Sudan ile Güney Sudan arasında Abyei sorunun çözümü için siyasi görüşmelere başlıyor

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)
TT

Sudan ile Güney Sudan arasında Abyei sorunun çözümü için siyasi görüşmelere başlıyor

Fotoğraf (AFP_Arşiv)
Fotoğraf (AFP_Arşiv)

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri’nin Barış Gücü Operasyonları’ndan Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Jean-Pierre Lacroix, Sudan ve Güney Sudan arasındaki tartışmalı Abyei bölgesinde ‘olumlu bir gelişme’ yaşandığını bildirerek, Hartum ve Cuba’nın bölgenin nihai statüsü hakkındaki siyasi görüşmelere yeniden başlayacaklarına dikkat çekti.
Lacroix, BM Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) ‘BM Abyei Geçici Güvenlik Gücü’ (UNISFA) hakkında düzenlenen oturum sırasında, Güney Sudanlı üst düzey yetkililerin Abyei ve Sudanlı yetkililerle sınır bölgelerinin nihai durumunu tartışmak amacıyla Hartum’a gittiğini bildirdi.
Abyei’deki barış sürecinin çok az ilerleme kaydettiğini dile getiren Lacroix, buna rağmen Cuba ve Hartum’un  söz konusu bölge için iki ayrı idare başkan atadığını açıkladı.
Abyei’de ilk kez iki idari başkan atanmasını ‘eşi görülmemiş bir siyasi gelişme’ olarak nitelendiren Lacroix, “UNISFA, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının getirdiği engellere rağmen, önceki anlaşmaların uygulanmasını kolaylaştırmak için Sudan ve Güney Sudan hükümetleriyle birlikte çalışmaya devam etti” dedi.
UNISFA, Sudan hükümeti ile Sudan Halk Kurtuluş Hareketi arasındaki Addis Ababa Anlaşması’nın ardından 2011 yılında kuruldu. Buna göre, Abyei bölgesi askerden arındırıldı ve Etiyopya güçlerinin bölgeyi denetlemesine izin verildi.
Lacroix, Abyei’deki genel güvenlik durumunun biraz değişken kaldığına dikkat çekerek, köylere düzenlenen silahlı saldırıların yanı sıra 4 aşiret şiddeti vakası yaşandığını ve UNISFA misyonu üyelerine yönelik 4 saldırı düzenlendiğini bildirdi.
UNISFA’nın barış sürecini yerel düzeyde desteklemek için Ngok Dinka ve Misseriya yetkilileri ile toplum liderleriyle birlikte çalışmaya devam ettiğini söyleyen Lacroix, BMGK’ya, Genel Sekreter Antonio Guterres’in UNISFA’nın görev süresini 15 Mayıs 2021’e kadar 6 ay daha uzatması yönündeki tavsiyesini destekleme çağrısında bulundu.
BM misyonunda, 16’sı görevlerini Ekim ve önümüzdeki Kasım aylarında tamamlayacak 35 personel olduğunu belirten Lacroix, BMGK’nın 2519 sayılı kararı uyarınca 640 polis görevlendirmesi için yetki verildiğini hatırlattı.
Misyonun üyeleri arasında 11 kişide koronavirüs tespit edildiğini ve bir kişinin öldüğünü söyleyen Lacroix, yetkililere göre salgının başından bu yana 52 vaka ve 5 ölümün kaydedildiği bilgisini vererek, Temmuz ayından bu yana yeni vakaya rastlanmadığını belirtti.
Sudan ve Güney Sudan arasında göç mevsiminde yerel düzeyde meydana gelen olası şiddeti ele almak için bir konferans düzenleyecek teknik komite oluşturulduğunu duyuran Lacroix, komitenin UNISFA, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ve sivil toplum örgütü Concordes’ten oluştuğunu da ifade etti.



Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
TT

Kasım: Hizbullah iktidarından vazgeçmeyecek ve İsrail de silahlarını almayacak

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım
Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, dün akşam yaptığı açıklamada, partinin gücünden vazgeçmeyeceğini ve İsrail'in silahlarını teslim almayacağını belirtti. Kasım, Amerika'nın istediği yeni anlaşmanın, İsrail'in Lübnan'ın güneyinden kısmi çekilme karşılığında silahların teslim edilmesini talep etmekle başladığını ifade etti.

Kasım televizyonda yaptığı konuşmada, “(Hizbullah) Litani Nehri'nin güneyinde ateşkes anlaşmasını tamamen uyguladı ve Lübnan devleti elinden geldiğince orduyu konuşlandırdı” dedi ve “Bütün dünya İsrail'in 3 bin 800 ihlalde bulunduğunu söylüyor ve 8 aydır Siyonist saldırılar devam ediyor” diye vurguladı.

Kasım şöyle devam etti: “Biz, Lübnan devleti, (Hizbullah) ve tüm direnişçiler, anlaşmada üzerimize düşen her şeyi yerine getirdik, İsrail ise hiçbir şeyi yerine getirmedi.”

Ve şöyle sürdürdü: “İsrail'in saldırılarını durdurmayı başaramadık, ancak Lübnan devletinin bu varlıkla imzaladığı anlaşma sayesinde onu bir sınırda durdurmayı başardık. İsrail'in geri çekilmesi ve saldırılarını durdurması zorunlu hale geldi. Bu anlaşma devletin sorumluluğu ve yükümlülüğündedir.”

Ve ekledi: “Bugün Amerika yeni bir anlaşma ortaya koyuyor, yani 8 ay boyunca yaşanan tüm ihlaller yokmuş gibi, İsrail'i önceki tüm saldırılarından aklıyor. Bu saldırının tek gerekçesi (Hizbullah'ın) silahsızlandırılması, çünkü İsrail'i güvence altına almak istiyorlar.”

Kasım, ABD'nin yeni önerisinin “kısmi çekilme karşılığında silahsızlanma talebini” içerdiğini belirtti.

Şarku'l Avsat'ın basında çıkan haberlerden aktardığına göre ABD, İsrail güçlerinin Güney Lübnan'da işgal ettikleri mevzilerden çekilmesi ve geçen yıl İsrail tarafından tahrip edilen bölgelerin yeniden inşası için ayrılan fonların serbest bırakılması karşılığında, Hizbullah'ın silahlarını bırakmasını talep ediyor.

Biz, Hizbullah ve Emel Hareketi olarak, direnişe, çevresine ve tüm mezhepleriyle Lübnan'a yönelik varoluşsal bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu hissediyoruz.

“Lübnan gerçek tehlikelerle karşı karşıya; güneyde İsrail, doğu sınırında (DEAŞ) araçları ve Lübnan'ı kontrol eden Amerikan zulmü” diyen Kasım “İsrail'in tehlikesi ve tehdidi ortadan kaldırıldıktan sonra savunma stratejisini tartışmaya hazırız, ancak bugün gücümüzden vazgeçmeyeceğiz ve savunma için tam hazırız” vurgusunda bulundu.