Libya diyalogunda Müslüman Kardeşler'in temsiline yönelik endişe artıyor

Birleşmiş Milletler misyonunun gerçekleştirdiği seçime ilişkin itirazlar var.

BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams. (AFP)
BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams. (AFP)
TT

Libya diyalogunda Müslüman Kardeşler'in temsiline yönelik endişe artıyor

BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams. (AFP)
BM Libya Özel Temsilcisi Vekili Stephanie Williams. (AFP)

Libya’da, 9 Kasım’da Tunus’ta gerçekleştirilecek Siyasi Diyalog Forumu katılımcılarını seçmesi dolayısıyla Birleşmiş Milletler (BM) misyonuna karşı protestolar hız kazandı. Seçimlerde Müslüman Kardeşler’e iltimas geçildiği düşünülüyor.
Libya Vatan Partisi Genel Başkanı Beşir er-Rabıti, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e yolladığı mektupta, misyon tarafından Tunus'taki siyasi diyaloga katılmak üzere aday gösterilen isimlere işaret etti. Beşir, söz konusu listede yer alanların çoğunun tartışmalı isimler olduğunu, şüpheli bağlantılarının bulunduğunu ve ülkedeki sıkıntıların sebebi olan Müslüman Kardeşler'e vefa borçları olduğunu vurguladı. İslamcı gruplara mensup diğer isimlere yapılan davete de atıfta bulunan Beşir, söz konusu listenin BM misyonunun Libya krizini uzatmaya yönelik kasıtlı niyetini ortaya çıkardığını öne sürdü.
Misyondan bir yetkili Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada söz konusu suçlamaları reddetti. “Diyaloga davet edilen Libyalılar arasında ciddi bir fikir birliği var. Misyon aynı zamanda, diğerine karşılık bir grubu dışlamadan tüm mezhepleri temsil etmeye istekliydi” dedi.
Guterres’e gönderdiği mektupta BM’nin Libya'yı kaos bataklığından kurtarmaya yönelik çabalarını takdir eden Rabıti, ülke için daha güvenli ve istikrarlı bir gelecek ışığı veren kalıcı bir ateşkes anlaşmasının bu çabalardan doğduğunu belirtti. Ancak Müslüman Kardeşler’den Diyalog Forumu’na katılacak olanların, BM’nin üstesinden gelmek için çabaladığı Libya krizinin derinleşmesine neden olacağını  kaydetti.
Söz konusu kişilerin seçilme nedenlerinin açıklanmasını isteyen Rabıti konuya dair şunları söyledi:
“Lütfen bu kişilerin felaket olarak görüldüğü Libya çevrelerinde olup biteni açıklığa kavuşturun. Kendilerinden başkasını temsil etmeyen bu isimlerin Libya toplumu ile hiçbir alakası yok. Yalnızca zor kullanarak sahneyi kontrol altında tutmaya çalışıyorlar.”
BM’nin foruma katılım davetini kabul etmeyen Libya Kabileler Yüksek Konseyi Uzlaşma Komitesi Başkanı Zeydan Matuk ez-Zadima da söz konusu listede denge gözetilmediğini, Müslüman Kardeşler’e iltimas geçildiğini öne sürdü.
Yine diyaloga davet edilenlerden milletvekili ve Bakanlar Kurulu üyesi Misbah Duma da “Halkı temsil etmeyen siyasi akımlara rol atamaya, bazı uluslararası taraflarla onları halka dayatmaya gerek yok” ifadelerinde bulundu. Aynı zamanda BM’yi Başkanlık Konseyi üyelerini ve Libya Hükümeti Başbakanı’nı Libya'nın tarihi bölgelerine göre seçmek gibi kararlar almak için bir mekanizma ve kriter belirlemeye çağırdı.
Misyonu belirsizlikten uzaklaşma ve yabancı müdahaleyi önlemeye çağıran Duma, isim listesi yayınlamada BM Libya eski Özel Temsilcisi Bernardino Leon’un sırasına geri dönüleceğine, nitekim heyet tarafından seçilenlerin imzasıyla Güvenlik Konseyi kararına varılacağına dair şüphelerin olduğunu belirtti.
BM Özel Temsilcisi Leon, 2015 Aralık’ta Fas’ta Suheyrat Anlaşması’na varmayı başarmıştı. Ardından yerini Martin Kobler almış ve anlaşmayı başlatmıştı.
Şeyhler ve İleri Gelenler Yüksek Konseyi, BM Temsilcisi’ne aşiret liderleri ve ileri gelenleri de diyaloğa çağırma çağrısında bulundu. Konsey, ne derece ilerlenirse ilerlensin söz konusu liderleri görmezden gelmenin gelecek tüm diyalog sonuçların aşiret üyelerinin reddiyle sonuçlanabileceğini bildirdi.
Konsey aynı zamanda 2015’te Suheyrat Anlaşması öncesinde Temsilciler Meclisi tarafından onaylanan 14 aday arasından hükümet başkanı seçme çağrısında bulundu. Konsey’in bildirdiğine göre BM misyonu bu adayları seçmekten kaçınmıştı.
Yüksek Konsey, misyonun 5+5 askeri diyalogu başarısıyla sonuçlanan çabalarını ve Askeri Ortak Komite taraflarının ülkede istikrar ve güvenliğin temellerini atma yolunda ilerlenecek bir anlaşmaya varma ihtiyacına bağlı kalarak üstlendikleri sorumluluğu takdir etti.
Diğer yandan, BM misyonu, diyaloga katılmak isteyenlere olanak sağlamak ve Libya tarafları arasında daha fazla etkileşim kurmak amacıyla dün akşam interaktif Libya Diyalog Platformu kurdu.



