Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı
TT

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni bir araştırmaya göre, insan beyninin bir bölümü doğuştan kelimeleri görselleştirmeye programlı. Bu durum insanın okumayı sökmesine olanak sağlıyor.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre yeni doğan bebeğin beyin taramalarını inceleyen araştırmacılar, beynin ‘görsel kelime biçim bölgesi (VWFA)’ olarak adlandırılan bu bölgenin, beyindeki dil ağıyla bağlantılı olduğunu keşfettiler.
Science Daily internet sitesine göre çalışmanın baş yazarı ve Ohio State Üniversitesi’nde yardımcı psikoloji profesörü olan Zeynep Saygın, ‘beynin konuşmalara hiç maruz kalmadan önce dahi, VWFA sayesinde görsel kelimelere karşı duyarlılık oluşmasına zemin hazırladığını’ söyledi.
VWFA’nın okur-yazar kişilerde sadece okuma için programlanmış olması ise oldukça dikkat çekicidir.
Bazı araştırmacılar VWFA’nın başlangıçta, yüzleri, sahneleri veya diğer nesneleri görmeye karşı duyarlı olan beynin diğer bölümlerinden pek de farklı olmadığını, sadece çocuklar okumayı söktüğü ya da konuşmayı öğrendiği zaman kelime ve harflere karşı seçici hale geldiğini öngörüyorlardı.
Saygın, bunun ‘bir hata’ olduğunu keşfettiklerini belirterek, “VWFA, doğumda anında dahi beynin dil ağına diğer bölümlerinden daha fazla bağlı. Bu keşif, son derecede heyecan verici” ifadelerini kullandı.
 



NASA teleskobu, Samanyolu'nun en uzak "ikizini" buldu

Epey belirgin spiral kollara, merkezinde şişkinliğe ve büyük bir yıldız oluşum diskine sahip Zhúlóng, Samanyolu Galaksisi'ne benziyor (NOIRLab)
Epey belirgin spiral kollara, merkezinde şişkinliğe ve büyük bir yıldız oluşum diskine sahip Zhúlóng, Samanyolu Galaksisi'ne benziyor (NOIRLab)
TT

NASA teleskobu, Samanyolu'nun en uzak "ikizini" buldu

Epey belirgin spiral kollara, merkezinde şişkinliğe ve büyük bir yıldız oluşum diskine sahip Zhúlóng, Samanyolu Galaksisi'ne benziyor (NOIRLab)
Epey belirgin spiral kollara, merkezinde şişkinliğe ve büyük bir yıldız oluşum diskine sahip Zhúlóng, Samanyolu Galaksisi'ne benziyor (NOIRLab)

James Webb Uzay Teleskobu (JWST), bugüne kadarki en uzak ve eski spiral galaksiyi keşfetti.

Samanyolu gibi galaksilerin spiral kollar ve yıldız oluşumuna sahne olan devasa disklerini oluşturmak için birkaç milyar yıla ihtiyaç duyduğu düşünülüyordu. 

Ancak NASA öncülüğünde geliştirilen JWST, bu düşünceye meydan okuyan gözlemler yapıyor.

Teleskobun uzaktaki milyarlarca gökcismini taradığı PANORAMIC araştırmasından elde edilen görüntüleri inceleyen bilim insanları, Samanyolu'nun en uzak "ikizi" dedikleri bir galaksiyle karşılaştı.

Zhúlóng adı verilen galaksi, standart modele göre 13,8 milyar yıl önce gerçekleşen Büyük Patlama'dan sadece 1 milyar yıl sonra görüntülendi.

Hakemli dergi Astronomy & Astrophysics'te dün (16 Nisan) yayımlanan makalenin yazarları, galaksinin belirli özellikleri ve boyutu nedeniyle Samanyolu'nun ikizi olduğunu söylüyor.

Cenevre Üniversitesi'nden çalışmanın başyazarı Mengyuan Xiao, "Bu galaksiye Çin mitolojisinde 'Meşale Ejderhası' anlamına gelen Zhúlóng adını verdik. Mitolojide Zhúlóng, gözlerini açıp kapatarak gece ve gündüzü yaratan, ışığı ve kozmik zamanı simgeleyen güçlü bir kızıl güneş ejderhasıdır" diyerek ekliyor:

Zhúlóng'u öne çıkaran şey, şekil, boyut ve yıldız kütlesi bakımından Samanyolu'na çok benzemesi.

Bilim insanları Zhúlóng'un yıldız oluşum diskinin 60 bin ışık yılı çapa sahip olduğunu ve kütlesinin, Güneş'in 100 milyar katı olduğunu tahmin ediyor. Buna karşılık Samanyolu'nun diski 100 bin ışık yılı çapa ve 1,5 trilyon Güneş kütlesine sahip. 

Aralarında böyle bir boyut ve kütle farkı olmasına karşın Zhúlóng'un bu kadar eski bir zamanda bu seviyeye ulaşması mevcut teorileri sorgulamaya açıyor. Yine JWST'nin 2023'te keşfettiği Ceers-2112 adlı spiral galaksiden 1 milyar yıl daha yaşlı.

JWST, 2021'de fırlatılmasından bu yana evrenin ilk dönemlerinde devasa galaksiler ve kara delikler buluyor. Bu keşifler evrene veya galaksi oluşumuna dair bilinenlerin yanlış olabileceğine işaret ediyor.

Yeni araştırmayı yürüten ekip, Zhúlóng'un 1 milyar yıldan daha kısa sürede Samanyolu'na benzer şekil ve boyuta nasıl ulaştığı sorusunun cevap beklediğini söylüyor.

Makalenin ortak yazarı Pascal Oesch, "Bu keşif, JWST'nin erken evrene bakışımızı temelden nasıl değiştirdiğini gösteriyor" diyor.

Araştırmacılar JWST ve Şili'deki teleskop dizisi ALMA'yla Zhúlóng'un daha derinlemesine incelenmesi çağrısı yapıyor.

Independent Türkçe, Live Science, Space.com, Astronomy & Astrophysics