Osmanlı’nın ilk idare merkezi ‘Bey Sarayı’ gün yüzüne çıkıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, cihan devleti Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasını hedefleyen projesi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile start aldı. (İHA)
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, cihan devleti Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasını hedefleyen projesi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile start aldı. (İHA)
TT

Osmanlı’nın ilk idare merkezi ‘Bey Sarayı’ gün yüzüne çıkıyor

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, cihan devleti Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasını hedefleyen projesi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile start aldı. (İHA)
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, cihan devleti Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasını hedefleyen projesi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile start aldı. (İHA)

Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, cihan devleti Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasını hedefleyen projesi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile start aldı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin, Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi, Tophane, Osman Gazi ve Orhan Gazi Türbeleri ve Hisar Bölgesi’ni de içine ‘Tarih Adası’ projesinin en önemli halkası olan Bey Sarayı’nın gün yüzüne çıkarılması için ilk somut adım atıldı. Bursalıların yıllardır en büyük hayallerinden biri olan ve bugün kadar kente kazandırılması için çeşitli girişimlerde bulunulan Osmanlı’nın ilk idare merkezi ve ilk sarayı olan Bey Sarayı’nın ayağı kaldırılması için çalışmalar başladı. Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Bey Sarayı’nın ayağa kaldırılması için Prof.Dr. Yusuf Oğuzoğlu başkanlığında Bilim Kurulu oluşturuldu. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş ve Bilim Kurulu üyelerinin katılımıyla Tophane Meydanı’nda düzenlenen lansman toplantısıyla tarihi proje kamuoyuna duyuruldu.

Payitahtın gizli hazinesi
Tophane ve Hisar Bölgesi’nin Bursa’nın kalbi olduğunu dile getiren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Osmanlı tarihinin iki önemli ismi, Orhan Gazi ile Osman Gazi’nin türbelerini şükür ki bugünlere kadar koruduk. Ancak şu an bulunduğumuz bu bölgede toprak altında kalan daha nice hazine var. Bu bölge; her dönem, her millet, her kültür, her inanış için çok kıymetli olmuş. Buradaki her bir taş, her bir yapı sonraki dönemin temelini oluşturmuş. Ama sonra bunlar yapbozun parçaları gibi sağa sola savrulmuş. Bizim amacımız yüzyıllar sonra sağa sola savrulan bu kayıp parçaları bulup birleştirmek. Bugün burada toplanmamızın asıl sebebi de bu saklı hazine içinde bizim için çok özel bir yere sahip olan ‘Payitaht Mührü; Bursa Bey Sarayı’. Bugün göremediğimiz bu saray, Osmanlı Devleti’nin devlet olarak yönetildiği ilk saraydı. Kuruluş döneminin sultanları kendi devirlerinin âlimleri ile bu mekânda meşveret meclisleri kurmuşlardı. Divan-ı hümayun burada toplanır ve tüm kritik kararlar burada alınırdı” dedi.

Uzun soluklu proje
Bursa Bey Sarayı’nın, bir ikamet ve yönetim yeri olmaktan başka aynı zamanda bir kültür merkezi olduğunu ifade eden Başkan Aktaş, “Mevlüt yazarı Süleyman Çelebi, Molla Fenari, Hacı Bektaş-i Veli, Emir Sultan gibi âlimler Bey Sarayı’na teşrif ederek kültür hayatını zenginleştirmişlerdi. Ortada bilinen ancak unutulan koca bir tarih var ve biz buna sahip çıkmak istiyoruz. Tüm bu sebeplerle de Bursa Büyükşehir Belediyesi olarak payitaht Bursa’da Osmanlı Devleti’nin idare merkezi olan Bey Sarayı’nın ve çevresindeki tarihi dokunun ortaya çıkarılmasına ve restorasyonuna yönelik bir projeyi başlatma kararı aldık. Bursa’nın bu önemli yapısını gün ışığına çıkarmak amacıyla da konuyla ilgili yapılan ve yapılacak olan tüm akademik çalışmalara da destek sağlamak isteğindeyiz. Bu önemli projeye başlarken;
Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu danışmanlığında Bizans, erken Osmanlı ve Bey Sarayı’nın da yer aldığı Bursa Hisar Bölgesi üzerine araştırmaları bulunan bilim insanlarından oluşan bir bilim kurulu kurduk. Bugün Burada bu uzun soluklu ve zorlu projenin ilk adımını gerçekleştirmek üzere toplandık” diye konuştu.

Proje belgeselle başlıyor
Bursa tarihinde önemli bir halkayı gün yüzüne çıkaracak projenin Bilim Kurulu, Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu, Prof. Dr. İlber Ortaylı, Prof. Dr. Özer Ergenç, Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Heat Lowry, Prof. Dr. Cemal Kafadar, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar, Dr. Çağhan Keskin ve Hayri Fehmi Yılmaz gibi alanında uzman isimlerden oluşuyor. Projenin ilk ayağını konuyla ilgili bir belgesel çekeminin oluşturduğunu dile getiren Başkan Aktaş, “Çalışmalarımıza; gerçeğin yeniden inşasında bize yol gösterici olacağını düşündüğümüz “Bey Sarayı; Payitahtın Gizli Hazinesi” belgeseli ile başlıyoruz. Değerli hocalarımızla yapacağımız istişareler ve konuyla ilgili yapılacak akademik çalışmalar böylesi bir konu için önem arz ediyor. Ayrıca projenin ikinci ayağını da şimdiden müjdelemek isterim. Bilim kurulumuzu oluşturan ismini saydığımız hocalarımızla Bursa’nın fethinin 695’inci yılı olan önümüzdeki yıl bir sempozyumda buluşmak ve bu buluşma neticesinde sempozyumumuzun da kitabını çıkarmak isteğindeyiz. Bursa tarihine ışık tutacak bu proje için büyük heyecan duyuyoruz” dedi.

