Bakan Soylu’dan ABD Büyükelçiliğine tepki: Anlaşılan usul erkan adap kalmamış, ciddi bir devletin yapması gereken bunu yetkili makama bildirmesidir

Bakan Soylu’dan ABD Büyükelçiliğine tepki: Anlaşılan usul erkan adap kalmamış, ciddi bir devletin yapması gereken bunu yetkili makama bildirmesidir
TT

Bakan Soylu’dan ABD Büyükelçiliğine tepki: Anlaşılan usul erkan adap kalmamış, ciddi bir devletin yapması gereken bunu yetkili makama bildirmesidir

Bakan Soylu’dan ABD Büyükelçiliğine tepki: Anlaşılan usul erkan adap kalmamış, ciddi bir devletin yapması gereken bunu yetkili makama bildirmesidir

İçişleri bakanı Süleyman Soylu, ABD Büyükelçiliğinin Türkiye’de terör saldırısı olabileceği yönündeki yayınladığı istihbari duyuma sert tepki gösterdi. Bakan Soylu, “Elbette istihbari değerlendirmeler söz konusu olabilir. Alınacak kararları kendi internet sitesi üzerinden yayınlamak, başka bir ülkeyi töhmet altında bırakıcı yaklaşım doğru değildir. Anlaşılan usul erkan adap kalmamış” dedi.
İçişleri bakanı Süleyman Soylu İstanbul Afet Koordinasyon ve değerlendirme toplantısı sonrasında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.
ABD’nin Türkiye Büyükelçiliği İstanbul’da terör saldırısı olabileceğine dair güvenlik uyarısı yayımlamasına ilişkin soru üzerine Bakan Soylu, “Büyük devlet olmanın sorumlulukları vardır. Büyük devlet, istediğim davranışı istediğim ülkede istediğim şekilde yaparım şeklinde bir düzensizlik içerisinde olmamalıdır. Elbette istihbari değerlendirmeler söz konusu olabilir. Alınacak kararları kendi internet sitesi üzerinden yayınlamak, başka bir ülkeyi töhmet altında bırakıcı bir yaklaşım doğru bir yaklaşım değildir. Anlaşılan usul erkan adap kalmamış” dedi.

“Ciddi bir devletin yapması gereken bunu yetkili makama bildirmesidir”
Bakan Soylu devamla, “Elbette biz de hem kendi ülkemizle ilgili hem de başka ülkelerle ilgili birçok istihbari bilgiler elde ediyoruz. ABD Büyükelçiliği bırakın diplomatik gereklilikleri usul, erkan ve adaptan yoksun şekilde bunu ortaya koymuştur. Bizim görevimiz her yerin güvenliliğini temin etmektir. Dışişleri Bakanlığı ile de konuştum. MİT başkanımızla da konuştum. Bize haftada bin 200 istihbari duyum geliyor. Bunların yüzde 30’u eyleme yöneliktir. Ciddi bir devletin yapması gereken bunu bulunduğu ülkenin yetkili makamına bildirmesidir. Bu istihbaratın muğlak bir bilgi notuyla değil, en azından irtibatta bulunduğunuz diplomatik kanalları ile görüşmeniz isabetli olandır. Her meseleyi siyasi bir değerlendirme olarak ele almaya çalışınca maalesef ortaya böyle durumlar çıkıyor. Bu konudaki süreç kendi sınırlarımızdan kaynaklı bir süreç değildir. Onlara gelen istihbari bilgisi Irak ve Suriye eksenli istihbarat olduğuna yönelik değerlendirme söz konusu” ifadelerini kullandı.

