Hafter, Cenevre Anlaşması konusunda sessizliğini korurken UMH paralı askerlerin ülkeden çıkarılması çağrısında bulundu

BAE, ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılarken Cezayir, anlaşmayı diyalogun başarıya ulaşmasına yönelik bir umut ışığı olarak gördü

Cenevre’de ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanan görüşmelere katılan iki heyetin grup fotoğrafı  (EPA)
Cenevre’de ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanan görüşmelere katılan iki heyetin grup fotoğrafı  (EPA)
TT

Hafter, Cenevre Anlaşması konusunda sessizliğini korurken UMH paralı askerlerin ülkeden çıkarılması çağrısında bulundu

Cenevre’de ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanan görüşmelere katılan iki heyetin grup fotoğrafı  (EPA)
Cenevre’de ateşkes anlaşmasıyla sonuçlanan görüşmelere katılan iki heyetin grup fotoğrafı  (EPA)

Libya Ulusal Ordusu (LUO) lideri Mareşal Halife Hafter, Birleşmiş Milletler Libya Destek Misyonu (UNSMIL) himayesinde Cenevre'de yapılan 5+5 Ortak Askeri Komite toplantılarının Libya'da ‘kalıcı’ ateşkes anlaşmasına varılmasıyla sonuçlanması karşısında sessizliğini korurken Fayiz es-Serrac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı güçler, yurt içinden ve yurtdışından yapılan müdahaleler devam ederken kalıcı bir ateşkes anlaşmasının uygulanabilirliğini sorguladılar.
Öte yandan kimliğinin açıklanmasını istemeyen Libyalı kaynaklar, anlaşmayı imzalayan tarafların anlaşmayı sahada uygulamaya koymak için hazırlıklara başladıklarını söylediler. Kaynaklar, anlaşmanın sahada uygulanması sürecinin muhtemelen anlaşmanın uygulanması için görevlendirilecek alt komitelerin oluşturulmasından sonra başlayacağına dikkati çektiler.
Bu arada UMH’den anlaşmaya ilişkin çelişkili açıklamalar yapıldı. Libya'nın BM Cenevre Ofisi Nezdindeki Daimi Temsilcisi Büyükelçi Tamim Baiou, UMH ve LUO heyetlerini bir akşam yemeğinde bir araya toplarken UMH'ye bağlı güçler tarafından yürütülen Burkan al-Gadab (Öfke Volkanı) Operasyonu çerçevesinde hareket eden birliklerin sözcüsü Muhammed Kanunu, ‘Libya’nın Kurtuluşu’nun dokuzuncu yıldönümü vesilesiyle yaptığı açıklamada, ‘cellat ile kurbanın eşit olduğu herhangi bir barış yolunun başarısını, başkente (Trablus) ve Libya’nın batısındaki diğer şehirlere yönelik saldırıda yer alanların ve onlara emir verenlerin hesap verdirilebilirliklerini sorguladı.
Kanunu açıklamasında ayrıca, “Hafter’e bağlı güçlerin Wagner'e (Rus güvenlik şirketi) mensup 5 binden fazla paralı askerin yanı sıra Suriye, Sudan ve Çad'dan getirdikleri paralı askerleri Libya’dan çıkaracaklarına ihtimal vermiyoruz. Wagner’e mensup paralı askerler, kamplar, surlar inşa etmeye ve hendekler kazmaya devam ederken onlardan bunu talep edebileceklerine inanmıyoruz” ifadelerini kullandı. UNSMIL’i, Sirte ve Cufra’ya Suriye’den getirilen paralı askerlerin ve Rus özel güvenlik şirketi Wagner’in binlerce üyesinin kimliklerinin belirlenmesi için gözlemciler göndermeye çağıran Kanunu, ‘Sirte ve Cufra’nın yabancı paralı askerlerin toplanma noktası haline geldiğini ve buraların ülkenin güvenliği ve toplumsal barış için en tehlikeli yerlere dönüştüklerini’ vurguladı.
Öte yandan Libya Devlet Yüksek Konseyi’nden dün akşam yapılan açıklamada, LUO’ya işaret edilerek ‘isyancı güçler’ olarak tanımlanan tarafların, anlaşmayı tek taraflı olarak ihlal etmelerine ve anlaşmada yer alan taahhütlere uymamalarına karşı uyarıda bulundu. Buna karşın LUO, onbinlerce üyesi olmasına rağmen aralarında paralı askerlerin olduğu iddialarını yalanlıyor. LUO Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, daha önce yaptığı açıklamalarda bu iddiaları birkaç kez yalanlamıştı.