Hamas, Gazze'de ABD-İsrail vatandaşı esir askeri elinde tutan grupla bağlantıları kaybettiklerini duyurdu

İsrail'in baskınları sonucu Gazze Şeridi'nden yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in baskınları sonucu Gazze Şeridi'nden yükselen dumanlar (Reuters)
TT

Hamas, Gazze'de ABD-İsrail vatandaşı esir askeri elinde tutan grupla bağlantıları kaybettiklerini duyurdu

İsrail'in baskınları sonucu Gazze Şeridi'nden yükselen dumanlar (Reuters)
İsrail'in baskınları sonucu Gazze Şeridi'nden yükselen dumanlar (Reuters)

Hamas Hareketi’nin askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde dün yaptığı açıklamada, ABD ve İsrail çifte vatandaşı esir asker Edan Alexander’ı elinde tutan grupla İsrail'in bulundukları yeri doğrudan hedef almasının ardından bağlantılarını kaybettiklerini ve halen onlarla iletişim kurmaya çalıştıklarını söyledi.

Fransız Haber Ajansı AFP’nin aktardığına göre Ebu Ubeyde, Telegram kanalı üzerinden yaptığı açıklamada, “İşgalci İsrail ordusunun halkımıza karşı yürüttüğü imha savaşını sürdürebilmek için ABD-İsrail vatandaşı asker Edan Alexander’ı dosyasının baskısından kasıtlı olarak kurtulmaya çalıştığını tahmin ediyoruz” ifadelerini kullandı.

İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)İsrail asıllı Amerikalı rehine Edan Alexander, El Kassam Tugayları tarafından yayınlanan videodan (AFP)

Video kaydı

Hamas Hareketi’nin askeri kanadı Kassam Tugayları cumartesi günü, ABD ve İsrail çifte vatandaşı esir asker Alexander’ın İsrail hükümeti ve ABD yönetiminin serbest bırakılması konusunda kendisine yalan söylediğini ifade ettiği bir video kaydı yayınladı. Esir asker, videonun devamında, “Herkes bana yalan söyledi, halkım, İsrail hükümeti, ABD yönetimi, ordu, herkes... Eve sağ salim döneceğime gerçekten inanmak istiyorum” ifadelerini kullandı.

Pazartesi günü Şarku’l Avsat'a konuşan Hamas’tan kaynaklar, Kahire’deki görüşmeler sırasında arabuluculara ‘ABD Başkanı Donald Trump yönetimine özel bir jest olarak Edan Alexander'ın serbest bırakılmasını önemsemediklerini’ söylediklerini aktardı.

Kaynaklar, bu adımın ‘savaşın tamamen sona erdirilmesini içeren ikinci bir aşama olacağının garanti edilmesiyle birlikte, yaklaşık elli gün veya daha fazla bir süreliğine yapılacak ateşkes için ön çerçevenin ilan edilmesi karşılığında’ atıldığını söyledi.

Hamas’ın üst düzey isimlerinden biri dün yaptığı açıklamada, Hamas’ın önümüzdeki 48 saat içinde İsrail'in yeni bir ateşkes önerisine vereceği yanıtı Mısır ve Katar'daki arabuluculara iletmesini beklediğini söyledi.

 İsrailli rehinelerin destekçileri tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden bir protestoya katılırken, göstericiler 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan Edan Alexander'ın resimlerinin bulunduğu posterleri tutuyor... Kudüs 13 Nisan 2025 (Reuters)İsrailli rehinelerin destekçileri tüm rehinelerin serbest bırakılmasını talep eden bir protestoya katılırken, göstericiler 7 Ekim 2023 tarihinde Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırı sırasında kaçırılan Edan Alexander'ın resimlerinin bulunduğu posterleri tutuyor... Kudüs 13 Nisan 2025 (Reuters)

Konuyla ilgili bilgi sahibi bir kaynağa göre pazar günü Kahire'de yapılan görüşmelerde arabulucuların Hamas'a ilettikleri İsrail önerisi, ‘yaşayan İsrailli rehinelerin yarısının ilk hafta içinde serbest bırakılmasını’ öngörüyor. Öneriye gö re Hamas ilk gün İsrailli esir asker Edan Alexander’ı ‘iyi niyet göstergesi’ olarak, ikinci gün ise hayatta olan beş rehineyi serbest bırakacak, İsrail de bunun karşılığında müebbet hapis cezasına çarptırılan 66 Filistinli mahkûmu ve 7 Ekim 2023'ten sonra alıkoyulan 611 tutukluyu serbest bırakacak. Öneri, İsrail'in geçici mobil barınaklar da dâhil olmak üzere Gazze Şeridi’ne insani yardımların girişini yeniden başlatmasını da kapsıyor.