "bölünmeyi sürdürdüğünü" söyledi.

 SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)SDG mensupları, Suriye'nin kuzeydoğusunda (AFP)

Sözlerine şöyle devam etti: "SDG liderliğinin Suriye devletiyle diyaloğun devam edeceğine dair sürekli işaretlerine rağmen, bu görüşmeler somut sonuçlar vermedi. Bu söylemin, gerçek bir durgunluk ve uygulamaya geçme konusunda gerçek bir irade eksikliği ışığında, medya amaçlı ve siyasi baskıları absorbe etmek için kullanıldığı görülüyor."

Sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzeydoğu Suriye'deki kurumların devlet kurumlarına entegre edilmesiyle ilgili konuşmalar, somut adımlar veya net zaman çizelgelerinden yoksun, teorik ifadeler alanında kalmıştır. Bu durum, SDG ile imzalanan 10 Mart anlaşmasına olan bağlılığın ciddiyeti konusunda şüpheler uyandırıyor.”

Petrol dosyasına gelince, Dışişleri Bakanlığı'ndaki resmi kaynak, SDG liderliğinin petrolün tüm Suriyelilere ait olduğu yönündeki tekrarlanan iddialarının, “devlet kurumları içinde yönetilmediği ve gelirleri genel bütçeye dahil edilmediği sürece” güvenilirliğini kaybettiğini belirtti.

Şarku’l Avsat’ın SANA’dan aktardığına göre kaynak, görüşlerin yakınlaşmasından bahsetmenin, “zaman sınırlı uygulama mekanizmalarına sahip net, resmi anlaşmalara dönüştürülmedikçe anlamsız kaldığını” vurguladı.

Ayrıca, askeri dosyadaki anlaşmalardan bahsetmenin, "Suriye ordusu çerçevesinin dışında, bağımsız liderliğe ve yabancı bağlara sahip silahlı grupların varlığının devam etmesiyle bağdaşmadığını, bunun egemenliği zayıflattığını ve istikrarı engellediğini" ifade etti.

Suriye Dışişleri Bakanlığı kaynağı, aynı durumun "sınır geçişlerinin tek taraflı kontrolü ve bunların pazarlık kozu olarak kullanılması için de geçerli olduğunu, bunun da ulusal egemenlik ilkelerine aykırı olduğunu" belirtti.


Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)
TT

Suriye'nin Humus kentindeki camide meydana gelen patlamada altı kişi hayatını kaybetti

Camide meydana gelen patlamadan  bir kare (SANA)
Camide meydana gelen patlamadan bir kare (SANA)

Reuters'ın haberine göre, yerel bir yetkili, Suriye'nin Humus vilayetindeki Alevi mahallesinde bulunan bir camide bugün meydana gelen patlamada altı kişinin öldüğünü ve 20 kişinin yaralandığını açıkladı.

Devlet medyası, güvenlik güçlerinin bölgeyi kordon altına aldığını ve soruşturma başlattığını bildirdi.

Şarku'l Avsat'ın Reuters'ten aktardığına göre yerel yetkililer, patlamanın intihar saldırısı veya bölgeye yerleştirilen patlayıcılar nedeniyle meydana gelmiş olabileceğini söyledi.