Diğer yandan Cenevre görüşmelerinde UMH heyetinin bir üyesi olan Ortak Kuvvet Birliği Komutanı Tuğgeneral el-Feturi Garibel, ağır silahların ve Wagner’e mensup paralı askerlerin geri çekilme sürecinin birkaç gün içinde başlayacağını belirtti. Cuma akşamı açıklamalarda bulunan Tuğgeneral Garibel, askeri güçlerin Sirte ve Cufra ile askeri varlığın bulunduğu tüm bölgelerden geri çekilme sürecinin başlamasını denetlemek için alt komiteler kurulacağını söyledi. Tuğgeneral Garibel, savaşçıların temas bölgelerinden tahliyesinin bırakacağı boşluğu doldurmak için öncelikle Ortak Kuvvet Birliği’nin polis görevi göreceğini belirtti.
UMH Savunma Bakanlığı ise, ateşkes anlaşmasını imzalayan tarafların bu konudaki samimiyetinin bir kanıtı olarak ‘paralı askerlerin’ tüm petrol tesislerinden ve askeri mevzilerden derhal geri çekilmesi çağrısında bulundu. Bakanlık Birleşmiş Milletler’in (BM) daha birçok kez olduğu gibi anlaşmadaki taahhütlerin ihlal edilmemesi için pratik garantiler verilmesi talebinde bulunmasının ardından, petrol sahalarındaki ve Cufra Askeri Üssü’ndeki bazı paralı askerlerin, ‘kontrolden çıkabileceği ve bunlarla dikkatli ve sıkı bir şekilde ilgilenilmesi gerektiği’ konusunda uyardı.
Buna karşın Mareşal Halife Hafter liderliğindeki LUO, Cenevre’de yapılan ateşkes anlaşması konusunda sessizliğini korudu. LUO Sözcüsü Tümgeneral Ahmed el-Mismari, Hafter'in bu konuda nasıl davranacağına dair herhangi bir açıklamada bulunmazken LUO’nun ‘başkent Trablus'u kurtarmak’ için başlattığı askeri operasyon nedeniyle özür dilemesine ilişkin kendisine atfedilen ifadelerin, ‘gerçeği yansıtmadığını’ söyledi. Ancak LUO'ya bağlı Ahlaki Rehberlik İdaresi Başkanı Tuğgeneral Halid el-Mahcub yaptığı açıklamada, Cenevre'de yapılan toplantılarda kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varıldığına ve anlaşmanın şartlarının, kara, deniz ve hava olmak üzere tüm Libya sahasını kapsadığına işaret etti.
Bu arada Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) resmi ajansı WAM'ın haberine göre BAE, tüm Libya topraklarında kalıcı ateşkes ilan edilmesini ve askeri operasyonların durdurulmasını memnuniyetle karşıladı. BAE Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanlığı’ndan dün yapılan açıklamada, Libya’daki çatışmanın BM gözetiminde sona ermesinin tek yolunun siyasi bir çözüm olduğu bir kez daha vurgulandı.
Açıklamada, BAE’nin bu anlaşmayı, Libya’da siyasi bir çözüme ulaşma ve kardeş Libya halkının Berlin Konferansı ve Kahire Bildirgesi'nin sonuçları doğrultusunda istikrar, barış ve refah özlemlerini karşılayan bir gelecek inşa edilmesi yolunda önemli bir adım olarak gördüğü belirtildi.
Diğer yandan Cezayir, Libya için varılan ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılayarak, bunun ülkede diyalogun başarısı için ‘gerçek bir umut ışığı’ olması umudu dile getirildi. Cezayir Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ateşkes anlaşmasının ‘Libya ve halkının üstün çıkarlarını dikkate alan barışçıl bir siyasi çözüme varmak amacıyla kapsamlı bir ulusal diyalog sürecinin başarıya ulaşması için gerçek bir umut ışığı olduğu’ belirtildi.
Bakanlık açıklamasında, komşu ülkelerdeki istikrarsızlığın yarattığı risklerden korkan ve bölgesel diplomatik arenada etkisini pekiştirmeye çalışan Cezayir’in, tüm Libyalı tarafları anlaşmaya uymaya ve samimi bir şekilde uygulamaya çağırdığı kaydedildi.
Öte yandan UNSMIL, Libya Ulusal Petrol Kurumu’nun (NOC) dün, (doğudaki) Sidra ve Ras Lanuf petrol limanlarında yaklaşık on aydır devam eden mücbir sebep halinin kaldırıldığını duyurmasından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Bu gelişme, ABD’nin Trablus Büyükelçiliği’nden cuma akşamı yapılan açıklamada, ABD'nin tüm Libya topraklarında ilan edilen kalıcı ateşkesi, memnuniyetle karşıladığını duyurmasının ardından yaşandı.



Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati: İsrail 5 bin kamyonun geçişini engelliyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafında düzenledikleri basın toplantısından (AFP)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafında düzenledikleri basın toplantısından (AFP)
TT

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati: İsrail 5 bin kamyonun geçişini engelliyor

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafında düzenledikleri basın toplantısından (AFP)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın Refah Sınır Kapısı'nın Mısır tarafında düzenledikleri basın toplantısından (AFP)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Refah Sınır Kapısı önünde yaptığı açıklamada, “İsrail'in yardımların girişine engel olan kısıtlamaları kaldırması koşuluyla Gazze Şeridi'ne yardım yağdırmaya hazırız” dedi.

Abdulati, Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa ile düzenlediği ortak basın toplantısında, İsrail makamlarının Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında bulunan 5 binden fazla kamyonun girişini engellediğini söyledi.

Filistin Başbakanı bugün, Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafına gelerek, Mısır'ın Gazze Şeridi'ne insani yardım malzemeleri ulaştırma çabalarını inceledi.

xdcvfg
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, el-Ariş Havaalanı’nda (AFP)

Abdulati, Mısır'ın ‘Filistin halkının direnişini ve kararlılığını desteklediğini ve Gazze Şeridi'nde ateşkes müzakereleri için çabalarını sürdürdüğünü’ söyledi. Abdulati, “Filistinlilerin topraklarından sürülmesine yönelik her türlü girişimi kesin bir şekilde reddediyoruz” ifadesini kullandı.

Filistin meselesinin kritik bir aşamadan geçtiğini belirten Abdulati, Mısır'ın İsrail'in ‘Büyük İsrail’ ile ilgili açıklamalarını reddettiğini, ayrıca ‘herhangi bir isim altında Gazze Şeridi'nde kalma veya Batı Şeria'yı ilhak etme niyetine’ de karşı çıktığını bildirdi.

sdfrgty
Mısır tarafındaki Refah Sınır Kapısı’nda Gazze Şeridi'ne yardım malzemesi taşıyan bir kamyonun yanında bekleyen şoförler (AFP)

Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa ise İsrail'in saldırılarının devam etmesinin hiçbir yerel veya uluslararası tarafa Gazze Şeridi'ne üstünlük kurma hakkı vermeyeceğini söyledi. Gazze Şeridi'nin Filistin devletinin ayrılmaz bir parçası olduğunu, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Filistin halkının tek ve meşru temsilcisi olduğunu ve hükümetin Gazze Şeridi'ndeki işleri yönetmeye yetkili tek yürütme organı olduğunu yineledi.

Mustafa, Filistin hükümetinin, tüm zorluklara rağmen, tüm kardeşler ve dostlarla iş birliği içinde, özel sektör, sivil toplum ve istekli uluslararası kuruluşlarla ortaklık içinde, Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı sorumluluklarını üstlenmeye hazır ve muktedir olduğunu vurguladı.

uı8o
Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa, Refah Sınır Kapısı’nın Mısır tarafında düzenlenen basın toplantısında konuşuyor. (AFP)

Mustafa, “Yakında Gazze Şeridi'nin işlerini yönetmek üzere bir komite kurulacağını duyuracağız. Bu komite geçici bir komite olup, Filistin hükümetine bağlı çalışacak. Söz konusu komitenin amacı, Filistin devleti ve hükümetinin Gazze Şeridi'ndeki kurumlarının anayasaya ve uluslararası kuruluşların kararlarına uygun olarak yeniden faaliyete geçirilmesidir” ifadelerini kullandı.

