Lübnan’da ‘farklı bir hükümet’ kurulması yolunda ilerleniyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
TT

Lübnan’da ‘farklı bir hükümet’ kurulması yolunda ilerleniyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)
Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn (Reuters)

Cumhurbaşkanı Mişel Avn ve hükümeti kurmakla görevli Saad Hariri arasındaki istişarelere yakın bir siyasi kaynak, olumlu atmosferin devam etmesi ve öncekilerden farklı olarak bir hükümetin doğmasına doğru gidilmesi halinde herkesin şaşkınlık yaşayacağını belirtti. Kaynak, ‘özellikle de kartların yeniden düzenlenmesi ve bakanlık pozisyonlarının mezhepler arasında dağılması doğrultusunda uygulanacak rotasyona ilişkin yaptığı değerlendirmede bazı medya kuruluşları tarafından yapılan sızıntılara dikkat çekti. Bunların kabine değişikliğinde yer almayacağını söyledi.
Şarku’l Avsat’a konuşan kaynak, Avn ve Hariri arasındaki iletişimin durmadığını ve durumun ikili görüşmelerin devamı niteliğinde olduğunu kaydetti, Maliye Bakanlığı dışında egemen pozisyonların dağılımında daha küçük mezheplere kota ayrılmasının halen masada yer aldığını belirten kaynak, Hariri’nin bakanlık oluşumunda paylarını saklı tutmak isteyen siyasi güçlerden çekinmeden Avn ile istişare halinde, pozisyonları mezhepler arasında eşit olarak dağıtma konusunda ısrar ettiğini aktardı. Kaynak yalnızca kotalara itimat edilmesinin, uluslararası toplumu kendisini taklit ediyormuş gibi davranmaya iteceği görüşünde.
Hükümete gelenlerin istifa eden Hasan Diyab başkanlığındaki hükümetin bir kopyası olmasının Lübnan’ı daha da çöküşe sürükleyeceğine dikkat çeken kaynak böyle bir oluşumun uluslararası topluma hitap edemeyeceğini ve Arap ülkelerine Lübnan- Arap ilişkilerini düzeltme isteklerini dile getiren bir mesaj iletemeyeceğini vurguladı.
Kaynak bir öncekine benzer bir hükümeti kopyalamanın, Lübnan’ın krizlerinden kurtulmak için son şansını da kaybetmesine neden olacağını, kendisine uygulanan Arap ve uluslararası ablukayı artıracağını ifade etti. Ayrıca hükümetin kurulmasının, 3 Kasım’daki ABD başkanlık seçimleri sonrasına ertelenip ertelenmeyeceğini tahmin etmek için de henüz çok erken olduğunu belirtti.
Hariri’nin temkinli de olsa iyimser bir şekilde hareket ettiğini söyleyen kaynak, ABD seçimleri öncesinde hükümeti kurmaya önem gösterildiğini ve şu an Avn ile de bu meseleyi ele alındığını ifade etti. Kaynak, Hariri’nin Lübnan’ı kurtarmak için var olan son şansı boşa harcamadığının da altını çizdi.
Hariri’nin Avn’ın ‘milletvekili Talal Arslan’ı hoşnut etmek için’ sayıyı artırma ısrarı karşılığında hükümetin 18 bakandan oluşacağı şeklindeki tavrını koruduğunu belirten kaynak, bazı bakanlıkları feshetme, bazılarını da vazgeçilmez hale getirme olasılığı olduğu sürece geniş bir hükümet oluşturmanın ne anlamı olduğunu sorguladı. Aynı şekilde İlerici Sosyalist Parti Başkanı Velid Canbolad ile paylaşması şartıyla Hariri’yi, ‘Arslan’ı bir bakan olarak temsil olması için’ ikna etmeye çalışanlar  olduğuna dikkat çekti.
Kaynak ayrıca Bakanlar Kurulu’ndaki bakanların, yanında yer alması gerekliliği bahanesiyle hükümetteki üç garantörün Avn’ın ve siyasi akımının payından olması hususundaki ısrarın nedenlerini de sorguladı.
Şarku’l Avsat konuyla ilgili yürüttüğü araştırmada Basil’in Avn aracılığıyla üçüncü garantör olma talebinin geçmişte kaldığı bilgisine ulaştı.
Ayrıca Hariri’nin, bakan seçiminde Avn’a danışma yoluyla bağlı kaldığı dengenin, herhangi bir tarafın, ‘hükümeti bir grup güvenlik ve siyasi adaya dönüştürecek olan üçüncü engelle tekeline almasının önlenmesinde kilit bir faktör olacağı belirtildi. Bu durumun her şeyden önce Basil’in gölgesinin Hristiyan temsilini tekelleştirme istişarelerinde bulunmamasını gerektirdiği kaydedildi.
Kaynak açıklamasında şunları söyledi:
“Uzman bakanlardan yardım isteme ilkesinin uygulanmasına dayanan ‘önemli bir hükümetin’ ömrünün Avn’ın görev süresinin son üçte birlik kısmının sonuna kadar uzatılması halinde İçişleri Bakanlığı da dahil olmak üzere tüm bakanlıklara çekileceğinden bahsetmeye gerek bilr yok.”
Kaynak bunu, ilk başkanlığı kimin alacağına karar verilecek parlamento seçimlerinin yapılmasını denetlemek amacıyla, bu pozisyonu devralacak tarafsız bir bakanın seçilmesi gerekliliğine bağlıyor. Kaynağa göre bu durum, parlamentonun görev süresinin uzatılmasından kaçınmak için koşulların yerine getirilmesine izin verilmesi durumunda geçerli.
Gelinen süreçte şu iki soru gündemdeki yerini korumaya devam ediyor:
Avn ile Hariri arasındaki istişareler kritik bir noktaya yaklaşırken ABD seçimleri öncesinde beklentilere inanılacak ve hükümet kurulacak mı? Yoksa seçimler sonrasına ertelenmesi, bazılarının istişarelerin başladığı noktaya geri döneceği korkusunu mu güçlendirecek?



İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
TT

İsrail Hochstein'ın yokluğunu saldırılarla dolduruyor

Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)
Güney Lübnan'daki Litani Nehri yakınında Mercuyun - Deyr Mimas - el-Kalia üçgeninde bir İsrail tankı (sosyal medya)

İsrail, ABD'nin ateşkes girişimini yürüten ABD Özel Temsilcisi Amos Hochstein'ın yokluğunu şiddetli saldırılarla dolduruyor ve Nebatiye'yi Mercuyun bölgesinden ayırmak amacıyla Litani Nehri'nin eteklerine ulaşan kara saldırısının alanını genişletiyor.

Hochstein İsrail ziyareti hakkında herhangi bir açıklama yapmadan Washington'a dönerken, Lübnanlı kaynaklar Şarku’l Avsat'a, ABD Özel Temsilcisi’nin ‘Lübnanlı müzakerecilerle temas halinde kaldığını’ doğruladı. Kaynaklar ayrıca, ateşkes görüşmelerinin ‘yavaş ama istikrarlı bir şekilde olumlu yönde ilerlediğini’ belirtti.

İsrail güçleri, topçu ateşi ve savaş uçakları ile insansız hava araçlarının (İHA) hava saldırılarının ardından Kafr Kila kasabasından başlayarak Deyr Mimas kasabasına, yani Lübnan'ın derinliklerine doğru yaklaşık 5 kilometrelik bir yolu yürüyerek Litani'nin eteklerine ulaştı. Hizbullah da bu güçleri ulaştıkları noktalarda hedef aldığını açıkladı.

Buna paralel olarak İsrail, Beyrut'un güney banliyösüne yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Banliyönün karşısında yer alan ve Lübnan savaşında eski temas hatları olan Ayn er-Rummane ve Hadath'taki Hıristiyan mahalleleri, ordunun mahalle sakinlerini binaları boşaltmaları konusunda uyarmasının ardından hedef alındı.