Karabağ’ın Ermeni lideri yardım istedi: Azerbaycan ordusu Şuşa’ya yaklaştı

Azerbaycan güçlerinin Dağlık Karabağ'a topçu atışı sonrasında yükselen dumanlar (AP)
Azerbaycan güçlerinin Dağlık Karabağ'a topçu atışı sonrasında yükselen dumanlar (AP)
TT

Karabağ’ın Ermeni lideri yardım istedi: Azerbaycan ordusu Şuşa’ya yaklaştı

Azerbaycan güçlerinin Dağlık Karabağ'a topçu atışı sonrasında yükselen dumanlar (AP)
Azerbaycan güçlerinin Dağlık Karabağ'a topçu atışı sonrasında yükselen dumanlar (AP)

Dağlık Karabağ (Nagorno-Karabakh) Özerk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Araik Harutyunyan, dün, Azerbaycan güçlerinin stratejik Şuşa kentine birkaç kilometre mesafede bulunduğunu duyurdu.
Harutyunyan, Facebook hesabında yayınladığı görüntülerde “Düşman, Şuşa’dan en fazla beş kilometre uzakta. Düşmanın asıl niyeti, Şuşa’yı istila etmek. Nitekim Şuşa’yı kontrol eden Artsah’ı (Karabağ’ı) da kontrol eder” ifadelerini kullandı.
Dağlık bölgedeki ana şehirlerden olan Şuşa, Dağlık Karabağ’ı Ermenistan'a bağlayan koridor üzerinde Stepanakert'e (Hankendi) yaklaşık 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Tepede bulunan Şuşa'nın kontrolü, başkent Hankendi’nin de hedef alınmasına izin veriyor.
Söz konusu şehirde bulunan tarihi bir Ermeni katedrali yakınlarında çekilen video klipte konuşan Harutyunyan, “Cephedeki durum önümüzdeki günlerde tersine dönmeli, düşman doğrudan Şuşa kapılarında cezalandırılmalı. Birleşelim ve beraber savaşalım” diyerek yardım çağrısında bulundu.

Karabağ sorununun dünü ve bugünü
Azerbaycan güçleri, 27 Eylül’de başlayan çatışmalardan bu yana bir çok yerleşim birimini geri aldı.
Şubat 2017'de gerçekleştirilen referandum ile Dağlık Karabağ Cumhuriyeti olan ülke ismi Artsah Cumhuriyeti olarak değiştirdi. Çoğunlukla Ermenilerin yaşadığı bölgede, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra yükselen etnik gerilim, Ermenistan'ın desteklediği Ermeni militanlarla Azerbaycan ordusu arasında çatışmaların çıkmasına neden oldu. Ermeni güçlerinin bölgeye girişiyle birlikte Azerbaycanlılara yönelik başlattıkları katliamlar halkı göçe zorladı ve Karabağ bölgesi tamamen Ermenistan tarafından işgal edildi. 10 Aralık 1991'de Azerbaycanlıların boykot ettiği ve yalnız Ermenilerin katıldığı referandum sonucuna göre bağımsızlık kararı alındı ve 6 Ocak 1992'de de bağımsızlık resmen ilan edildi. Ermenistan dahil hiçbir ülke veya uluslararası kuruluş, devletin bağımsızlığını tanımadı.
Dağlık Karabağ sorununun kökeni, Josef Stalin ve Kafkasya Bürosu tarafından verilmiş kararlara dayanıyor. 1917 Rus Devrimi'nden sonra Karabağ, Transkafkasya Demokratik Federasyon Cumhuriyeti'nin bir parçası olmuş, Daha sonra Transkafkasya Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri şeklinde bölünmüştür.
1918 Temmuzu'nda, Dağlık Karabağ Birinci Ermeni Meclisi bölge yönetimini ilan etti ve bir ulusal konsey ve hükûmet oluşturdu. Daha sonra Osmanlı Kafkas İslam Ordusu Karabağ'ı ele geçirdi. Yerel Ermeni milisler ise bağımsızlık için savaşmaya devam etti. Azerbaycan ordusu Karabağ'da savaşırken, Azerbaycan Bolşevikler tarafından işgal edildi. Sovyetler Birliği, Zangezur’un Ermenistan’ın kontrolü altına gireceği, Karabağ ve Nahçıvan’ın da Azerbaycan’ın kontrolü altında olacağı bir bölünmeye karar verdi.
Sonuç olarak, 7 Temmuz 1923'te Azerbaycan SSC'sinde kurulmuş Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'ndaki Sovyetler Birliği'nin sıkı kontrolü sayesinde, bölge üzerindeki çatışma on yıllar boyunca durmuştu.
1988 yılının başında Ermeniler ve Azeri Türkleri arasında bir dizi saldırı ve misilleme başladı. Perestroyka ortamında Karabağ'daki Ermenilerin Azerbaycan rejimine karşı protestolar başlamıştır. Karabağ Ermeniler Azerbaycan’dan ayrılarak bağımsızlık ilan etmişlerdir. Bağımsızlık ilanından sonra  Sumgayıt'ta Ermenilerin hedef alındığı bir katliam yaşandı. Ermenistan'ın Spitak şehrinde ise Azerilere saldırıldı. Karşılıklı katliamlar başlayınca çok sayıda Ermeni ve Azerbaycan Türkü göç etmek zorunda kaldı. 1989’da Karabağ doğrudan Ermenistan’a bağlanma kararı alsa da Kasım 1989'da SSCB Yüksek Sovyeti Dağlık Karabağ Özerk Oblastı'nın özerkliğini kaldırıp doğrudan Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlanmasına dair karar almıştır. 1991’de SSCB’nin dağılmasının ardında Ermenistan’ın işgal ettiği Karabağ’ın Hocalı kentinde Şubat 1992’de en az 615 Azeri Türküne yönelik katliam yapılmıştır. 8 Mayıs 1992’de Şuşa’nın Ermeniler tarafından ele geçirilmesiyle Azerbaycan güçleri bölgeden geri çekilmiş 1994 yılına kadar süren savaşta yaklaşık 1 milyon Azerbaycan Türkü, Ermenistan ve işgal edilen bölgeden Dağlık Karabağ dışındaki Azerbaycan’a, 230 bin Ermeni ise Azerbaycan’dan Ermenistan’a ve Karabağ'a göç etmek zorunda kaldı.
Şubat 2017'de gerçekleştirilen 2017 Dağlık Karabağ Cumhuriyeti anayasa değişikliği referandumu ile seçmenin %90'ının onayı ile ülke ismi değiştirilmiş ve yarı başkanlık yönetim sisteminden tam başkanlık yönetim sistemine geçilmiştir.
Uluslararası hukuka göre Dağlık Karabağ, işgal altındaki Azerbaycan toprağı olarak tanınmakta. Azerbaycan geçtiğimiz 27 Eylül’de uluslararası meşruiyete dayanarak “kendi topraklarını geri alma” taarruzu başlattı ve çatışmalar yeniden başladı.