“Durumumuz Avrupa’dan daha iyi”
Bakan Soylu, Sağlık bakanı Fahrettin Koca 5 gün İstanbul’da olacak. Koordineli çalışma hakkında bilgi verir misiniz şeklindeki soru üzerine “Biz bu konuda Sağlık Bakanımızın emrindeyiz. Salgının başından beri beraber çalışıyoruz. Doğru tedbirleri almak ve doğru bilgileri vermek bizim sorumluluğumuzdur. Bize ne derse onu yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Denetimin sıklaştırılması istenirse sıklaştırırız. Ne istenirse yaparız. Bunlar bizim sorumluluğumuzdur. Vatandaşlarımızın da bu süreçlere riayet etmesini istiyoruz. Biz denetim yaparken vatandaşın hakkına sahip çıkıyoruz. Bu sürekli yapılan bir şey değil. Burada birbirimizin hakkına sahip çıkmamız gerekir. 7 günde 7 ayrı denetim gerçekleştiriyoruz. Biz elde ettiğimiz verileri ve bilgileri adım adım takip diyoruz. Bunları Sağlık Bakanımız ile paylaşıyoruz. Herkes üzerine düşenler yapıyor. Belediyelerimizin biraz daha sahaya basması gerekiyor. Buna çok ihtiyacımız var. Vatandaşımıza yumuşak dille telkinlerde bulunmamız gerekiyor. Bunu beraber yeneceğiz. Durumumuz Avrupa’dan daha iyi” dedi.

“Bu teröristi 6 aydır takip ediyorduk”
İçişleri bakanı Süleyman Soylu, Kayseri’de 15 askerin şehit olması olayının faailinin yakalanarak Türkiye’ye getirilmesine ilişkin ise “Bu teröristi 6 aydır takip ediyorduk. Türkiye’ye getirebilmek için iyi bir çaba sarf ettik. Özellikle emniyetimize ve MİT başkanlığımıza teşekkür ediyorum. Israr ettik. İyi bir çalışma ile getirdik. Getirilmesini bir sonuç olarak görmeyelim. Biz, canlı yakaladığımızda daha iyi sonuçları yakalamaya çalışıyoruz” diye konuştu.



Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
TT

Bolivya'nın eski cumhurbaşkanı yolsuzluk davasında tutuklandı

Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)
Bolivya'nın eski Cumhurbaşkanı Luis Arce (Arşiv-AFP)

Bolivya hükümetinin açıklamasına göre, eski Bolivya Devlet Başkanı Luis Arce, ekonomi bakanı olduğu dönemdeki yolsuzluk iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün La Paz'da tutuklandı.

62 yaşındaki Arce, ağustos ayındaki seçimlerde yeniden aday olmamıştı.

Eski devlet başkanı Jaime Paz Zamora'nın (1989-1993) oğlu 58 yaşındaki Rodrigo Paz, başkanlığı kazandı.

Paz'ın cumhurbaşkanlığı seçimindeki zaferi, ülkedeki büyük bir siyasi değişimi yansıttı. Bu zafer, 26 yıl boyunca Evo Morales (2006-2019) tarafından kurulan ve yönetilen Sosyalizm Hareketi (MAS) partisinin yirmi yıllık egemenliğine son verdi; Arce ise Morales'in mirasını sürdürdü.

Arce'nin cumhurbaşkanlığı, özellikle yakıt ve döviz kıtlığı gibi ciddi krizlerle gölgelendi ve bu durum protestolara yol açtı.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre yolsuzluk soruşturması, Arce'nin Morales döneminde ekonomi bakanı olduğu zamana kadar uzanıyor.

Arce, kamu hazinesinden siyasi liderlerin kişisel hesaplarına para transferine izin vermekle suçlanıyor. Bu transferlerden faydalandığı şüphelenilenler arasında, geçen hafta aynı davada yaklaşık 100 bin dolar domates yetiştirme projesi için aldığı şüphesiyle tutuklanan eski solcu milletvekili Lydia Paty de bulunuyor.


ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)
TT

ABD Temsilciler Meclisi, Suriye’ye uygulanan Sezar yaptırımlarının kaldırılmasını onayladı

ABD Senatosu (AFP)
ABD Senatosu (AFP)

ABD Temsilciler Meclisi dün, 2026 yılı savunma bütçesinin tartışılması kapsamında Suriye'ye uygulanan Caesar (Sezar) yaptırımlarının kaldırmasını öngören bir tasarıyı onayladı.

ABD’li Temsilci Joe Wilson, Temsilciler Meclisi'nin Caesar Yasası'nın tamamen kaldırılmasını onaylamasından dolayı şükranlarını dile getirdi. Wilson, önümüzdeki günlerde Senato'nun da tasarıyı onaylamasını ve ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamasını beklediğini söyledi.

