Biden seçim günü iki büyük gaf yaptı

Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden (AFP)
Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden (AFP)
TT

Biden seçim günü iki büyük gaf yaptı

Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden (AFP)
Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden (AFP)

ABD’de Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden, seçim Günü Philadelphia’da konuşurken torunu ile oğlunu karıştırarak iki büyük gaf yaptı.
Biden,  2015 yılında beyin kanserinden ölen oğlu Beau’nun kızını, Pennsylvania’daki destekçilerine oğlu ‘Beau Biden’ olarak tanıttı.
Joe Biden, “Çoğunuzun Delaware’den Senato’ya seçilmesine katkıda bulunduğunuz oğlum Beau Biden’ı size takdim ediyorum” dedikten sonra hatasını fark edip, “Bu benim torunum Natalie” şeklinde konuştu.
Ancak Biden bu esnada ikinci bir gaf daha yaptı ve Natalie’ye değil bir diğer torununa sarıldı.
Trump, seçim kampanyası boyunca sık sık gaf yapan Biden’in zihinsel yeteneklerini sorguladı.
2015 yılında hayatını kaybeden oğlu ile ilişkileri çok sağlam olan Biden, seçim mitinglerinde oğluna sürekli övgüde bulundu.
Delaware Başsavcısı olan Beau Biden, 2008'de Irak’ta bir yıl süreyle yüzbaşı olarak görev yapmıştı.
ABD’li seçmenler, ülkedeki siyasi bölünmeyi ortaya çıkaran fırtınalı bir seçim kampanyasının ardından başkanlarını seçmek için dün sandık başına gitti.
Florida Üniversitesi’nin ABD Seçimler Projesi’ne göre, seçim günü öncesinde 100 milyonun üzerinde ABD’li şahsen veya posta yoluyla erken oy kullandı. Bazı uzmanlar, seçim genelinde 1908’den beri en yüksek katılım oranını bekliyor.
Ömrünün 50 yılını kamusal hayatta geçiren, eski Başkan Barack Obama’nın Yardımcısı Biden, birçok seçim anketinde Trump’ın önünde görünüyordu.
Ancak 2016 seçimlerinde Demokrat aday Hillary Clinton’ın ulusal oylamada yaklaşık 3 milyon fazla oy almasına rağmen kaybetmesi gibi Trump yine bir sürpriz yapabilir.



İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
TT

İranlı aktivist Nergis Muhammedi: İsrail’in saldırıları demokrasi mücadelesine darbe vurdu

Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)
Nergis Muhammedi bugüne dek 13 kez tutuklandı, 9 kez yargılandı ve 36 yıldan fazla hapis cezasına çarptırıldı, cezasının 10 yılını yattı (AFP)

İranlı aktivist Nergis Muhammedi, İsrail’le İran arasında 12 gün süren çatışmalar hakkında "Savaş demokrasi mücadelesine büyük darbe vurdu" dedi.

Çatışmalar sırasında Tahran’a yapılan bombardımandan saklanmak için başkente bağlı bir köye sığındığını söyleyen Muhammedi, Wall Street Jorurnal’a (WSJ) konuştu.

2023’te Nobel Barış Ödülü’nü alan aktivist, Tahran’ın muhaliflere baskıyı artıracağını savunarak şunları söyledi:

Sivil toplum aktivistleri, siyasi aktivistler ve özellikle de sosyal faaliyetlere katılan gençlerin durumundan derin endişe duyuyorum. Maalesef önümüzdeki günlerde baskının daha da yoğunlaşacağını düşünüyorum.

"İran halkı için durum şu anda savaş öncesinden daha tehlikeli” diyen Muhammedi, İsrail’in saldırılarının ülkedeki demokrasi mücadelesini gerilettiğini belirtti.

Tahran rejimine karşı yıllardır mücadele vermesine rağmen İran’daki yönetimin yabancı ülkelerin müdahalesiyle belirlenemeyeceğini vurgulayan aktivist, bu konuda söz hakkının sadece halka ait olduğunu söyledi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, çatışmalar sırasında İran halkına rejime karşı ayaklanma çağrısı yapmıştı. 53 yaşındaki muhalif, hem Netanyahu hem de Hamaney rejimine direnilmesi gerektiğini ifade etti:

İran'da cennet vaat ederken bizi cehenneme götüren Ali Hamaney liderliğindeki kadın düşmanı ve dinci bir hükümet var. Netanyahu da özgürlük ve demokrasi vaat ederken bizi cehenneme götürüyor.

Aktivist, İsrail’in başlattığı çatışmaların kendisine 1980-1988’deki İran-Irak savaşında geçen çocukluğunu hatırlattığını da sözlerine ekledi. Savaşın istenen dönüşümü kazanmak için bir yol olmadığının altını çizdi:

İran halkının aradığı köklü dönüşüm savaşla elde edilemez.

Guardian’ın 1 Temmuz’daki haberinde, İsrail’in saldırılarının İran’da "geniş çaplı bir iç baskı dalgasını" tetiklediği yazılmıştı. İsrail ordusunun 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıda 71 mahkum öldürülmüştü. Hayatta kalan bazı mahkumların da daha kötü koşullardaki cezaevlerine nakledildiği belirtilmişti.

İsrail-İran çatışmalarında Mossad'ın Tahran'da gizli bir drone üssü kurduğu ortaya çıkmıştı. Ayrıca istihbarat teşkilatına bağlı komandoların saldırıdan aylar önce başkente sızarak operasyon sırasında İran'ın hava savunma sistemlerini imha ettiği belirlenmişti. Mossad da casusların saldırılarda yer aldığını doğrulamıştı.

İran devlet medyasında geçen ay çıkan haberlerde, İsrail istihbaratı adına çalıştığı iddia edilen 700 kişinin yakalandığını duyurulmuştu. ABD merkezli İran İnsan Hakları Merkezi'nin (CHRI) verilerine göre 6 kişi casusluk iddiasıyla idam edilmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Guardian