Asya üniversiteleri, Trump’ın istemediği yabancı öğrencilere kapılarını açtı

MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
TT

Asya üniversiteleri, Trump’ın istemediği yabancı öğrencilere kapılarını açtı

MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)
MIT öğrencileri protesto alanında namaz kılmıştı (AP)

ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmen karşıtı politikaları, ülkenin uzun süredir elinde tuttuğu uluslararası eğitim merkezi olma cazibesini zayıflatıyor.

New York Times’ın (NYT) haberinde, Asya ülkelerindeki üniversitelerin bu boşluğu doldurmak için stratejik adımlar attığı belirtiliyor.

Özellikle ABD’de 2024’te patlak veren Filistin’e destek eylemlerinin ardından Trump yönetimi, yabancı öğrencilere yönelik baskıyı artırmıştı.  

Beyaz Saray, Amerikan üniversitelerine başvuruların yoğun olduğu bahar döneminde vize görüşmelerini durdurmuştu. Ayrıca siyasi paylaşımları nedeniyle öğrencilere sınır dışı baskısı yapmış, akademik araştırma fonlarında da kesintiye gitmişti. Harvard'ın araştırma fonunda 2,6 milyar dolarlık kesinti planı da gündemde.

Haberde, bu hamlelerin doğurduğu belirsizlik atmosferi nedeniyle pek çok öğrencinin ABD yerine Singapur ve Güney Kore’deki üniversitelere yöneldiğine dikkat çekiliyor.

ABD, 2023-2024’te 1,1 milyon uluslararası öğrenciyle hâlâ en çok tercih edilen ülke ancak konumunu kaybetme riski artıyor. Uluslararası öğrencilerin üniversite kayıtlarını takip eden Association of International Enrollment Management’tan Clay Harmon şunları söylüyor:

Artık birkaç ana hedef ülkenin olduğu bir dünyadan, çok kutuplu bir dünyaya geçiyoruz.

NYT, son 20 yılda Asya üniversitelerinin küresel sıralamalarda yükseldiğine, öğrencilere daha düşük ücretler sunup aktif tanıtımlar yaptığına dikkat çekiyor.

Güney Kore’deki Yonsei Üniversitesi yıl boyu yatay geçiş başvurularını kabul edecek ve ABD’de eğitimi kesilen öğrenciler için özel program başlatacak.

Seul yönetimi, 2027’ye kadar en az 300 bin yabancı öğrencinin ülkeye gelmesini hedefliyor. Ancak amaç yalnızca öğrenci çekmek değil, gençlerin mezuniyet sonrası ülkede kalmasını sağlamak.

Uluslararası öğrenciler, Hyundai gibi büyük Güney Kore firmalarının Asya pazarlarına açılımında önemli bir insan kaynağı. Diğer yandan yabancı öğrenciler ülkeye uyum sağlamakta güçlük çekebiliyor.

ABD’deyse teknoloji firmaları, yapay zekanın da etkisiyle yeni mezun istihdamını azaltmaya başladı. Hindistanlı Divyank Rawat, ABD’de eğitim görme planını yüksek borç ve belirsiz iş piyasası riskleri nedeniyle iptal ettiğini söylüyor.

Eğitim danışmanlık firması H&C Education’dan Pierre Huguet, ABD’ye yönelik yaklaşımın değişimini şöyle anlatıyor:  

Birçok kişi ABD'yi daha fazla özgürlük sağlayan ve Kore'deki katı sosyal baskılardan kaçma olanağı sunan bir ülke olarak görüyordu. Şimdiyse vize iptalleri, müdahaleci çevrimiçi incelemeler ve soğuk kampüs ortamıyla karşılaşmaktan korkuyorlar.

Independent Türkçe, New York Times, AP