Sudan Dışişleri Bakanı Kameruddin: İsrail ile normalleşmeyi baskı ile kabul etmedik

Sudan Dışişleri Bakanı Kameruddin: İsrail ile normalleşmeyi baskı ile kabul etmedik
TT

Sudan Dışişleri Bakanı Kameruddin: İsrail ile normalleşmeyi baskı ile kabul etmedik

Sudan Dışişleri Bakanı Kameruddin: İsrail ile normalleşmeyi baskı ile kabul etmedik

Sudan Dışişleri Bakanı Ömer Kameruddin, İsrail ile ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili tutumun, ABD yönetiminin dikte ve baskıları ile değil, Egemenlik Konseyi ve yetkililerin kendi değerlendirmeleriyle alındığını söyledi. Bakan, Hartum'da düzenlenen bir siyasi forumda, ABD seçimlerinin yaklaşmasının normalleşme sürecini hızlandırmak için Sudan’ın terör listesinden çıkarılmasını hızlandırdığını kabul etti. “Bu seçeneği değerlendirmekten başka seçeneğimiz yoktu” dedi. 
Kameruddin, Hartum’un İsrail Büyükelçiliği’ni kabulü konusunda gelen soruya şu yanıtı verdi:
“İki ülke arasında şu ana kadar yapılanların tam bir normalleşme değil, normalleşme konusunda bir ön anlaşma olduğu ve Yasama Konseyi tarafından onaylanması gerektiği düşünüldüğünde bu konuyu konuşmak için henüz erken.”
Kameruddin, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo'nun geçen ağustos ayında ülkeyi ziyaretinden önce Sudan ve İsrail arasında müzakere yürütüldüğünü reddetti. Ancak bu konunun ele alındığını kabul etti.
Kameruddin ayrıca Pompeo'nun Başbakan Abdullah Hamduk'a Sudan'ı terörizme destek veren ülkeler listesinden çıkarmayı ve Sudan ile İsrail arasında ilişki kurma konusunu görüşmeye geldiğini söyledi. Sudan'ın ABD’nin terör listesinden çıkarılmayı hak ettiği göz önüne alındığında, hükümetin terörizm ve normalleşme dosyasını birbirine bağlamadan sağlam duruşunu sürdürdüğünü belirten Kameruddin, Sudan halkının terörizmle hiçbir ilgisinin olmadığını ve "hükümetin bu tutumunda kararlı” olduğunu vurguladı. Kameruddin, eski rejimin diğer ülkelerden izole bir şekilde gerçekleşen eski siyaseti sürdürmeyeceği ve İsrail dahil tüm dünya ülkeleriyle iyi ilişkiler sürdürmek için çalışacağını vurguladı.
Sudan Dışişleri Bakanı Ömer Kameruddin açıklamasında Sudan'ın hava sahasından geçen İsrail uçaklarından günde bir milyon dolar gelir ede edildiği bilgisini verdi.
Dışişleri Bakanlığı’ndaki eski rejim unsurlarını güçlendirmenin sorun olduğunu belirten Kameruddin önümüzdeki hafta söz konusu kişilerin yerlerini daha yetkin isimlerle insanlarla değiştireceğini kaydet.
Kameruddin, Başbakan Abdullah Hamduk'un geçen temmuz ayında yaptığı kabine değişikliğinde Bakan Esma Abdullah'ın görevden alınmasının ardından bakanlık görevine getirilmişti.



Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
TT

Husiler, Kızıldeniz'i kasıp kavuruyor: Tamamen yalnızsınız

Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)
Husiler, Magic Seas'in batırılma görüntülerini de paylaşmıştı (Reuters)

İran destekli Husilerin, Kızıldeniz'deki iki ticari gemiyi batırmasının yankıları sürüyor. 

Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, 7 Temmuz'da yaptığı açıklamada Magic Seas isimli gemiyi, iki insansız deniz aracının yanı sıra üç drone ve 5 balistik füzeyle vurduklarını duyurmuştu. 

Sözcü, 9 Temmuz’daki açıklamasında da Eternity C adlı geminin vurulduğunu söylemişti. 

Wall Street Journal’ın (WSJ) haberinde, Liberya bandıralı iki geminin de Yunan şirketlerine ait olduğu belirtiliyor.

Haberde yardım çağrısı yapılmasına rağmen ABD ya da müttefiklerinin bölgedeki hiçbir gemisinin olaya müdahale etmediği aktarılıyor.

Pazar günü düzenlenen saldırıda Magic Seas mürettebatının gemiyi terk ettiği belirtiliyor. 

Ancak pazartesi gecesi düzenlenen ikinci saldırıda Eternity C mürettebatının Husilerle çatışmaya girdiği, bazı kişilerin Şii örgüt tarafından rehin alındığı aktarılıyor. En az üç kişinin gemide ölü bulunduğu, 15 kişinin kayıp olduğu, 10 kişininse kurtarıldığı yazılıyor. 

Britanyalı denizcilik teknolojisi firması VanguardTech’ten Ellie Shafik, "Bu, Husilerin 48 saat içinde yarattığı en ciddi hasar" diyor. 

Eski Birleşik Krallık Donanması Subayı Christopher Long da Husi militanlarının kontrolündeki bölgelerde askeri varlığın çok zayıf olduğunu, bunun da ticari gemileri savunmasız bıraktığını söylüyor. Long, "Oradaysanız, tamamen yalnızsınız" ifadelerini kullanıyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın talimatıyla Husilere ait hedeflere 15 Mart’ta saldırı başlatılmıştı. 6 Mayıs’ta örgütle ateşkes yapıldığı ve operasyonun sonlandırıldığı duyurulmuştu. 

WSJ’nin aktardığına göre ABD, Husiler Amerikan gemilerine saldırmadıkça ateşkesi geçerli sayıyor. Pentagon’un bölgedeki askeri duruşunu değiştirmediği aktarılıyor. 

Diğer yandan Husilerin saldırıları, Gazze’de yeni bir ateşkes anlaşması için görüşmelerin yoğunlaştığı bir dönemde meydana geldi. 

Katar’ın başkenti Doha’da süren müzakerelerde Tel Aviv yönetimi ve Hamas arasındaki anlaşmazlıkların büyük ölçüde çözüldüğü fakat İsrail'in Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah ve Han Yunus kentlerini ayıran Morag Koridoru'nda işgali sürdürme ısrarının henüz aşılamadığı kaydedilmişti.

Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Hamas’ın 7 Ekim 2023’teki Aksa Tufanı operasyonuna destek olarak başlatmıştı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, AP