Yemenli insan hakları aktivistleri, İran destekli darbeci Husileri, gözaltı merkezlerinde işkence altında ölen onlarca sivili toplu mezarlara gömmekle suçladılar. Darbeci grup ise söz konusu sivillerin kimliklerinin bilinmediğini ve bazı vilayetlerde kontrolleri altındaki hastanelerdeki morglarda bulunduklarını iddia ettiler.
Grup, birkaç gün önce Hudeyde, Sana ve Zamar vilayetlerinde 700’den fazla cesedi gömmek için açtıklaı mezarlardan birine, Sana’nın 100 km güneyindeki Zamar vilayetindeki bir toplu mezara 35 ceset gömdüklerini duyurdu.
Gözlemciler, grubun savaş cephelerinde öldürülen unsurların sayısını kontrol altına almak için morgları boşaltmaya çalıştığını belirtirken aktivistler ise Husileri işkence altında ölen onlarca kişiyi gömerek suçlarını örtbas etmeye çalışmakla suçladılar.
Yemen’de yayın yapan SABA haber ajansı, şu an hastane morglarında saklanan 715 cesedi gömmek için yürütülen kapsamlı bir plana dikkat çekti. Sana’da grubun kontrolü altındaki başsavcılığın birkaç yıldır Zamar’daki Genel Hastane Müdürlüğü’nün morgunda saklanan kimliği belirsiz cesetleri gömme çalışmalarının dördüncüsünü başlattığını aktardı.
Husilere yakın medya organlarına göre yetkililer, kimliği belirsiz cesetleri gömme çalışmalarının dördüncüsünün ilerleyen günlerde diğer illeri de kapsayacak şekilde genişleyeceğini kaydetti.
Milisler, bu yılın başından bu yana başkent Sana, Hudeyde ve Zamar vilayetlerinde 715 cesedin 232’sini 3 aşamada gömdüler. Söz konusu cesetlerin kimliklerinin tespit edilemediğini iddia ettiler.
Husiler 9 Mart’ta, Kovid-19 salgınının başlamasıyla birlikte kimliği belirsiz cesetlerin gömme faaliyetlerinin ilk aşamasını başlattı. Söz konusu dönemde Hudeyde vilayetinde yaklaşık 67 kimliği belirsiz ceset gömüldü. Geçen mayıs ayında yürütülen ikinci aşama kapsamında, resmi bir açıklama yapılmaksızın Husilerin kontrolleri altındaki bazı bölgelerde 90 ceset gömüldü. Grup, temmuz ayı sonlarında başkent Sana’daki es-Sevra Hastanesi’nin morgunda tutulduğunu bildirdiği 40 cesedin gömülmesi için üçüncü aşamayı başlattı.
Yemen İnsan Hakları Bakanlığı Müsteşarı ve Esir ve Kaçıranlar Komitesi’ndeki hükümet ekibinin üyesi olan Macid Fadail, konuyla ilgili yaptığı açıklamada “Bu cesetler, işkence altında öldürülen ve kimliklerinin belirlenmesini zorlaştırmak için zarar verilen sivillere ait” dedi.
Fadail, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Uluslararası Kızılhaç’a ‘ölüm sebeplerini tespit etme, inceleme ve daha sonra iade edilmek üzere her cesedin dosyasını koruma’ çağrısı yaptı.
İsminin verilmesini istemeyen bir avukat da Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, “Grup, her zamanki gibi savaş cephelerinde öldürülenlere yer açmak için bu cesetleri toplu mezarlara ve hendeklere atıyor” dedi. Kimliği belirsiz cesetlerden bu yolla kurtulma çalışmalarının insanlığa ve uluslararası hukuka aykırı olduğuna dikkat çekti.
Grup tarafından ‘kimliği belirsiz’ cesetlerin gömülmesine devam edilmesi sosyal medya organlarında ve insan hakları örgütlerinde birçok sorunun gündeme gelmesine neden oldu. Aktivist Hüda es-Sarari “Darbeci grubun kontrolündeki bölgelerde onlarca kimliği belirsiz cesedin gömülmesi mağdurların haklarına tecavüzdür” dedi.
Haklar ve Özgürlükler için Savunma kuruluşu başkanı olan Sarari, cesetlerin adli tıp uzmanları tarafından incelemeden gömülmesinin doğru bir eylem olmadığını kaydetti.
Hüda es-Sarari, söz konusu cesetlerin işkence altında öldürülen kaçırılmış sivillere ait olduğunu belirttiği açıklamasında “Bu cesetlerin gömülmesine Kızılhaç’ın da katılması, faillerin cezadan uzaklaşmasına yardımcı oluyor” ifadelerini kullandı.
Aynı şekilde önde gelen Yemenli bir örgüt de Husi hapishanelerinde kaçırılan onlarca sivilin akıbetiyle ilgili endişelerini dile getirdi.
Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi’nde danışmanlık görevi yürüten İnsan Hakları Bilgi ve Rehabilitasyon Merkezi’nden yapılan bir açıklamada da Yemen’deki farklı hapishanelerde ve gözaltı merkezlerinde, ‘kimliği belirsiz olduğu iddia edilen cesetlerin gömülmeye devam etmesi sonrasında’ onlarca kaçırılan sivilin hayatına yönelik endişelerin arttığı kaydedildi.
Merkez’in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“Husilerin defin sürecinde Uluslararası Kızılhaç temsilcilerinin bulunduğu iddialarına rağmen bu, yüzlerce kayıp sivile yönelik insanlık dışı uygulamaların devam etmesinin yanı sıra hapishanelerde işkence ve cinayetle ilgili korkunç gerçeklerin de gizlendiğine dair şüpheleri ortadan kaldırmaz. Gömülen cesetlerin kimliklerinin ve işkenceye maruz kalıp kalmadıklarının tespit edilmesi süreci, tarafsız kesimler veya uluslararası kuruluşların temsilcileri tarafından gerçekleştirilmedi.”
Açıklamada ayrıca bu tehlikeli mesele hakkında uluslararası bir soruşturma yürütülmesi çağrısı yapılırken tüm tutukluların serbest bırakılması ve ‘mahkumların hangi standart ve kurallara ne ölçüde maruz kaldığının kontrol edilmesi için cezaevlerinin uluslararası kuruluşların ziyaretlerine açık olması istendi.
Husilerin gerçekleştirdiği darbe ile birlikte grubun kontrolündeki şehirlerde bulunan devlet hastanelerindeki morglarda, ceset sayısında önemli bir artışa tanık olundu. Cesetlerin sayısı ise tam olarak bilinmiyor.
Husiler, işkence altında ölen sivillerin cesetlerini toplu mezarlara gömüyor
https://turkish.aawsat.com/home/article/2584016/husiler-i%C5%9Fkence-alt%C4%B1nda-%C3%B6len-sivillerin-cesetlerini-toplu-mezarlara-g%C3%B6m%C3%BCyor
Husiler, işkence altında ölen sivillerin cesetlerini toplu mezarlara gömüyor
Husiler, işkence altında ölen sivillerin cesetlerini toplu mezarlara gömüyor
لم تشترك بعد
انشئ حساباً خاصاً بك لتحصل على أخبار مخصصة لك ولتتمتع بخاصية حفظ المقالات وتتلقى نشراتنا البريدية المتنوعة