‘Kadın yolcuların muayene edilmesi’ Avustralya ile Katar arasında kriz neden oldu

‘Kadın yolcuların muayene edilmesi’ Avustralya ile Katar arasında kriz neden oldu
TT

‘Kadın yolcuların muayene edilmesi’ Avustralya ile Katar arasında kriz neden oldu

‘Kadın yolcuların muayene edilmesi’ Avustralya ile Katar arasında kriz neden oldu

Avustralya, Katar’ın Doha'daki Hamad Uluslararası Havaalanı'nın tuvaletinde terk edilmiş yeni doğmuş bir bebek bulunmasının ardından Katar Havayolları uçağına binen kadınların indirilerek muayeneye zorlanmasına tepki gösterdi. Avustralya, kadınların zorla kapsamlı bir muayeneden geçirildiğini bildirdi. 
Avustralya tarafından yapılan açıklamada, Hamad Uluslararası Havalimanı’nda yeni doğmuş bir bebeğin bulunmasının ardından 10 farklı uçuştaki kadınların kapsamlı muayeneden geçirildiği bildirildi. Avustralya Dışişleri ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı Frances Adamson, dün yaptığı açıklamada, “Olaydan etkilenen diğer ülkeler de görüşleri ve güçlü tutumları açısından Avustralya ile hemfikir. Nitekim bu davranışlar, hiçbir şekilde normal değil. Katarlılar da bunun paniğe neden olduğunun farkında. Böyle bir şeyin yeniden yaşanmasını istemiyoruz” ifadelerine başvurdu. Kanberra’nın uçakta bulunan Avustralyalı kadın bir diplomat aracılığıyla olaydan haberdar olduğunu, kendisinin muayeneye tabi tutulmadığını açıkladı.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, olayla ilgili ilk yaptığı açıklamada gazetecilere “Avustralya'nın Avustralyalı kadın yolcuların da dahil olduğu olaya yönelik güçlü itirazları ve görüşleri geniş çapta destek görüyor” ifadelerinde bulundu.
Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne, Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Bunlar oldukça rahatsız edici ve aşağılayıcı muameleler. Hayatımda böyle bir şey duymadım. Bu noktadaki kaygılarımızı Katarlı yetkililere açıkça ilettik” ifadelerine başvurdu. Konunun Avustralya Federal Polisi’ne sevk edildiğine de dikkat çekti.
2 Ekim'de meydana gelen bu olay sebebiyle oldukça mahcup olan Katar hükümeti, dün yaptığı açıklamada, uçaktan indirilip kapsamlı bir muayeneye zorlanan kadın yolculara yönelik muameleden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Katar Başbakanı Halid bin Halife bin Abdulaziz es-Sani, olayla ilgili soruşturma başlatılması emri verdi. Hükümet iletişim ofisi tarafından yapılan açıklamada,  yeni doğmuş bir bebeğin havaalanındaki çöp kutusunda plastik bir torbaya konmuş, etrafı çöplerle kaplanmış şekilde ölüme terk edildiği bildirildi.
Acil araştırma amacının bu korkunç suçun faillerinin kaçışını önlemek olduğu belirtilen açıklamada, Katar devletinin herhangi bir yolcunun kişisel özgürlüklerine yönelik herhangi zarar veya saldırı sebebiyle özür dilediği bildirildi. Annesinin belirlenemediği bebeğin sağlıklı olduğu, Doha'da tıbbi bakım gördüğü belirtildi. Aynı zamanda “Bebeğin bulunması, yolcular arasındaki ebeveynlerini belirlemek için havaalanında derhal kapsamlı bir araştırma başlatılmasını gerektirdi. Kız bebeğin bulunduğu bölgedeki kapılardan ayrılan uçuşlardaki yolcular da soruşturmaya dahil edildi. Bazı yolculara yönelik alınan acil önlemler, canilerin ve olayda parmağı olanların kaçışının önlenmesine yönelikti” ifadelerine başvuruldu.
Katar tarafından yapılan açıklamada, olayla ilgili soruşturma sonuçlarının uluslararası ortaklarla paylaşılacağı belirtildi.
Söz konusu soruşturmadan haberdar olan bir kaynak, Reuters’a verdiği demeçte “Katar’ın yürüttüğü soruşturma, hangi yasaların ihlal edildiğini ve hangi kişilerin sorumlu olduğunu belirlemek, uygun görüldüğü taktirde ceza ve kovuşturma yürütmek için gerçekleştirildi” açıklamalarında bulundu.
Katar'ın zorla yapılan jinekolojik muayeneleri yasaklaması gerektiğini bildiren İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bir bebeğin bu şekilde terk edilmesine yol açan sebeplere yönelik endişelerini de dile getirdi.



