Lübnan Özel Mahkemesi, Ayyaş için yeni tutuklama emri çıkardı

İşçiler Beyrut'ta Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin portresini taşıyan büyük bir pankart hazırladılar (Arşiv-Reuters)
İşçiler Beyrut'ta Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin portresini taşıyan büyük bir pankart hazırladılar (Arşiv-Reuters)
TT

Lübnan Özel Mahkemesi, Ayyaş için yeni tutuklama emri çıkardı

İşçiler Beyrut'ta Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin portresini taşıyan büyük bir pankart hazırladılar (Arşiv-Reuters)
İşçiler Beyrut'ta Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin portresini taşıyan büyük bir pankart hazırladılar (Arşiv-Reuters)

Lübnan Özel Mahkemesi, eski Lübnan Başbakanı Refik Hariri suikastıyla ilgili davalarda aleni soruşturmaların başlatılması için hazırlıklarına başladı. Bu çerçevede eski bakanlar Mervan Hamadeh ve İlyas el-Mur’a suikast girişimi ve Komünist Partisi lideri George Havi suikastıyla ilgili soruşturmalar yürütülüyor. Lübnan yargısı, 27 Ekim’de mahkemenin ifade vermesini talep ettiği tanıkların isimlerinin bir listesini teslim aldı.
Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı bir yargı kaynağına göre bu tanık listesi, ilk değil ve son olmayacak. Kaynak, mahkemenin yeni muhtırasında 6 kişiyi çağırdığını ve Lübnanlı yetkililerden, Lahey’de ifade vermek üzere mahkeme karşısına çıkmaları gerektiğini hususunda bu kişilere bilgi vermesini istediğini belirtti. Mahkeme ayrıca, daha önce usulüne uygun olarak bilgilendirilen diğer tanıkların benzer bir listesini göndermişti. Yargılama aşamasında da yeni bir tanık listesinin çıkarılması bekleniyor. Ancak aynı kaynak, eski bakan İlyas el-Mur’un, suikast girişimine karıştığı kanıtlanmış isimlerin şahsi haklarından feragat ettiğini, ancak bu durumun kamu haklarına ilişkin davanın kovuşturulmasını geçersiz kılmadığını ifade etti.
Lübnan Özel Mahkemesi’nin gelecek aylarda başlayacak olan gıyaben soruşturmanın yeni bir aşamasına tanık olması bekleniyor. Bu çerçevede Şarku’l Avsat’ın uluslararası mahkemedeki özel kaynaklardan aktardığına göre İlyas Norman Farrell, Hamadeh, el-Mur ve Havi dosyalarıyla ilgili iddianameye, Başbakan Refik Harirri ve diğer 22 kişinin suikastı davası kapsamında Uluslararası Mahkeme tarafından geçen 18 Ağustos’ta mahkum edilen Hizbullah mensubu Selim Ayyaş gıyabındaki tutuklama emrini de dahil etti. Ayyaş, ‘bir çeteye mensup olmak ve masum insanların ölmesine neden olan terör suçları işlemek’ ile suçlanıyor. Kaynak, mahkemedeki ön duruşma Hakimi Daniel Fransen’in, ‘kararın içeriğini onayladığını ve duruşmayı başlatmak için İlk Derece Mahkemesi’ne havale ettiğini’ belirtti.
Bu dosyayla ilgili yasal işlemlerin tamamlanması bağlamında Uluslararası mahkeme, Lübnanlı yetkililerden Ayyaş’ı tutuklayıp mahkemeye teslim etmelerini istedi. Lübnanlı bir yargı kaynağı, savcılığın birkaç hafta önce Ayyaş aleyhine gıyaben tutuklama emri aldığını belirtti. Bu emrin, kırmızı bülten yoluyla dağıtıldığını, Uluslararası Polis Komisyonu’na (INTERPOL) üye devletlere dağıtılan uluslararası tutuklama emrine dönüştüğünü ve yakalanmasının ardından infaz edileceğini kaydetti. Savunma ekibinin, Uluslararası Mahkeme’nin elini ‘Ayyaş’ı gıyaben yargılamadan’ çekme girişimleri başarısız olurken, yargı kaynakları da “Selim Ayyaş’ın savunma avukatlarının, iddianamenin içeriği hakkında bilgi aldıktan sonra, konunun mahkemenin yetkisi dışında olması nedeniyle savcılık işlemlerinin durdurulmasını talep ederek İlk Derece Dairesi’ne resmi dilekçe verdiğini’ söyledi. Kaynaklar, “Birinci Daire, savunma ekibinin talebini reddetti. Atıfta bulunulmuş ilgili unsurları reddeden 40 sayfalık gerekçeli bir karar yayınladı” dedi. Kaynaklar, Ayyaş’ın savunma ekibinin, Temyiz Mahkemesi’nde bu karara itiraz ettiğini, ancak İlk Derece Dairesi’nin, kararını onayladığını ve yargı sürecine devam etme kararı aldığını ifade etti. Kaynaklar, “Hariri suikastı davası sırasında İlk Derece Mahkemesi’ne başkanlık eden Hakim David Ray, mahkeme heyeti üyelerinde görülen büyük değişiklik nedeniyle, gelecekteki davalarda İlk Derece Mahkemesi’nin başkanı olmayacak” dedi. Kaynaklar, mahkemenin asli üyesi olarak katılan Lübnanlı Hakim Velid Akum ile birlikte, İtalyan Hakim Nicola Lettieri’nin duruşmaya başkanlık edeceğini kaydetti.
Kaynaklar ayrıca, 120 personelin işten çıkarılmasının yanı sıra hâkimlerin ödeneklerinde önemli bir azalma görülürken, gelecek yıllar için mahkeme bütçesinin yüzde 40 oranında azaltıldığına da dikkati çekti. Kaynaklar, bu çerçevede çalışanların büyük kısmının sadece çalışma günleri için ödenek almaya başladığını ve artık geçmişte olduğu gibi sabit maaşlarının olmadığını kaydetti.



Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
TT

Gazze hastaneleri kapanma tehdidiyle karşı karşıya

Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)
Gazze Şeridi'ndeki İsrail saldırısında hayatını kaybeden yakınlarının cenazeleri başında yas tutan Filistinliler (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, bu sabah İsrail'in Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılar ve ağır topçu bombardımanında aralarında çocukların da bulunduğu 19 kişinin hayatını kaybettiğini bildirdi. Bu arada Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı dün (Cuma) yaptığı açıklamada, yakıt yetersizliği nedeniyle 48 saat içinde tüm hastanelerin çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı uyarısında bulundu. Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre İsrail, bir yıldan uzun bir süredir savaş yürüttüğü Gazze Şeridi'ne yakıt girmesine izin vermiyor.

Sivil Savunma Müdürlüğü Sözcüsü Mahmud Basal AFP'ye yaptığı açıklamada, “İsrail'in gece yarısından sonra sabaha kadar Gazze Şeridi'ne düzenlediği bir dizi şiddetli hava saldırısında 19 vatandaş şehit oldu ve 40'tan fazla kişi de yaralandı” dedi.

Daha önce Filistin televizyonu, Gazze şehrinin doğusundaki ez-Zeytun mahallesinde bir evi hedef alan İsrail bombardımanında altı kişinin öldüğünü ve birkaç kişinin de yaralandığını bildirmişti.

Gazze Şeridi'ndeki Sağlık Bakanlığı, İsrail'in dün şafak vaktinden bu yana Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine düzenlediği saldırılarda 38 kişinin öldüğünü açıkladı.

Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) perşembe günü İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, eski Savunma Bakanı Yoav Gallant ve Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf hakkında, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail yerleşimlerine eşi benzeri görülmemiş bir saldırı başlatmasından bu yana Gazze Şeridi'ndeki çatışmalarda insanlığa karşı suç ve savaş suçu işledikleri şüphesiyle yakalama kararı çıkarmasının ardından uluslararası tepkiler devam ediyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sahra Hastaneleri Genel Müdürü Dr. Mervan el-Hams, “İşgalcilerin yakıt girişini engellemesi nedeniyle Gazze Şeridi'ndeki tüm hastanelerin 48 saat içinde çalışmayı durduracağı ya da hizmetlerini azaltacağı konusunda acil bir uyarıda bulunuyoruz” dedi.

Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in biri Gazze Şehri'nin doğusunda diğeri de şehrin güneyinde bulunan iki evi hedef alan saldırısında ölen on iki kişinin cesedine ulaşıldığını ve onlarca kişinin de yaralandığını duyurdu.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, 7 Ekim 2023'teki saldırıya karışan beş Hamas mensubunu öldürdüğünü bildirdi.

Filistinli tıbbi kaynaklara göre saldırıda onlarca kişi öldü ve yaralandı.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sekizi yoğun bakımda olmak üzere 80 hastanın ve Gazze Şeridi'nin kuzeyinde kısmen faaliyet gösteren iki hastaneden biri olan Kemal Advan Hastanesi'ndeki personelin durumuyla ilgili ‘ciddi endişelerini’ dile getirdi.

WHO Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus'a göre, hastane perşembe günü bir insansız hava aracı (İHA) saldırısının hedefi oldu. Söz konusu saldırı, bir elektrik jeneratörünün ve bir su deposunun tahrip olmasına yol açtı.

Kemal Advan Hastanesi Müdürü Hüsam Ebu Safiye AFP'ye yaptığı açıklamada, kurumunun dün yine İsrail hava saldırılarının hedefi olduğunu, bir doktor ve hastaların yaralandığını söyledi.

İsrail ordusu, Hamas savaşçılarının yeniden toparlanmasını önlemek amacıyla 6 Ekim'de Gazze Şeridi'nin kuzeyinde büyük bir kara operasyonu başlattı.

‘Masum çocuklar’

Bilal isimli Filistinli, kurbanların götürüldüğü el-Ehli Arap Hastanesi'nin salonlarından birinde şunları söyledi: “Tüm ailem öldürüldü. Aileden geriye bir tek ben kaldım. Adaletsizliği durdurun.”

AFP'ye konuşan bir başka adam ise hastane yatağında hareketsiz yatan bir çocuğun yanında otururken, “Orada masum çocuklar vardı (...) Onların suçu neydi?” diye sordu.

Birleşmiş Milletler’in (BM) güvenilir bulduğu Hamas yönetimindeki Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda şimdiye kadar çoğu sivil kadın ve çocuk olmak üzere en az 44 bin 56 kişi hayatını kaybetti.

AFP'nin İsrail'in resmi verilerinden aktardığına göre, Hamas'ın İsrail yerleşimlerine yönelik saldırısında çoğu sivil bin 206 kişi öldü.

Saldırı sırasında 251 kişi esir alınarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. Bunlardan 97'si Gazze Şeridi'nde kaldı ve İsrail ordusu kalan esirlerden 34'ünün öldüğünü tahmin ediyor.

‘Tehlikeli bir emsal’

Savaşın başlamasından bir yıldan fazla bir süre sonra, UCM'nin perşembe günü aldığı karar İsrail'i çileden çıkardı.

Netanyahu perşembe akşamı yaptığı açıklamada, “Hiçbir bariz İsrail karşıtı karar bizi, özellikle de beni, ülkemizi savunmaya devam etmekten alıkoyamaz. Baskılara boyun eğmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Gallant kararı, ‘terörizmi teşvik eden tehlikeli bir emsal’ olarak değerlendirdi.

ABD Başkanı Joe Biden, ‘utanç verici’ olarak nitelendirdiği kararı kınadı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban ise dün yaptığı açıklamada, Netanyahu'yu karara ‘meydan okuyarak’ Macaristan'ı ziyaret etmeye davet edeceğini söyledi.

Netanyahu, Orban'ın tutumunu memnuniyetle karşılayarak, bunun ‘ahlaki netliği’ yansıttığını söyledi.

Macaristan da dahil olmak üzere UCM'ye üye 124 ülke teorik olarak üç yetkiliyi kendi topraklarına girmeleri halinde gözaltına almakla yükümlü.

İngiliz hükümeti dün Netanyahu'nun yakalama kararı kapsamında gözaltına alınabileceğini ima etti.

İrlanda Başbakanı Simon Harris, ülkesini ziyaret etmesi halinde Netanyahu'yu gözaltına alacağını söyledi.

Harris, RTE devlet televizyonunda UCM üyesi olan İrlanda'nın Netanyahu'yu ülkeyi ziyaret etmesi halinde gözaltına alıp almayacağı sorusuna “Evet, kesinlikle” yanıtını verdi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni dün yaptığı açıklamada, G7 dışişleri bakanlarının pazartesi ve salı günleri Roma yakınlarında bir araya geldiklerinde mahkemenin yakalama kararlarını görüşeceklerini duyurdu.

İran kararı, ‘Siyonist varlık için siyasi bir ölüm’ olarak değerlendirirken, Çin mahkemeyi ‘objektif ve adil bir duruş’ sergilemeye çağırdı.

Hamas mahkemenin kararını memnuniyetle karşılayarak, bunu ‘tarihi ve önemli’ bir adım olarak nitelendirdi.