Mustafa sözlerini şöyle sürdürdü: “Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ndeki Filistin ulusal kurumlarının birliği ve tüm Filistin topraklarında bağımsız bir Filistin devletinin kurulması konusundaki ulusal iradeyi ve Arap ve uluslararası uzlaşıyı engellemeye yönelik her türlü girişimi boşa çıkaracağız.”

csdfgthy
Mısır'ın Kuzey Sina Valisi Halid Mucavir (solda), Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati ve Filistin Başbakanı Muhammad Mustafa'yı, Mısır ile Gazze Şeridi arasındaki Rafah Sınır Kapısı’nı ziyaret etmeden önce el-Ariş Havaalanı’na vardıklarında karşıladı. Karşılama törenine Sosyal Dayanışma Bakanı Maya Morsy de katıldı. (Reuters)

Filistin Başbakanı Mustafa, Filistin Devlet Başkan Mahmud Abbas'ın kardeş ve dost ülkelerin ve uluslararası kuruluşların desteğiyle saldırıları durdurmak, yerinden edilmeyi önlemek, devlet kurumları ve FKÖ çatısı altında vatanın iki parçasını birleştirmek için siyasi ve diplomatik girişimlerde bulunduğunu vurguladı.

Mustafa, “Filistin Yönetimi'nin kurulmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki halkımıza eğitim, sağlık, su, elektrik ve diğer hizmetleri sunma konusundaki taahhüdümüzü ve sorumluluklarımızı, bu bölgedeki on binlerce çalışanımızın katılımıyla sürdüreceğiz. Mısır'daki kardeşlerimizle birlikte, mümkün olan en kısa sürede Kahire'de yeniden inşa konferansı düzenlemek için çalışmaya devam edeceğiz. Arap ve uluslararası düzeyde kabul edilen Gazze'nin iyileştirilmesi ve yeniden inşası planına dayanarak, kardeşlerimiz ve dostlarımızla iş birliği içinde Gazze Şeridi'ni yeniden inşa edeceğiz” dedi.

xsdefrt
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Rafah Sınır Kapısı önünde düzenlenen basın toplantısında Filistin Başbakanı Muhammed Mustafa'nın yanında konuşuyor. (AFP)

Mustafa, “Refah Sınır Kapısı, İsrail'in halkımızı abluka altına alması için bir araç değil, yaşamın kapısı olmalıdır. İsrail'in geçidi kapatmaya devam etmesi ve binlerce yardım kamyonunun Gazze Şeridi'ne girmesini engellemesi, İsrail'in Filistin halkını aç bırakarak onları göç ettirmek ve bağımsız bir devlet kurmalarını engellemek istediğinin en büyük kanıtıdır” şeklinde konuştu.

Mısır'ın ilkeli ve kararlı tutumunu takdir eden Mustafa, sözlerine şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Abdulfettah Sisi'nin temsil ettiği Mısır'ın, kendisine yönelik muazzam baskılara rağmen, sürgün planlarına karşı sağlam bir set oluşturduğu kararlı tutumunu takdir ediyorum. Ayrıca, Filistinlilerin haklarının yanında tarihi bir şekilde yer almasını, adil davamıza yönelik sağlam siyasi ve milliyetçi vizyonunu, savaşı sona erdirmek, ablukayı kaldırmak, sürgünü önlemek, yeniden inşa etmek ve Filistin'in ve ulusal kurumlarının FKÖ'nün liderliğinde meşruiyet altında birleşmesini sağlamak için sürdürdüğü çabaları takdir ediyorum.”

Mustafa, İsrail'in yardımları derhal yeniden başlatması ve açlığı sivillere karşı bir silah olarak kullanmayı bırakması için daha etkili uluslararası eylem çağrısında bulundu.