İleri yaş bel fıtığı korkulu rüya değildir

Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp (İHA)
Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp (İHA)
TT

İleri yaş bel fıtığı korkulu rüya değildir

Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp (İHA)
Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp (İHA)

Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp, ileri yaş bel fıtığı korkulu rüya olmadığını söyledi.
Türkiye'de altmış yıl önce başlanılan bel fıtığı ameliyatlarına bugün dünyadakilere paralel başarı ile uygulanmakta olduğunu ifade eden Doruk Sağlık Grubu Beyin ve Omurilik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Orhan Demiralp, “Bel fıtığının en önemli belirtisi bel ve bacak ağrısıdır. Başlangıçta belde yerleşik olan ağrı daha sonra bacağa yayılır. Genellikle tek taraflıdır. Taraf değiştirebilir veya iki taraflı olabilir. Bazen hastalar yalnızca bacak ağrısı ile gelir. Öksürme, hapşırma, uzun süreli oturma, otomobil kullanma, öne doğru eğilmenin bel fıtığını tetikler. Skolyoz adı verilen belin bir tarafa doğru eğilmesinin de sık rastlanan bir belirtidir. Yaşlılarda bel fıtığı genç ve orta yaşa göre yaşa göre biraz daha farklılık göstermektedir. İleri yaş grubunda omurga yılların yorgunluğu ile anatomik yapısı olarak değişime uğramakta ve fonksiyonlarda buna paralel olarak farklılaşmaktadır. Bu değişimlere bağlı hasta şikâyetleri göz önüne alındığında ameliyat edilebilir ileri yaş hastalarında bel fıtığı ameliyatı kararı dikkatle alındığında, diğer yaş grubu bel fıtığı ameliyatlarından elde edilen iyileşme oranlarıyla aynıdır” şeklinde konuştu.
Cerrah tarafından ne yapılacağının bilinmesinin önemli olduğunu vurgulayan Demiralp, “Tüm ayrıntılar hastalar ile paylaşılmalıdır. Sağlık, varlık, mutluluk, başarı ve huzur, bunların hepsi de aynı kurala bağlı. Doğru şeyleri zamanda yaptığınızda arzu ettiğiniz sonuçları mutlaka elde edersiniz. Bunun için ileri yaşta olmanın önemi yoktur” dedi.



Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)
TT

Obezitenin en büyük suçlusu beslenme mi, hareketsizlik mi?

Obez bir adam (Reuters)
Obez bir adam (Reuters)

Yeni bir araştırma, fiziksel aktivite eksikliğinin obezitenin ana nedeni olduğu yönündeki yaygın kanıyı sorgulayarak, beslenme düzeninin bu konuda daha büyük bir rol oynadığını ortaya koydu.

Şarku’l Avsat’ın İngiliz gazetesi The Independent'tan aktardığına göre, 34 ülkeden 4 binden fazla erkek ve kadının enerji tüketimi ve metabolizma hızlarını inceleyen araştırma, hareketsizliğin obezitenin ana nedeni olmadığını ortaya koydu. Gelişmiş ülkelerin sakinleri, hareketlerinin az olmasına rağmen, çiftçiler, çobanlar, avcılar ve meyve toplayıcılar gibi aktif yaşam tarzına sahip az gelişmiş ülkelerin sakinlerine kıyasla benzer miktarda kalori yakıyorlar.

Araştırmacılar, Ulusal Bilimler Akademisi dergisinde yayınlanan çalışmalarında şöyle yazdılar: “Egzersiz yapmak genel sağlık için gerekli olsa da, sonuçlarımız obeziteyle mücadeleye yönelik halk sağlığı çabalarının öncelikle beslenme düzeninin iyileştirilmesine, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanılması gerektiğini gösteriyor.”

Araştırmacılar, çalışmanın ‘enerji alımındaki artışın, modern obezite krizinin kötüleşmesinde enerji yakım oranından yaklaşık 10 kat daha önemli olduğunu’ gösterdiğini belirtti.

Metabolizma araştırmacısı ve çalışmanın baş yazarı Herman Pontzer, bu sonuçların önemli olduğunu, çünkü sağlık yetkililerinin obezitenin nedenlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olarak hastalar için daha başarılı tedaviler geliştirilmesini sağladığını ifade etti.

Pontzer, bunun spor yapmanın genel sağlığımız için önemli olmadığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, “Spor yapmanın sağlık için gerekli olduğunu biliyoruz. Bu çalışma bunu değiştirmiyor. Ancak çalışma, obeziteyle mücadele için halk sağlığı çabalarının beslenme, özellikle de aşırı işlenmiş gıdalara odaklanması gerektiğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Kuzey Karolina Üniversitesi Gillings Halk Sağlığı Okulu profesörü ve obezite uzmanı Barry Popkin, bu çalışmaya katılmamış olsa da, “Bu sonuçlar, benim de söylediğim gibi, beslenme düzeninin mevcut obezite salgınının ana nedeni olduğunu doğruluyor” dedi.

“Bu, özenle hazırlanmış bir çalışma” diyen Popkin’i diğer uzmanlar da destekledi.