Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı
TT

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni doğmuş bebeğin beyninin bir bölümü, kelimeleri görselleştirmeye programlı

Yeni bir araştırmaya göre, insan beyninin bir bölümü doğuştan kelimeleri görselleştirmeye programlı. Bu durum insanın okumayı sökmesine olanak sağlıyor.
Alman Haber Ajansı’nın (DPA) haberine göre yeni doğan bebeğin beyin taramalarını inceleyen araştırmacılar, beynin ‘görsel kelime biçim bölgesi (VWFA)’ olarak adlandırılan bu bölgenin, beyindeki dil ağıyla bağlantılı olduğunu keşfettiler.
Science Daily internet sitesine göre çalışmanın baş yazarı ve Ohio State Üniversitesi’nde yardımcı psikoloji profesörü olan Zeynep Saygın, ‘beynin konuşmalara hiç maruz kalmadan önce dahi, VWFA sayesinde görsel kelimelere karşı duyarlılık oluşmasına zemin hazırladığını’ söyledi.
VWFA’nın okur-yazar kişilerde sadece okuma için programlanmış olması ise oldukça dikkat çekicidir.
Bazı araştırmacılar VWFA’nın başlangıçta, yüzleri, sahneleri veya diğer nesneleri görmeye karşı duyarlı olan beynin diğer bölümlerinden pek de farklı olmadığını, sadece çocuklar okumayı söktüğü ya da konuşmayı öğrendiği zaman kelime ve harflere karşı seçici hale geldiğini öngörüyorlardı.
Saygın, bunun ‘bir hata’ olduğunu keşfettiklerini belirterek, “VWFA, doğumda anında dahi beynin dil ağına diğer bölümlerinden daha fazla bağlı. Bu keşif, son derecede heyecan verici” ifadelerini kullandı.
 



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances