Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı (İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı (İHA)
TT

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı (İHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan Fransız mallarına boykot çağrısı (İHA)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ben buradan milletime sesleniyorum, nasıl ki Fransa’da ‘Türk markalı mal satın almayın’ deniliyorsa, bende buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın” dedi.
Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası Açılış Programı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rabbime; bize adı güzel, kendi güzel Muhammed'in dünyaya vasıl oluşunun bir sene-i devriyesine daha ulaştırdığı için hamdediyorum” ifadeleriyle başladığı konuşmasında tüm dünyada Müslümanlara uygulanan zulümlere dikkat çekerek, özellikle Fransız mallarının satın alınmamasını istedi.

“Fransa'da ve Almanya'da yaşananlar, bütün bunlar dünyanın gözü önünde oluyor”
Mevlid-i Nebi Haftasının salgın nedeniyle buruk yaşandığını belirten ve “Şimdiye kadar dünya genelinde 1 milyon 200 bin insanın hayatına mal olan salgın dalgalar halinde yayılmaya devam ediyor” açıklamasında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, diğer ülkelere göre Türkiye'nin bu sağlık krizini daha hafif geçirdiğini belirtti. Temizlik, maske, mesafe kurallarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rehavete kapılmıyor, tedbiri asla elden bırakmıyoruz. Ülkemizi, milletimizi, rızkının peşindeki insanlarımızı sıkıntıya sokmadan, önü arkası iyi hesaplanmış adımlarla süreci yönetiyoruz” şeklinde konuştu.
“Bizleri asıl endişeye sevk eden, yüreklerimizi asıl dağlayan, başta gönül coğrafyamız olmak üzere Müslümanların içinde bulunduğu ahvaldir” açıklamasında bulunan Erdoğan, İslam aleminin sancılı imtihan ve zorluklarla dolu günler yaşadığının altını çizdi. Erdoğan, ”Zulmün, terörün, işkencenin ve daha nice dinimizce ve Peygamberimizce yasaklanmış fiilin her gün, her an işlendiği bir dönemin içindeyiz. Suriye'de rejimin ve teröristlerin saldırıları sebebiyle 1 milyon kardeşimiz hayatını kaybetti. 12 milyon kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yemen'de 6 yıldır süren kirli savaşın tüm bedelini bir lokma ekmeğe muhtaç olarak ölen yüz binlerce masum çocuk ödedi. Libya'nın zengin yeraltı kaynakları darbeciler ve batılı emperyalist güçler tarafından talan edildi. Asırlar boyunca barışla, ilimle, hikmetle anılan İslam beldelerinden bugün ne yazık ki, göğe ezan sesleri değil, anaların feryatları, çocukların çığlıkları, bombalarla enkaza çevrilen camilerin dumanları yükseliyor. Tüm dünyanın gözleri önünde Filistin'de zulüm, Arakan'da şiddet, Türkistan'da baskı, Irak ve Afganistan'da terör can almaya devam ediyor. Sırf Müslüman oldukları için öldürülen, evlerinden, yurtlarından kovulan yüz binlerce Müslüman kardeşlerimiz var. Misyonerler tarafından din değiştirilmeye zorlanan, evlatları kendilerinden koparılan milyonlarca Müslüman var. Etnik ve dini kimliğinden dolayı şiddet gören, baskı gören, ayrımcılığa uğrayan milyonlarca kardeşimiz var. İşte Fransa'da yaşananlar, işte Almanya'da yaşananlar, bütün bunlar dünyanın gözü önünde oluyor. Özellikle Hristiyan dünyasına sesleniyorum, Musevilere sesleniyorum, her şeyden önce insanız, insan olarak bizim dinimizde Hristiyan olmak suç değildir, biz ona da sahip çıkıyoruz, aynı şekilde Musevi'ye de sahip çıkıyoruz. Ama gelin Fransa'da eğer Müslümanlara bir zulüm varsa hep birlikte biz oraya da sahip çıkalım diye buradan dünya liderlerine sesleniyorum” dedi.

