Açık otellerde sonbahar yüzde 44,9 dolulukla başladı

Açık otellerde sonbahar yüzde 44,9 dolulukla başladı
TT

Açık otellerde sonbahar yüzde 44,9 dolulukla başladı

Açık otellerde sonbahar yüzde 44,9 dolulukla başladı

Açık olan otellerden sağlanan verilere göre Eylül 2020’de Türkiye'nin otel doluluklarının 2019 yılının aynı ayına göre yüzde 39,6 azalarak ortalama yüzde 44,9 oldu.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Eylül 2020’ye ilişkin konaklama sektörü doluluk oranlarını açıkladı. Türkiye genelinde otellerin önemli bir bölümü pandemi nedeniyle verdikleri molaya devam ederken, açık olan otellerden sağlanan verilere göre ise Eylül 2020’de Türkiye'nin otel dolulukları 2019’un aynı ayına göre yüzde 39,6 azalarak ortalama yüzde 44,9 oldu. Dünya çapında veri ve analiz şirketinin TÜROB için hazırladığı ‘Eylül 2020 Ülke Performans Raporu’na göre, eylül ayında ortalama günlük satılan oda bedeli (ADR) yüzde 4,8 artışla 87,2 euro olarak gerçekleşti. Konaklamada en önemli gelir kalemi olarak kabul edilen toplam oda sayısı üzerinden odabaşı elde edilen gelirler (RevPAR) ise yüzde 36,8 düşüşle 39,1 euroya geriledi Türkiye’nin Ocak-Eylül 2020 dönemini kapsayan 9 ayda ise ortalama doluluk oranı yüzde 47,8 düşüşle yüzde 35,4, günlük satılan oda bedeli yüzde 9 düşüşle 72,0 euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 52,5 düşüşle 25,4 euro oldu.

İstanbul hala ekside
İstanbul'un Eylül 2019’da yüzde 80,7 olan doluluk oranı, Eylül 2020'de yüzde 45,3 azalarak, yüzde 44,1 olarak ölçüldü. İstanbul’da ortalama günlük satılan oda bedeli 88,6 euro ile Eylül 2019’a göre yüzde 7,6 düştü. Odabaşı elde edilen gelirler ise geçen yıla oranla yüzde 49,5 gerileyerek 39,1 euro olarak ölçüldü. İstanbul’da Ocak-Eylül 2020 döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre ortalama doluluk yüzde 50,2 düşüşle yüzde 36,9, ortalama günlük satılan oda bedeli yüzde yüzde 14,8 düşüşle 76,7 euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 57,6 düşüşle yüzde 28,3 euro olarak gerçekleşti.

Antalya yüzde 60’ı gördü
Antalya’da Eylül 2020 otel dolulukları bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 23,2 azalarak yüzde 60,5 oldu. Ortalama günlük satılan oda bedeli 138,3 euro ile Eylül 2019'a göre yüzde 39,7 arttı. Odabaşı elde edilen gelirler geçen yıl eylül ayına göre yüzde 7,2 artarak 83,6 euro olarak ölçüldü. Antalya’da Ocak-Eylül 2020 döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre ortalama doluluk yüzde 41 düşüşle yüzde 39,8, günlük satılan oda bedeli yüzde 10 artışla 106,8 euro, oda başı elde edilen gelir yüzde 35 düşüşle 42,5 euro oldu.

Avrupa’da durum
Eylül 2020’de Avrupa destinasyonları doluluk ortalaması yüzde 51,7 düşüşle yüzde 38,9 olurken, ortalama oda fiyatı yüzde 29,9 düşüşle 86,4 euro, oda geliri yüzde 66,1 düşüşle 33,6 euro olarak tespit edildi. 9 ayda ise Avrupa destinasyonları doluluk ortalaması yüzde 51 düşüşle yüzde 35,7 olurken, ortalama oda fiyatı yüzde 17 düşüşle 94,4 euro, ortalama oda geliri yüzde 59,3 düşüşle 33,7 euro oldu.

Eresin: "2021'e hazırlanıyoruz"
Birlik başkanı Müberra Eresin konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, sektörün 2-3 aylık kısmi bir kımıldamanın ardından sonbaharla birlikte pandeminin de etkisiyle yeniden sakin bir döneme girdiğini belirtti. Hem şehir hem de kıyı bölgelerde otellerin büyük bölümünün halen kapalı olduğuna dikkat çeken Eresin, “Tüm umut ve beklentimiz pandemiyi geride bırakarak 2021’in ikinci yarısından sonra yeniden ekonominin lokomotif sektörü haline gelebilmek” dedi.



Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Elektrikli otomobillerdeki şarj derdi tarihe mi karışıyor?

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Elektrikli araçların şarj edilmesi gerekiyor ve halka açık şarj cihazlarının sayısı, benzin pompalarıyla karşılaştırıldığında daha az, işlemi tamamlamak için de daha fazla zamana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak The Automobile Association'ın yeni verileri, elektrikli araçların şarjının bitmesi ve arızalanma kaygılarının fazla büyütülmüş olabileceğini ortaya koyuyor.

Son istatistikler, 2024'te The Automobile Association'in aldığı yardım çağrılarından yalnızca yüzde 1,85'inin elektrikli araçların biten bataryalarıyla ilgili olduğunu gösteriyor. Bu oran, geçen sene yüzde 2,26'ydı.

Her 5 sürücüden 2'si aracın şarjının biterek arızalanmasından endişelenirken, veriler bu durumun çok az sayıda sürücüyü etkilediğine işaret ediyor.

The Automobile Association, günde yaklaşık 8 bin arızaya müdahale ettiğini aktardı. Batarya bittiği için çağırıldıklarında asıl sorun, genellikle aracın şarj edilememesi oluyor.

Kurum, arızaların çoğunun lastikler veya 12 voltluk batarya sorunları gibi hem benzinli hem de elektrikli araçlarda ortak olan problemlerden kaynaklandığını belirtti.

2015'ten bu yana boş batarya yüzünden yaşanan arızalar azalıyor. O yılda yardım çağrılarının yüzde 8'i, tükenmiş batarya hücreleri yüzünden yapılmıştı.

O zamandan beri, daha fazla şarj cihazı ve daha iyi menzile sahip araçlar, sürücülerin düşük şarj nedeniyle arıza yaşamasını önlemeye yardımcı oluyor.

The Automobile Association, çağrıların yüzde 1'inin benzin ve dizelle çalışan araçların yakıtının bitmesinden kaynaklandığını ve zamanla düşük şarj yüzünden yapılan çağrıların da bu seviyeye ineceğini söyledi.

The Automobile Association'in başkanı Edmund King şöyle dedi:

The Automobile Association'in son sayıları, elektrikli araç arızalarının yüzde 2'sinden azının 'şarjın bitmesi' nedeniyle olduğunu gösteriyor, bu da menzil kaygısının geçmişte kalacağına işaret ediyor. 'Şarjın bitmesi' arızalarının çoğu, şarjın sıfıra inmesinden değil, ya şarjın azalması ya da araçların şarj kapaklarının takılması gibi teknik sorunlardan kaynaklanıyor. Son 8 yılda şarjı biten elektrikli araçların oranı yaklaşık yüzde 80 azaldı, bunun nedeni şarj cihazlarının sayısının ve güvenilirliğinin artması, müşterilere şarj sonrası daha iyi destek verilmesi, yeni elektrikli araçların menzilindeki gelişme ve sürücü eğitimi ve bilgilendirme sürecinin iyileşmesi.

Birleşik Krallık'ta artık neredeyse 1 milyon elektrikli araba şarj cihazı var; bu sayı, sürücülerin ihtiyaçlarına yetişmeyi desteklese de otomobil endüstrisi, hâlâ piyasaya daha fazla ve daha hızlı modeller sürmekte istekli.

Ancak Zapmap'e göre, şarj cihazlarının çoğu evlere yerleştirilmiş halde ve sadece 65 bini halka açık.

Her halükarda bozuk şarj cihazları ve yüksek ücretlerin, elektrikli araç sürücüleri için sıkıntı yarattığı sıkça bildiriliyor.

Özel şarj şirketleri, istediği ücretlendirmeyi yapabiliyor ve ücrete KDV eklemek zorunda kalıyor, bu da kilovat saatlik ücretlerde büyük farklara yol açabiliyor.

Elektrikli araç satın alanların çoğu, filo işleten şirketler ya da sokak dışında park yerleri olan, araçlarını düşük maliyetle, kendileri şarj edebilen ev sahipleri.

Otomobil endüstrisi, araçların kitlesel olarak benimsenmesi için halka açık ucuz şarj imkanlarına ihtiyaç duyulduğu uyarısını yapıyor.

Independent Türkçe