Trump mayıs ortasında Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi ziyaret edecek

 ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump mayıs ortasında Suudi Arabistan, Katar ve BAE'yi ziyaret edecek

 ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

 

Beyaz Saray sözcüsü Caroline Leavitt dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın 13-16 Mayıs tarihleri arasında Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile birlikte Suudi Arabistan'ı ziyaret edeceğini duyurdu.

Trump'ın ikinci dönemindeki ilk dış gezisinin Ortadoğu'ya olması planlanıyordu ancak Papa Francis'in ölümü üzerine cumartesi günü yapılacak cenaze törenine katılmak üzere ilk durağı Vatikan oldu.

ABD Başkanı CBS News'e daha önce yaptığı bir açıklamada, Ortadoğu ile ilişkilerini “iyi” olarak tanımlamıştı. ABD ile Suudi Arabistan arasındaki ticari bağları ve Riyad'ın barış ve istikrarın tesis edilmesindeki bölgesel rolünü düzenli olarak övüyor.

Trump, ABD'nin diplomatik çabalarına ve yetkililerine ev sahipliği yaptığı ve Rusya ile Ukrayna arasında ateşkes sağlanmasına yönelik görüşmeleri kolaylaştırdığı için Suudi Arabistan'a defalarca övgüde bulundu.

ABD Başkanı ayrıca ABD şirketlerinde bir milyar dolara yaklaşan Suudi yatırımlarını övmekte ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile olan güçlü dostluğuyla övünmektedir.

Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt (Reuters)Beyaz Saray sözcüsü Carolyn Leavitt (Reuters)

Suudi Arabistan Beyaz Saray için büyük bir diplomatik öneme sahip ve Başkan Trump 2017'deki ilk döneminde dış ziyaretlerine buradan başladı. Yönetimi Suudi Arabistan'ın bölgesel ve uluslararası rolünü takdir ve övgü ile karşılıyor.

Krallık, Moskova ve Kiev arasında ateşkes sağlanması ve üç yıldır devam eden savaşın sona erdirilmesi çabalarının bir parçası olarak, iki tur ABD-Rusya ve ABD-Ukrayna görüşmesine ev sahipliği yaptı. ABD yönetimi ayrıca Suudi Arabistan'ın küresel petrol fiyatlarını korumak için OPEC'teki rolünü de takdir ediyor.

Şarku’l Avsat’ın elde ettiği bilgiye göre analistler Başkan Trump'ın Suudi Arabistan, Katar ve BAE'ye yapacağı ziyaretin büyük önem taşıdığını ve bu üç ülkeye yapacağı ziyaret sırasında bir dizi ekonomik ve askeri anlaşmaya imza atmayı hedeflediğini belirtiyor.

Ziyarette ayrıca Katar'ın İsrail ile Hamas arasındaki savaşı durdurma ve rehinelerin serbest bırakılmasını sağlama çabalarında arabulucu olarak oynadığı rolün vurgulanacağını ve Trump yönetiminin BAE'yi ABD'nin kilit bir ortağı olarak gördüğünü ifade ettiler.