“Siz gerçek manada faşistsiniz. Siz gerçek manada Nazi'nin zincir halkalarınız”
Özellikle Avrupa ülkelerinde İslam ve Müslüman düşmanlığının veba gibi toplumlara sirayet ettiğini belirten Erdoğan, “Müslümanlara ait iş yerleri, evler, ibadethaneler, okullar hemen her gün ırkçıların ve faşist grupların saldırısına maruz kalıyor. Ben buradan milletime sesleniyorum, nasıl ki Fransa'da ‘Türk markalı mal satın almayın' deniliyorsa, bende buradan milletime sesleniyorum, sakın Fransız markalara asla iltifat etmeyin, bunları satın almayın. Düşünebiliyor musunuz, Müslüman kadınlar kılık kıyafetlerinden dolayı sokakta ya hakarete ya da fiili tacize uğruyor. Müslüman çocukların olmadık bahanelerle eğitim-öğretim hakları ellerinden alıyor. Gün geçmiyor ki, Müslümanlara ait bir ibadethaneye, mescide, derneğe yapılan saldırı haberini almayalım. Son olarak Almanya ve Avusturalya. Daha önce Avusturalya'da büyük bir felaketi görmüştük. Şimdi ibadethanelere saldırı gördük, aynı şeyi Almanya'da gördük. Buradan Şansölye Merkel'e de sesleniyorum, hani sizde din özgürlüğü vardı, hani sizde dinini yaşayanlara karşı devletinizin güvencesi vardı. Bir sabah namazında nasıl oluyor da 100'ü aşkın polis camiye saldırıyor. Bunların tam tersi siz bugüne kadar Türkiye'den duydunuz mu? Hayır? Niye? Çünkü bizde gerçek din özgürlüğü var, ama bunlarda yok. Gün geçmiyor ki, Müslümanların inanç ve ibadet hürriyetlerini kısıtlayan bir uygulamayla karşılaşmayalım. Gün geçmiyor ki, Peygamber Efendimizi, mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerim'i hedef alan bir edepsizlikle, bir alçaklıkla muhatap olmayalım. İşte Fransa'da yaşananlar. Duvarlarda ne yazık ki, Fransa'nın akli noktada kontrole muhtaç olan liderinin teşviki ile bu saldırılar yapılmaya başlandı. Bugün lafa gelince demokrasiyi kimseye bırakmayan birçok batılı devlette Müslümanlara yönelik hukuksuzluklar adeta sıradan hale gelmiştir. İslam ve Müslüman düşmanlığı kimi Avrupa ülkelerinde bizzat devlet başkanı seviyesinde teşvik edilen, desteklenen bir politika haline gelmiştir. Irkçı terörizm... Buradan sesleniyorum, işte siz gerçek manada faşistsiniz. Siz gerçek manada Nazi'nin zincir halkalarınız. Irkçı terörizm, medya ve siyaset eliyle, çoğu zaman da güvenlik birimlerinin göz yummasıyla toplumda yaygınlaşıyor. İkinci Dünya Savaşı öncesinde Avrupa'daki Musevilere karşı yürütülen linç kampanyasının bir benzerine bugün Müslümanlar maruz kalıyor. Avrupalı Müslümanlar bilinçli, planla, kasıtlı bir şekilde kandan ve şiddetten beslenen yapıların kucağını itiliyor” diye konuştu.



Almanya ve Britanya'dan süper füze işbirliği

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
TT

Almanya ve Britanya'dan süper füze işbirliği

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)
Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı (AP)

Alman medyasının aktardığı üzere, Britanya ve Almanya birbirlerini saldırılardan koruma sözü verirken, iki ülke yeni bir "süper füze" geliştirmeye hazırlanıyor.

Politico'ya göre iki ülke, Rus saldırganlığını caydırmak amacıyla gelecek 10 yıl içinde "süper Taurus" uzun menzilli füze sistemi inşa etmek üzere ortak bir askeri proje başlatıyor.

500 km menzilli 600 civarında Taurus füzesine halihazırda sahip olan Almanya, Ukrayna'nın bunları Rusya'ya karşı kullanmasına izin vermiyor.

Almanya Başbakanı Friedrich Merz perşembe günü Londra'yı ziyaret ettiğinde Birleşik Krallık ve Almanya arasında geniş kapsamlı bir dostluk anlaşması imzalandı.

Alman bir yetkili bu hafta yaptığı açıklamada anlaşmanın, "Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırgan savaşı ışığında son derece önem" taşıyan karşılıklı yardıma ilişkin bir madde içerdiğini söyledi.

Britanya ve Almanya, Typhoon Eurofighter jeti ve Boxer zırhlı aracı gibi ortaklaşa ürettikleri ekipmanlar için diğer ülkelerden gelen siparişleri artırmak üzere "ortak ihracat kampanyaları yürütme" sözü verdi.

Satışların artmasını sağlayabilecek bu hamle, Almanya'nın Suudi Arabistan ve Türkiye'nin Typhoon almasını engellediği önceki 10 yıla göre önemli bir değişimi temsil ediyor.

Alman savunma teknolojisi şirketi Stark da bağları daha fazla derinleştiren bir kararla, yapay zeka destekli insansız sistemler üretmek üzere Britanya'da yeni bir fabrika kurmayı kabul etti. Bu, şirketin Almanya dışındaki ilk üretim tesisi olacak.

Anlaşmada savunmanın yanı sıra iki ülke arasında yeni bir doğrudan demiryolu bağlantısı geliştirme ve düzensiz göçle ortak mücadele etme sözleşmesi de yer alıyor.

Almanya yıl sonuna kadar bir yasa değişikliğiyle Britanya'ya yasadışı göçün kolaylaştırılmasını yasaklamayı taahhüt etti.

Böylece kolluk kuvvetleri, göçmen kaçakçılarının Britanya'ya yasadışı geçişlerde kullandığı tehlikeli küçük tekneleri gizlediği depo ve depolama tesislerini araştırmak için gerekli araçlara sahip olacak.

Victoria ve Albert Müzesi'ndeki imza töreninde konuşan Merz, "Bugün Almanya-Britanya ilişkileri için tarihi bir gün" dedi.

Savunma alanında, dış politikada ve aynı zamanda ekonomi ve iç politikada işbirliğimizi derinleştirmek istiyoruz.

Merz'in seyahatinin, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un Britanya'ya yaptığı üç günlük devlet ziyaretinin ardından gerçekleşmesi, kıtaya yönelik tehditler ve müttefikleri ABD'ye ilişkin belirsizliklerin yaşandığı bir dönemde, Avrupa'nın en büyük üç gücü arasında daha fazla işbirliğinin sinyallerini veriyor.

Avrupa, ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesinden bu yana ABD'nin yeni gümrük vergileriyle ve ülkenin, Rusya'nın istilasına karşı Ukrayna da dahil Avrupalı müttefiklerini savunma taahhüdüne ilişkin sorularla karşı karşıya kaldı.

Independent Türkçe