Tesla'nın 'tam otomatik sürüş' pazarlamasına uzmanlardan itiraz: Yanıltıcı ve sorumsuzca

Şirket güncellemeyi 2020 sonuna kadar daha çok kullanıcıya sunmayı planlıyor (Reuters)
Şirket güncellemeyi 2020 sonuna kadar daha çok kullanıcıya sunmayı planlıyor (Reuters)
TT

Tesla'nın 'tam otomatik sürüş' pazarlamasına uzmanlardan itiraz: Yanıltıcı ve sorumsuzca

Şirket güncellemeyi 2020 sonuna kadar daha çok kullanıcıya sunmayı planlıyor (Reuters)
Şirket güncellemeyi 2020 sonuna kadar daha çok kullanıcıya sunmayı planlıyor (Reuters)

Tesla, araçlarda tam otomatik sürüş (TOS, Full self-driving) özelliğinin beta sürümünün kısıtlı sayıdaki "usta" şoförlere dağıtılacağını açıklamıştı. Birkaç gün önce kullanıcılara paylaşılan sürüm eskisine oranla önemli farklılıklar içerse de bazı uzmanlar "tam otomatik" kavramının yanıltıcı olduğunu iddia etti.
Firmanın CEO'su Elon Musk, Twitter'dan yaptığı açıklamada TOS betasının perşembe günü yayımlanacağını açıklamış, kullanıcıların rehavete kapılmamasını ve epey dikkatli olmaları gerektiğini söylemişti.
Musk, Tesla'nın da bu güncellemeye çok temkinli yaklaştığını çünkü dünyanın karmaşık bir yer olduğunu da eklemişti.
Ağustostaysa ünlü girişimci, kendisinin halihazırda güncellemeyi evi ve işi arasında kullandığını ve çok başarılı olduğunu belirtmişti.
Electrek'in haberine göre söz konusu güncellemeyle araçlar, işaretlenen konuma gidebilmek için sinyal vererek şerit değiştirme, araç sollama gibi özellikler kazandı. Bu yüzden Tesla, betayı kullanan sürücülerin kör noktalarda, kavşaklarda ve kötü yollarda dikkatli olması gerektiğini belirterek direksiyon kontrolünü bırakmamalarını istedi.
Mevcut Tesla araçları, çevreyi iki boyutlu canlandırıyor. Beta sürüme geçenlerse performansın daha hızlı iyileşmesini ve yeni özelliklerin daha hızlı yayımlanmasını sağlayan 4 boyutlu canlandırmayı uyguluyor. Böylece araçlar hem şehir içinde hem de otoyollarda kullanılabiliyor.
Betaya erişim sağlayan kişilerden bazıları, sosyal medyada deneyimlerini paylaştı.

Uzmanlar Tepkili
Bazı uzmanlarsa firmanın kişileri yanılttığını düşünüyor.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'den araştırmacı mühendis Steven Shladover, verilen bilgilerin sistemin kapasitesi konusunda insanları yanılttığını belirterek şirketin sorumsuzca davrandığını ifade etti.
40 yıldır otonom sürüş üstüne çalışan Shladover "Tesla'nın güncellemesi, hala sürücü denetimi gerektiren çok sınırlı bir işlevsellik" dedi.
Associated Press'e göre, otomobil üreticilerini denetleyen ABD Ulusal Karayolu Trafiği Güvenliği İdaresi (National Highway Traffic Safety Administration) şirketi yakından takip ettiklerini ve halkı güvenlik zafiyetlerinden korumak için tereddüt etmeden harekete geçeceklerini söyledi.
İdarenin yaptığı açıklamada "Şu an satın alınabilecek hiçbir araç kendi kendine gidemez" ifadeleri kullanıldı.
Tesla, TOS teriminden önce Otopilot'u (Autopilot) kullanıyordu. Güney Karolina Üniversitesi'nde otonom araçlar üstüne çalışan hukuk profesörü Bryant Walker Smith, Tesla'nın sistemine Otopilot adını vermesinin zaten kötü olduğunu söyledi. Smith, TOS'nin işleri sadece daha kötü bir hale getirdiğinin altını çizerken bunun araçta başka hiçbir sürücü olmadığı anlamına geldiğini ancak Tesla araçlarının sürücü gerektirdiğini vurguladı.
 
Independent Türkçe, Electrek, AP



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news