İsrail’deki elektrik kesintisinde siber saldırı şüphesi

Reuters arşiv
Reuters arşiv
TT

İsrail’deki elektrik kesintisinde siber saldırı şüphesi

Reuters arşiv
Reuters arşiv

İsrail ordusunun siber saldırılara karşı gerçekleştirdiği askeri tatbikatların sona ermesinden saatler sonra, dün şafak vakti ülkenin üçte birinde elektrik kesintisi yaşandı. Her ne kadar elektrik şirketi kesintisinin "büyük bir teknik hatadan" kaynaklandığını duyursa da güvenlik kaynakları siber saldırı olasılığını göz ardı etmedi.
Tel Aviv'in banliyölerinden İsrail'in nüfusun yaklaşık üçte birinin yaşadığı güney şehirlerine kadar uzanan bölgelerde elektrik, gece yarısından sonra 40 dakika süreyle kesildi. Kudüs, Aşdod, Ramat Gan, Rishon Tsion, Herzliya, Hod Hasharon, Kfar Saba, Or Yehuda ve Tel Aviv'in bazı bölgelerine de diğer büyük şehirler gibi karanlığa büründü. Elektrik şirketi vatandaşlara “şebekenin tamir edileceğini ve arızanın on beş dakika içinde giderileceğini” bildirse de vatandaşlar kesintinin bir saat boyunca sürdüğünü aktardı. Elektrik şirketinin internet sayfası çalışmazken telefon hatları çöktü. İsrail'in merkezi ile diğer bölgelerdeki trafik ışıkları çalışmaz hale geldi.
Elektrik şirketi, teknik bir arızanın Be'er Tofia'daki özel elektrik santralinin felç olmasının nedeni olarak Dalia ve Ghizer elektrik santralleri nin arızalandığı konusunda ısrar etti. Ancak güvenlik kaynakları, Yediot Aharonot gazetesinin internet sitesi ve Kanal 12 kanalına siber saldırı ile ilgili şüpheleri bulunduğunu bildirdiler. Güvenlik kaynakları, gece yarısı elektrik kullanımı konusunda bir yoğunluk olmadığı halde üç santralin çöktüğünü ve ülkenin üçte birinin elektriksiz kaldığını aktardılar.
İsrail güvenlik raporları geçtiğimiz ay İsrail ile İran arasında karşılıklı siber saldırılar yaşandığını açıklamıştı. İran geçtiğimiz aylarda İsrail’in su şebekelerini hedef almış, İsrail de İran'ın Bender Abbas Limanı’na siber saldırı düzenleyerek çalışmaları aksatmıştı.
Geçen hafta gerçekleşen ve perşembe günü, yani elektrik kesintisinden 8 saat önce saat 17.00'de sona eren askeri tatbikatlarda siber savaşa odaklanıldı. İsrail'deki birçok hayati tesisin siber saldırılarla vurulması halinde bu durumun üstesinden nasıl gelineceğine yönelik eğitim verildi. 



Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
TT

Aile içi şiddet dünya genelinde her 10 dakikada bir kadını öldürüyor

 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)
 Kadınlar, Berlin'deki Brandenburg Kapısı önünde Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nü anma protestosuna katıldı (AP)

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bugün yayınlanan istatistiklere göre, 2023 yılında dünya genelinde en az 85 bin kadın ve kız çocuğu, çoğunluğu aile üyeleri tarafından olmak üzere, kasten öldürüldü ve kadın cinayetlerinin “önlenebilir” seviyesinin “endişe verici” olduğu belirtildi.

Viyana'daki Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) ve New York'taki BM Kadın Birimi tarafından hazırlanan bir raporda, 2023 yılında öldürülen 85 bin kadının yüzde 60'ının, yani her gün ortalama 140 ya da her on dakikada bir kadının, “kocalarının ya da diğer aile üyelerinin” kurbanı olduğu belirtilerek, kadınlar için “evin en tehlikeli yer olmaya devam ettiği” kaydedildi.

Raporda, bu olgunun "sınırları aşarak tüm sosyal grupları ve yaş gruplarını etkilediği" ifade edilerek, Karayipler, Orta Amerika ve Afrika'nın en çok etkilenen bölgeler olduğu, ardından bu bölgeleri Asya'nın takip ettiği belirtildi.

Amerika ve Avrupa kıtalarında kadın cinayetlerinin çoğunluğu hayat arkadaşları tarafından işlenirken, dünyanın geri kalanında çoğu vakada katilleri aile bireyleri oluşturuyor.

Bazı ülkelerdeki verilere göre, birçok mağdur ölmeden önce fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddete maruz kaldıklarını bildirdi. Raporda, örneğin "ihtiyati tedbirler ve adli emirler" yoluyla "birçok cinayetin önlenebileceği" ortaya çıktı.

BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nin (UNODC) 107 ülkeden aldığı rakamları analiz ettiği rapora göre, bir eğilimin tespit edilebildiği bölgelerde kadın cinayeti oranı 2010 yılından bu yana sabit kalmış veya çok az bir düşüş göstermiştir; bu da bu tür şiddetin “sosyal uygulamalara ve normlara kök saldığını” ve ortadan kaldırılmasının zor olduğunu göstermektedir.

Şarku’l Avsat’ın rapordan aktardığına göre, birçok ülkede gösterilen çabalara rağmen “kadın cinayetleri endişe verici düzeyde.” Ancak BM Kadın Birimi İcra Direktörü'nden alıntı yapılan bir basın açıklamasında, bu gerçeğin "kaçınılmaz bir kader olmadığı" ve ülkelerin yasama yönünü güçlendirmesi ve veri toplama sürecini iyileştirmesi gerektiği vurgulandı.