Wilson, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Bu ay Temsilciler Meclisi'nde tam iptal yasasını sunmaktan ve son altı ay boyunca Mecliste bu çabayı yönlendirmekten dolayı minnettarım.”

Wilson, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bunu gerçeğe dönüştürmemde Başkan Trump, Büyükelçi (Tom) Barrack ve Senatör (Jeanne) Shaheen’in desteğine de minnettarım. Senato'nun önümüzdeki günlerde bunu onaylamasını ve ardından Suriye'yi yeniden büyük yapmak için Başkan Trump'ın imzasına sunmasını sabırsızlıkla bekliyorum.”

Wilson dün, Suriye ile ilgili sorunların çözülmesine ve Suriye'nin rolünü yeniden kazanmasına yardımcı olmak için ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi Thomas Barak ile birlikte çalıştığını açıkladı.

Suriye haber ajansı SANA'ya göre yasanın iptali kapsamlı ve koşulsuzdu ve ABD’nin 2026 yılı savunma bütçe yasasında yer alan bir maddeye dahil edildi. Suriye hükümetinin yoğun diplomatik çabaları, Suriye toplumu ve Washington'da faaliyet gösteren Suriye-ABD kuruluşlarının desteği ve Suriye halkına ağır yük olan bu yaptırımların kaldırılması için çalışan kardeş ve dost ülkelerin desteği sonucunda bu karar alındı.

frgt
Beyaz Saray önünde Caesar Yasası'nın yürürlükten kaldırılmasını talep eden bir pankart taşıyan protestocular, 10 Kasım 2025 (AFP)

Suriye'nin resmi televizyonu el-İhbariyye'ye göre ABD Kongresi, 2019 yılında Beşşar Esed rejimini Suriyelilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan dolayı cezalandırmak için Caesar Yasası'nı kabul etti. Yasa, eski rejimin hapishanelerinde işkence altında ölen tutukluların binlerce korkunç fotoğrafını sızdıran “Sezar” kod adlı Ferid el-Mezhan'a atıfla bu adla anılıyor. Yasa, Esed rejimiyle bağlantılı kişi, şirket ve kurumları hedef alan geniş kapsamlı yaptırımların uygulanmasını sağladı.


ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
TT

ABD ve İsrail’in “Yeni Suriye” anlaşmazlığı derinleşiyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Suriye ile olan tampon bölgeyi, üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde ziyaret etti, 19 Kasım 2025 (İsrail Hükümeti Basın Ofisi)

ABD yönetiminin yeni Şam yönetimi ile güvenlik alanındaki iş birliğini genişletme yolu, İsrail'in sahadaki yaklaşımıyla çelişiyor ve iki geleneksel müttefik arasında Suriye devletinin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ortaya koyuyor.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Sa'ar dün, Suriye ile anlaşmaya varma şansının azaldığını açıklayarak, iki tarafın ‘birkaç hafta öncesine göre anlaşmaya daha uzak’ olduğunu ve ‘yeni taleplerle birlikte iki taraf arasındaki uçurumun genişlediğini’ belirtti.

ABD gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Beşşar Esed rejiminin düşüşünden bir yıl sonra Washington ve Tel Aviv arasında Suriye'nin geleceği konusunda bir anlaşmazlık olduğunu ve bunun nadir görüldüğünü bildirdi.

Öte yandan ABD Merkez Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Amiral Brad Cooper, Washington'ın ortak güvenlik tehditlerine karşı koymak için Suriye ordusuyla ‘giderek daha fazla’ iş birliği yaptığını açıkladı. Amiral Cooper’a göre ABD ordusu Suriye ordusuna ekim ayından bu yana, DAEŞ'e karşı 20'den fazla operasyonda ‘danışmanlık, yardım ve destek’ sağlarken Lübnan Hizbullahı'na gönderilen silah sevkiyatlarını engelledi. Amiral Cooper, bu kazanımların ‘Suriye hükümet güçleriyle yakın iş birliği içinde ancak elde edilebileceğini’ vurguladı.