Fas’ta 2021 seçimlerine katılımın düşük olmasına karşı uyarıda bulunuldu

Reuters
Reuters
TT

Fas’ta 2021 seçimlerine katılımın düşük olmasına karşı uyarıda bulunuldu

Reuters
Reuters

Fas Parlamentosu’nda iki milletvekili ile temsil edilen Birleşik Sosyalist Parti Genel Sekreteri Nebile Munib perşembe akşamı yaptığı açıklamada koronavirüs salgını kaynaklı ekonomik kriz ve özgürlük ile ilgili sorunlara dikkat çekti. Söz konusu sorunlar nedeniyle gelecek yıl yapılması kararlaştırılan parlamento ve belediye seçimlerine seçmen katılımın düşük olması ihtimaline karşı uyarıda bulundu.
Munib, kendisi ve “El-Fahih el-Tatvani Kurumu” tarafından Sale şehrinde düzenlenen toplantıda, salgının sebep olduğu sıkıntılar sebebiyle “Halkın acı çektiğine” dikkat çekti. Devletin “hiçbir şey olmamış gibi” seçim düzenleme hazırlığı yapmasını garipsediğini söyledi.
“Kriz ve geniş çaplı işsizlik gölgesinde seçimleri gerçekleştirmemiz mümkün değil” ifadelerini kullanan Munib, “Seçimlerin düzenlemesinden önce siyasi affa” ihtiyaç olduğuna, af gereğince tutuklu gazetecilerin salınması gerektiğine, ayrıca seçmenlerin sandıklara gitmeye isteksiz olduklarına dair uyarıda bulundu.
Seçmen paydasının oy verenler bazında değil, seçim listelerine kayıtlı olanlar esas alınarak hesaplanmasına ilişkin son zamanlardaki tartışmalar hakkında konuşan Munib, “Seçim paydası, teknik bir konu değil, aksine özgür seçimler ile ilgili bir sorun” ifadelerini kullandı.
Seçimlere kayıt yaptıranların iyi hesaplanmasını öneren Mınib, “Önceki seçimlerde en çok sandalye ele den partilerin sandalyelerini kaybetmelerine yönelik bir taktik kullanıldığını” söyledi. Bu açıklamanın hedefinde İslami kaynağa sahip Adalet ve Kalkınma Partisi’ni ve muhalefet Asalet ve Çağdaşlık Partisi (PAM) vardı.
Munib, “Dünya’da seçim paydasının hesaplanmasında kayıtlı olan seçmenleri baz alan başka bir ülke yok. Çoğu ülke gerçek oy sayılarını baz alıyor” ifadelerini kullandı.
Munib, seçim hazırlıklarının “İçişleri Bakanlığı’nın isteklerine göre” ilerlediğini, “partileri yönetmek uğruna diğer partilerin gücünün azalmasını” istediğini ve “Halkın iradesinin göz önüne alınmadığını” vurguladı. Sürecin “güvenilir” olması için seçim sisteminde kapsamlı bir reform yapılması çağrısında bulunan Munib, 2016 seçimlerinde en çok sandalye kazanmış olan partileri “özgürlükleri kısıtlamaktan”, “zenginleri daha zengin, yoksulları daha yoksul” yapmaktan başka bir icraatte bulunmamakla itham ederek eleştiride bulundu.
Birleşik Sosyalist Parti, başta Halk Demokratik Eylem Örgütü, Demokrasi Hareketi ve Demokrasiye Vefa akımı gibi sol kanattan beş grup ve bağımsız isimlerin bir araya gelmesi ile oluştu. Söz konusu kesimin büyük çoğunluğu radikal sol akımlar olarak biliniyor.



Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

TT

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzi lideri Yusuf Carbu Şarku'l Avsat’a konuştu: Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor

Dürzilerin önde gelen liderlerinden Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, Suveyda'da varılan ateşkes anlaşmasının, kendisi ve Şeyh Hamud el-Hanavi tarafından temsil edilen Dürziler ile Suveyda Vilayeti İç Güvenlik Komutanı Tuğgeneral Ahmed ed-Dalati ve diğer yetkililer tarafından temsil edilen Suriye hükümeti arasında imzalandığını duyurdu.

Suriye hükümeti, son günlerde şehirde devam eden ve çok sayıda ölü ve yaralıya neden olan çatışmalara son vermek için dün Suveyda halkıyla ateşkes anlaşması imzaladı.

Şarku'l Avsat'ın incelediği anlaşma, tüm askeri operasyonların derhal durdurulmasını ve tüm tarafların güvenlik güçlerine ve kontrol noktalarına yönelik her türlü saldırıyı durdurma taahhüdünde bulunmasını öngörüyor.

Anlaşmaya göre, ateşkesin uygulanmasını denetlemek ve uyulmasını sağlamak için Suriye devleti ve Dürzi şeyhlerinden oluşan bir gözetim komitesi kurulması planlanıyor.

hyujı8o9
Dürzi cemaatinin ruhani liderlerinde Şeyh Hikmet el-Hicri, Suveyda'da kendisini destekleyen ‘Askeri Konsey’ üyeleri ile birlikte (Arşiv)

Şeyh Yusuf Carbu, Şarku'l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Suriye'deki Dürzi Cemaati Meclisi’nin üç şeyhi, yani Şeyh Yusuf Carbu, Şeyh Hamud el-Hanavi ve Şeyh Hikmet el-Hicri'yi bünyesinde barındırdığını belirterek, Hikmet el-Hicri'nin ‘farklı bir yönelime sahip olduğu’ için ‘anlaşmanın tarafı olmadığını’ söyledi.

Anlaşmanın tüm taraflarca imzalanmadığını, çünkü Suveyda'daki güvenlik durumunun seyahat ve toplantılara izin vermediğini belirten Şeyh Yusuf Carbu, anlaşmanın ‘yazışmalar yoluyla’ kabul edildiğini belirtti. Anlaşmanın ardından iyimser olsa da, Şeyh Yusuf Carbu “Dış güçler ateşkesin bozulmasını istiyor” ifadesini kullandı.

Şeyh Hikmet el-Hicri, çok geçmeden, ‘kendilerini sahte bir şekilde hükümet olarak adlandıran silahlı çetelerle herhangi bir anlaşma, müzakere veya yetki devri olmadığını’ teyit eden bir açıklama yayınladı. Bu ortak tutumdan sapan, tek taraflı iletişim veya anlaşma yapan herhangi bir kişi veya kuruluşun ‘istisnasız ve müsamahasız bir şekilde yasal ve toplumsal hesap verebilirliğe tabi tutulacağı’ uyarısında bulundu.