Tarih gün ışığına çıkacak
Bilim Kurulu Başkanı Prof.Dr. Yusuf Oğuzoğlu ise Bursa tarihini gün ışığına çıkacak projenin akademisyenler olarak kendilerini de çok heyecanlandırdığını söyledi. Tarihi vesikalar, vakfiyeler, seyahatnameler ve gravürlerden bölgedeki eski dokuyu tespit etme imkanına sahip olduklarını dile getiren Oğuzoğlu, “Bu çalışma ile konu ilmi şekilde ortaya çıkacak. Bey Sarayı, sadece sultanın ikamet makamı değildi. Burası idari bir merkezdi, ilmi çalışmaların yapıldığı bir kültür merkeziydi. Bey Sarayı’nı, kuruluş dönemi ve İstanbul’un fethine kadar geçer sürede payitahtın merkezi olarak düşünmeliyiz” dedi.
Prof. Dr. Feridun Emecen, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, İl Kültür Turizm Müdürü Dr. Kamil Özer, Prof. Dr. Mustafa Şahin, Doç. Dr. İsmail Yaşayanlar ve Dr. Çağhan Keskin de Osmanlı’nın ilk Sarayı ortaya çıkaracak projede yer almanın heyecan verici olduğunu belirterek, projenin aynı başladığı heyecanla tamamlanmasını diledi.



The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
TT

The Walking Dead'in yıldızı yeni aksiyonda: "O da John Wick gibi"

56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)
56 yaşındaki Norman Reedus, çeşitli video kliplerde rol aldıktan sonra Hollywood'daki büyük çıkışını 1999 yapımı Şehrin Azizleri'yle (The Boondock Saints) yapmıştı (Starz Entertainment / Lionsgate Films)

The Walking Dead serisinin yıldızı Norman Reedus, yıllardır düşmanlarla mücadeleye alışık bir oyuncu. Ancak yeni John Wick filmi Ballerina'da (From the World of John Wick: Ballerina) bu kez karşısında zombiler değil, suikastçılar ve tarikatlar var.

Reedus filmde, Ana de Armas'ın canlandırdığı Eve karakterinin, babasının ölümünden sorumlu grubu ararken karşılaştığı gizemli Daniel'ı oynuyor. 

Daniel da tehlikeli bir görev üstlenmiş durumda: Küçük kızını her ne pahasına olursa olsun korumak. Film ilerledikçe Daniel'ın geçmişi, hikayedeki yeri ve kaçmaya çalıştığı karanlık hayat biraz daha netleşiyor.

GamesRadar'a konuşan Reedus, canlandırdığı karakteri şöyle anlatıyor:

Daniel büyük ihtimalle hayatı boyunca suçluluk, cinayet ve sırlarla büyümüş biri. Artık öyle bir noktaya geliyor ki, küçük kızı bu dünyaya adım atmak üzereyken, onu bu hayattan kurtarmak için tüm dünyayla savaşmaya hazır. Ana'nın oynadığı karakterle de benzer bir yanı var. O da herkesle savaşıyor, tıpkı John Wick'te Keanu Reeves'in yaptığı gibi. Eve için intikam ne kadar önemliyse, Daniel için de kızını korumak o kadar önemli. İşte bu noktada ikisinin yolları kesişiyor.

Her ne kadar Ballerina, Daniel'in geçmişine dair bazı ipuçları verse de film sonunda hâlâ cevaplanmamış pek çok soru kalıyor. Peki Reedus, karakterinin seriye geri dönmesi ihtimali hakkında ne düşünüyor?

"Böyle bir şey olmasını gerçekten çok isterim" diyen Reedus ekliyor: 

Onu bu noktaya neyin getirdiğini, nasıl bu hale geldiğini izlemeyi çok isterim. Zaten bir oyuncu için John Wick evreninde olmak başlı başına bir hayal. Bu iş fazla havalı. O yüzden umarım olur. Ben kesinlikle isterim.

Reedus, The Walking Dead ve Ballerina'daki dövüş sahnelerinin birbirinden "tamamen farklı" olduğunu söylüyor. "The Walking Dead'deki dövüş stili çok özensiz" diyen aktör ekliyor: 

Yoğun koreografi içeren, uzun, detaylı dövüş sahneleriyle dolu. Yani etrafınızda aynı anda birden fazla şey yapan çok sayıda aktörle dublör. Onlar sizin zamanlamanıza güveniyor, siz de onlarınkine. Ve etrafınızda duvarlar patlıyor. Çok fazla matematik var. Alışık olduğumdan çok daha farklı bir matematik.

Ballerina, 6 Haziran'da sinemalarda olacak.

Independent Türkçe, GamesRadar, Bleeding Cool