Kaptan Amerika: Süper asker serumu Rogers'ın vücudunu tam olarak nasıl değiştirdi?

Kaptan Amerika'yı canlandıran Chris Evans, kısa süre önce yanlışlıkla paylaştığı çıplak fotoğrafla gündeme gelmişti (Marvel Studios)
Kaptan Amerika'yı canlandıran Chris Evans, kısa süre önce yanlışlıkla paylaştığı çıplak fotoğrafla gündeme gelmişti (Marvel Studios)
TT

Kaptan Amerika: Süper asker serumu Rogers'ın vücudunu tam olarak nasıl değiştirdi?

Kaptan Amerika'yı canlandıran Chris Evans, kısa süre önce yanlışlıkla paylaştığı çıplak fotoğrafla gündeme gelmişti (Marvel Studios)
Kaptan Amerika'yı canlandıran Chris Evans, kısa süre önce yanlışlıkla paylaştığı çıplak fotoğrafla gündeme gelmişti (Marvel Studios)

Marvel, süper asker serumunun Rogers’ın cılız bedenine tam olarak ne yaptığını açıkladı. Rogers, serumu alan tek karakter olmasa da süper asker serumu en iyi onun bedeninde işlemişti. 
Kaptan Amerika’nın güçleri Captain Marvel (Brie Larson), Thor (Chris Hemsworth) ya da Iron Man’le (Robert Downey Jr.) kıyaslandığında çok da heybetli görünmese de serum sayesinde normal bir insandan çok daha güçlü ve hızlı hale gelmişti. 
Ancak serumun Rogers’ı nasıl değiştirdiği Troy Benjamin’in kaleme aldığı yeni "The Wakanda Files: A Technological Exploration of the Avengers and Beyond" isimli kitaba kadar detaylı olarak açıklanmamıştı. 
Screen Rant'in haberine göre bahsi geçen kitapta Rogers’ın başarılı dönüşümünün ardından tutulan Project Rebirth notları bulunuyor. Notlar, Rogers’ın dönüşümünün fiziksel olmanın ötesine geçtiğini belirtiyor. Steve’in normal bir insan metabolizmasından daha hızlı yağ yakmaya başladığı ve Rogers’ın günde ortalama 7650 kalori yaktığı ifade ediliyor. 
Ayrıca serum karakterin birkaç ton ağırlık çalışması yapmasına olanak sağlıyor. Rogers bu sayede yarım saat içinde rahatlıkla 20 km de koşabiliyor. Bununla birlikte serum onu zihinsel olarak da geliştiriyor ve "fotografik hafıza" geliştirmesini sağlıyor. 
Öte yandan serum Rogers'ın kas gücüne ve gelişimine etkisinin yanı sıra bağışıklık sistemini de geliştiriyor ve hücresel düzeyde hızlı bir yenilenmeyi mümkün kılıyor.
Daha önce süper asker serumunun Red Skull ve Steve Rogers üzerinde neden farklı etkiler yarattığı hayranlar arasında tartışma konusu olmuştu. Hayranlar bunun gerekçesi olarak Dr. Erskine’in serumun uygulandığı kişinin içindeki özellikleri kuvvetlendirdiği yönündeki açıklamasına işaret etmişti. 
 
Independent Türkçe, Screen Rant



Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
TT

Golf sahası yakınında yaşamak, Parkinson riskini artırıyor

Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)
Araştırmacılar golf sahasından uzaklaştıkça Parkinson riskinin düştüğünü buldu (Unsplash)

Golf sahasına yakın yaşamakla Parkinson riski arasında bir korelasyon saptandı.

Parkinson hastalığı vücudun bazı bölümlerinde titreme, hareketlerde yavaşlama ve kaslarda sertleşmeyle kendini gösteren nörodejeneratif bir bozukluk. Uzmanlara göre hastalığın gelişiminde hem genetik hem de çevresel faktörler etkili. 

Daha önce yapılan araştırmalarda pestisitlere maruz kalmanın Parkinson riskini artırabileceğine dair sonuçlar elde edilmişti. 

Bilim insanları ABD'deki golf sahalarında yüksek seviyede pestisit kullanılmasından ve bu maddelerin suları kirletme ihtimalinden dolayı sahalara yakın yaşamanın Parkinson riskiyle bağlantısını araştırdı. 

Bulguları hakemli dergi JAMA Network Open'da 8 Mayıs Perşembe günü yayımlanan çalışmada ABD'nin 27 ilçesinde Parkinson tanısı alan 419 ve kontrol grubu görevi gören 5 bin 113 kişinin sağlık verileri incelendi. 

Araştırmacılar uydu görüntüleri ve katılımcıların adres bilgilerinden yararlanarak golf sahasına uzaklıklarını belirledi. 

Ekip ayrıca bölgedeki su hizmetlerinin etrafında golf sahası olup olmadığını da hesaba kattı. 

Bulgular, golf sahasına yaklaşık 1,6 kilometre mesafede yaşayanların, Parkinson'a yakalanma riskinin 10 kilometre veya daha uzakta yaşayanlara kıyasla yüzde 126 daha yüksek olduğunu gösteriyor. 

Golf sahasından 18 mile (yaklaşık 25 kilometre) kadar her 1 millik (yaklaşık 1,6 kilometre) mesafe artışında riskin yüzde 9 azaldığı kaydedildi. 

Araştırmacılar Parkinson'a yakalanma riskinin su kaynaklarının golf sahalarına yakınlığından da etkilendiğini buldu. İçme suyu kaynağı golf sahasına yakın olan kişilerin Parkinson'a yakalanma riski yüzde 92 daha fazla. 

Bulgular golf sahası yakınında yaşamakla Parkinson riskinin artması arasında bir neden-sonuç ilişkisi kurmuyor. Uzmanlar ayrıca Parkinson'a yol açan bütün risk faktörlerinin de hesaba katılmadığını ifade ediyor.

Ancak bilim insanları çalışmada bulunan güçlü bağlantı nedeniyle pestisit kullanımına dikkat çekiyor. Araştırmacılar, golf sahalarındaki pestisit kullanımının yanı sıra bölgedeki yeraltı sularının takip edilmesinin öneminin altını çiziyor.

ABD merkezli Parkinson Vakfı'ndan Dr. Michael Okun, yer almadığı çalışmanın bulguları hakkında şöyle diyor:

Bu golfle ilgili değil; pestisitler, çevre kaynaklı etkiler ve çoğu zaman fark edilmeyen önlenebilir risklerle ilgili. Eğer reaktif tedaviden proaktif önlemeye geçmezsek, bu yük yönetilemez hale gelecek.

Independent Türkçe, MedicalXpress, Newsweek, News Medical, JAMA Network Open